Güncelleme 15:44
Hastanelerin satılmasına, sağlığın daha fazla paralı hale gelmesine, eşit işe eşit ücret söylemlerine ve KHK’lara karşı alanlara çıkan kamu emekçileri ve sağlıkçılar iki koldan Beyazıt Meydanı’na yürüdü. KESK İstanbul Şubeler Platformu, TTB ve 13 sağlık örgütü dışında DİSK ve Türk İş’in de destek verdiği yürüyüşe siyasi partilerden TKP, ÖDP, EMEP ve Halkevleri de destek verdi.
Kadıköy İskelesi’nden vapurlarla hareket eden sendikalar ve kitle örgütleri Eminönü İskelesi’nde bir araya geldiler. KESK’e bağlı sendikalar, Eğitim-Sen, Haber-Sen, BES ile EMEP, ESP, AYÖP, Beyazıt Meydanı’nda yapılacak miting için Eminönü İskelesi’nden yürüdüler. “İnsanca bir yaşam demokratik Türkiye”, “Zafer direnen emekçinin olacak”, “Faşizme karşı omuz omuza” sloganlarıyla yürüyen emekçiler, Beyazıt Meydanı’nda diğer sendikalar ve kitle örgütleri ile bir araya geldiler. Dün gözaltına alınan gazeteciler adına, “Özgür basın susturulamaz” sloganları da atıldı.
Beyazıt Meydanı’nda kitlenin bir araya gelmesinin ardından sendika temsilcileri birer konuşma gerçekleştirdi. DİSK adına emekçilere seslenen Genel Sekreter Tayfun Görgün, kavgalarının karanlığa hayır diyenlerin kavgası olduğunu dile getirdi. Karanlığa karşı kararlı bir mücadele vermeleri gerektiğini belirten Görgün, birçok yazarın, gazetecinin ve sendikacının tutuklu olduğunu hatırlatarak ‘direnin devrimciler, direnin gazeteciler, direnin seçilmişler, direnin işçiler’ diye konuştu.
“En karanlık günü sağlıkçılar aydınlattı”
Tayfun Görgün’ün ardından söz alan TTB Merkez Konsey üyesi Osman Öztürk, bugünlerde vatandaşların sağlıklarına dikkat etmesi gerektiğini belirterek, hükümetin elinin vatandaşın sağlık hakkında ve cebinde olduğunu söyledi.
Sağlık reformu denilen sürecin cicim aylarının geride kaldığını vurgulayan Öztürk, 1 Ocak itibarıyla Yeşil Kart uygulamasının sona ereceğini, sağlıkta her kalemde daha fazla paralılaştırma politikalarına gidileceğini dile getirdi.
AKP’nin kendisine ‘AKP değiliz AK Partiyiz’ dediğini ve böyle denilmesini istediğini hatırlatan Öztürk, “Biz AK desek ne değişecek onların alnında öyle bir kara var ki, sağlıkçıların beyaz önlüğüyle silseniz dahi temizlenmez” dedi.
Hükümetin kimseye sormadan danışmadan çıkardığı KHK’ya değinen Öztürk, KHK’ya sağlıkçıların hastanelerde kurdukları sağlık hakkı meclisleriyle hayır dediklerini söyledi. Greve çıkan hastanelerin ülkenin dört bir yanında AKP’ye karşı güçlü bir mesaj olduğunu belirten Öztürk, en karanlık günün yaşandığı 21 Aralık tarihini aydınlatan şeyin kamu emekçilerinin ve sağlık emekçilerinin grevi olduğunu ifade etti.
“AKP’nin bütçesinde işçiye ve kamu emekçisine yer yok”
KESK Genel Sekreteri İsmail Hakkı Tombul ise yaptığı konuşmada, bugün ülkenin dört bir yanında bir araya gelen ve hizmet üretmeyen kamu çalışanlarının ‘kapı kulu değilim kamu emekçisiyim’ dediğini söyledi. AKP’nin bugün mecliste bütçe görüşmeleri yapacağını hatırlatan Tombul, bu bütçede memura, işçiye, yoksula ve işsize yer olmadığına vurgu yaparken, bütçenin rant amaçlı olduğunu ve savaşa kaynak aktarımı yaptığını ifade etti.
AKP’nin uluslararası sermayenin talepleriyle hazırladığı bütçeyi kabul etmediklerinin altını çizen Tombul, AKP döneminde yoksulluğun giderek artığını ve bununla birlikte dolar milyonerlerinin sayısının ise arttığını dile getirdi.
Eşitlikten ve insanca yaşamdan olan KESK’in mücadelesini yükselteceğini dile getiren Tombul, yaşanan tüm baskı ve saldırı politikalarıyla hep birlikte mücadele ettiklerini söyledi.
AKP iktidarından mutlaka hesap sorulmalı
Beyazıt Meydanı’nda yapılan kamu emekçileri mitinginde Türk İş adına söz alan Hava İş Genel Başkanı Atillay Ayçin ise, özelleştirme ve yoksulluk politikaları dolayısıyla kamu emekçileri ve işçilerin oldukça büyük sorunları olduğunu dile getirdi. Özelleştirme politikalarına karşı yıllardır mücadele eden Türk İş adına, bu yoldan geri dönüş olmadığını belirten Ayçin, AKP iktidarında mutlaka hesap sorulması gerektiğini ifade etti.
Güncelleme 13:07
Sendika kortejleri, Saraçhane Meydanı'na girmeye başladılar. Kalabalık olan kortejlerin büyük kısmı henüz alana giremedi. Siyasi parti ve örgütler de henüz alana girebilmiş değil.
Gazetecilerden eylem
Bugünkü grevi meydanda takip edecek gazeteciler, greve destek vermek ve dün yapılan baskın ve gözaltıları protesto etmek için kürsüdeki konuşmalar başlamadan önce 3 dakika iş bırakacaklar.
Sabah 07:30'dan itibaren Çapa Tıp Fakültesi'nde sağlık çalışanları, grev çadırlarında buluşarak poliklinikleri gezdiler ve tüm çalışanları greve davet ettiler. Ardından tüm polikliniklerden çalışanlar çıkarak çadır alanında toplandılar. Burada 10:30'da yürüyüş başladı. Sağlık çalışanları, Haseki'ye doğru yürüyor. Burada Cerrahpaşa Tıp Fakültesi ve diğer devlet hastanelerinden gelecek emekçilerle buluşulacak.
Grev sağlıkta başarılı: Bayrampaşa'da ilk kez grev yapıldı
Çapa ve Cerrahpaşa Tıp Fakülteleri'nde grev, fiilen acil servis dışında tüm hizmetlerin durmasına yol açtı. İstanbul'un diğer hastanelerinde de grevin başarılı olduğu bilgileri geliyor. soL'a bilgi veren KESK Dönem Sözcüsü Ersoy Adıgüzel, Bayrampaşa Devlet Hastanesi'nin tarihinde ilk kez grev örgütlenmesini örnek gösterdi.
Çapa ve Cerrahpaşa'da tıp fakültesi öğrencileri de derslerini boykot ederek greve destek veriyor.
Hastalar ve hasta yakınları da destekliyor
Sağlık emekçileri, sabah saatlerinden itibaren taleplerini dile getiren bildirileri hastalar ve hasta yakınlarına dağıttılar, dertlerini paylaştılar.
Tümör olduğu için amcasını Urfa'dan İstanbul'a getiren Faik Seval, Çapa'ya nakledildiklerini ama 10 gündür yer olmadığı için hastanede beklediklerini anlattı. Seval, "Başbakan 'paşalar gibi ağırlanacaksınız' diyor ama, bu doktorların önünde yüzlerce hasta var, hangi birimize baksınlar? AKP bizi kandırıyor. Grevi destekliyorum, sağlık çalışanları bizim baştacımız.
(soL - İstanbul)
