Samsun'da madenci yağmasına karşı örgütlenme çağrısı: Biz Hazırız

Samsun'da Eldorado Gold-TÜPRAG Madencilik'in başlattığı arama faaliyetiyle ilgili basın toplantısı düzenleyen TKP Samsun İl Örgütü, halkı madenci yağmasına karşı örgütlenmeye, 22 Eylül'de yapılacak 'Biz Hazırız' başlıklı toplantıya katılmaya çağırdı.

soL - Samsun

Samsun’da Eldorado Gold-TÜPRAG Madencilik'in başlattığı arama faaliyetiyle ilgili Türkiye Komünist Partisi (TKP) Samsun İl Örgütü bir basın toplantısı düzenledi. Açıklamada madenci yağmasına karşı Samsunlular örgütlenmeye çağrılırken 22 Eylül günü Gazi Sahnesi'nde düzenlenecek "Biz Hazırız" etkinliğine davet edildi.

TKP Samsun İl Başkanı Belma Nur Kartal’ın okuduğu açıklamada, Samsun’un Kavak ve Havza ilçelerindeki Şahin Dağları'nda 11 bin 800 hektarlık ormanlık alanda 2024 yılına dek maden araması yapılacağı hatırlatıldı.

Arama ruhsatı alan firma Eldorado Gold Corporation ve Türkiye uzantısı Tüprag Madencilik’in Uşak-Eşme’de Kışladağ Altın Madeni’nde siyanür liçi yöntemini kullandığından söz edilerek "Siyanürün doğaya karışma ihtimali ve yol açacağı zararlar, halk sağlığı hekimlerinden jeoloji mühendislerine kadar pek çok meslek grubu tarafından defalarca açıklandı. 2011’de Kütahya Eti Gümüş’te atık havuzunun çökmesiyle 25 milyon ton siyanürlü suyun ovaya yayıldığını unutmadık. Bugün hâlâ o bölgede hayvanların zehirlenerek öldüğü biliniyor" denildi.

FATSA'DA SİYANÜRLE ALTIN AYRIŞTIRMA NEDENİYLE SULAR İÇİLEMİYOR

Kartal, Fatsa'da da 5 yıldır devam eden siyanürle altın ayrıştırma nedeniyle suların içilemediği, ürünlerin zehirli çıktığı ve 2018'de Sağlık Bakanlığı'ndan alınan su analiz raporlarında alüminyum oranının normalden 8 kat fazla çıktığını dile getirdi. Samsun’da maden aramasına başlanırken neden köylülere danışılmadığı sorusunu yönelten Kartal, özellikle de Gebze’de sanayide çalışan ve emekliliğinde köye dönmek isteyenlerin görüşünün neden alınmadığını, maden arama ve işletme aşamalarında çevreye olası sonuçlarının neden açıklanmadığı sordu. 

TEKELLER YASA VE YÖNETMELİKLERİ BELİRLİYOR 

Açıklamada bu sorulara şöyle yanıt verildi: 

"Çünkü Maden Yasası ve Maden Yönetmeliği, maden çıkarmak için arama aşamasında halka sormayı, çevresel etkisini değerlendirmeyi gereksiz kılıyor... Maden Yasası’na 2017’de yapılan değişiklikle ‘Maden arama aşamasında ÇED kararı aranmaz’ fıkrası eklendi. TÜPRAG, bu kararın Resmi Gazete’de yayınlanmasından sadece 8 gün sonra Şahin Dağları’nda arama ruhsatı için başvurdu! Bu bir tesadüf olabilir mi? Bu yasa ve yönetmeliklerin nasıl çıktığını hepimiz biliyoruz. Özel tekeller, yerli-yabancı ortaklı büyük şirketler, devletin her kademesinde lobi faaliyeti yürütüyor. Yeri geliyor Meclis muhalefetiyle, yeri geliyor kaymakamlarla görüşüyorlar."

MADENE KARŞI DAYANIŞMA YAYILIYOR

Açıklamada şirket tarafından "Arama aşamasında henüz bir şey yok" denildiği fakat sondaj vurulduktan sonra geri dönüşsüz bir yolun açıldığı ifade edildi. İşletme aşamasına gelindiğinde seri şekilde ÇED çıkarıldığına dikkat çekilen açıklamada "Tarım ve hayvancılığın para etmediği köylerde iş vaatleri sus payı olarak dağıtılıyor" denildi. Halkın buna karşı çaresiz olmadığı söylenerek, Kaz Dağları’nda verilen mücadelede "şirketlerin köpeksiz köyde değneksiz gezemeyeceğini öğrendiği", şimdi Samsun’da, Kavak’ın Başalan ve Sıralı köylerinde, Havza’nın Çamyatağı köyünde madene karşı dayanışmanın yayıldığı ifade edildi. 

‘SİYANÜRLE ALTIN İŞLETMECİLİĞİ DURDURULMALIDIR’

TKP Samsun İl Başkanı Kartal açıklamanın devamında şunları söyledi: 

"Birincisi; idare, şirketlerin önünde paravan olmaktan kalkmalıdır. Orman işletmesi, çevre müdürlüğü, güvenlik güçleri, yerel yöneticiler, Eldorado-TÜPRAG memurları gibi davranmayı bırakmalıdır. 

İkincisi; elimizde TÜPRAG’ın ruhsat alanının haritası var. TÜPRAG bu ruhsat alanlarının nerelerinde sondaj yapacağını, hangi takvimle bu çalışmayı yürüteceğini derhal açıklamalıdır. 

Üçüncüsü; Çek Cumhuriyeti’nden Arjantin’e kadar dünyanın pek çok noktasında siyanürle altın ayrıştırma yasaklanmıştır. Türkiye’de de 2007 yılında Danıştay’ın Anayasa’nın 17. Maddesinde geçen ‘Sağlıklı bir çevrede yaşama hakkı’na dayanarak TÜPRAG’ın Kışladağ Madeni’nde siyanürle altın çıkarma faaliyetini durdurduğunu hatırlatıyoruz. Şirketin Çevre Bakanlığını devreye sokarak bu yargı kararını yok saymasını da unutmadık. Yurdumuzun her yanını zehirleyen siyanürle altın çıkarmaya karşı bilimin ve hukukun hükümlerinden kaçmaya kalkanlar, ayağını denk almalıdır. 

Yurdumuzun dört bir yanını zehirleyen siyanürle altın ayrıştırma işletmeciliğine derhal son verilmelidir. Sadece 2017’de ruhsat verilen 99 arama alanının 53’ü altın arama başvurusudur. Sırada yüzlerce altın madeni arama ve işletme ruhsatı vardır. Yerlisi yabancısıyla el ele bu şirketler, iktidarın da desteğiyle ülkemizin tüm kaynaklarını sömürme derdindedir."

‘SOSYALİST TÜRKİYE’DE DOĞA VE DOĞAL KAYNAK YAĞMASI YASAKLANACAK’

Açıklamanın sonunda, TKP Samsun İl Örgütü’nün Karadeniz’de köylerin yaşanmaz hale getirilmesine izin vermeyeceği, kenti etkileyecek şekilde toprağın, havanın, suyun zehirlenmesine dur diyeceği ilan edildi. TKP’nin "doğal kaynakların kullanılması ile doğanın korunması ikilemine düşmediği" belirtilerek, "Türkiye’de sağlıklı, güvenilir, kamucu bir madencilik, piyasa sisteminden kurtulduğumuz an mümkündür. Sosyalist Türkiye’de emperyalist şirketlerin ve yerli işbirlikçilerinin doğamızı da doğal kaynaklarımızı da yağmalaması yasaklanacaktır" denildi.

İl Başkanı Kartal başta Başalan, Sıralı, Çamyatağı köyleri olmak üzere madenin etkileyeceği tüm köyleri ve Samsunluları dayanışma içinde hareket etmeye ve örgütlenmeye çağırdı. Bu çağrının bir parçası olarak Samsunlu yurtseverler 22 Eylül Pazar günü saat 15.00’te Gazi Sahnesi’nde yapılacak "Biz Hazırız" etkinliğine davet edildi.