Biraz ondan biraz bundan... İşte Radikal!

Referans ve Radikal gazetelerinin birleştirilmesi ve başına da Eyüp Can'ın getirilmesiyle girilen süreç, daha en başında, "yeni" Radikal için gazetecilikte değil, biraz cemaatçilik, biraz "solculuk", biraz ABD'cilik yapmayı amaçlayan bir sentezde karar kılındığına işaret ediyor.

Doğan Medya grubu bünyesindeki Radikal ve Referans gazetelerinin birleştirilmesi kararının sonucu olarak, Eylül ayında yine Radikal ismiyle çıkacak gazeteyle ilgili merak edilenlere ilişkin ilk açıklama dün en yetkili ağızdan geldi.

Bir yandan Referans Gazetesi Genel Yayın Yönetmenliği görevini sürdürürken bir yandan da Hürriyet gazetesinde köşe yazıları yazan Eyüp Can, "yeni" Radikal'in Genel Yayın Yönetmenliği'ne getirileceği yönündeki söylentilerin üzerinden çok geçmeden Referans gazetesinin yazı işleri toplantısında konuya ilişkin konuştu.

Yayın hayatına mevcut haliyle Eylül ayına kadar devam edecek olan Radikal'in 10 yıllık Genel Yayın Yönetmeni İsmet Berkan’ı koltuğundan eden "Fethullah Gülen’in prensi" Eyüp Can'ın açıklamalarına damga vuran ise, yeni Radikal'in yayın çizgisi oldu. Can'ın bu konudaki ifadesi, medyadaki yeni misyonunu sergiledi, fakat vizyonsuzluğunu gizleyemedi.

"Yeni gazete, Taraf ile Cumhuriyet'in arasında olacak. Bir nevi, Türkiye'nin içinde bulunduğu sıkışıklığı aşacak" diyen Eyüp Can'ın bu tarifi, Doğan Medya Grubu bünyesindeki tirajı düşük iki gazetenin birleştirilmesiyle ortaya çıkacağı ileri sürülen sinerjiden daha fazlasının planlandığını, "yeni" Radikal'in tutunup tutunamayacağına ilişkin tartışmaların ötesinde, medyanın halihazırda saflaştığı temel siyasi meselelerde yumuşak bir geçişin mecrası olmaya soyunulduğunu düşündürdü.

Cumhuriyet'ten "rakibimiz olamaz" yanıtı
İki gazetenin birleşeceği yönündeki haber ilk duyulduğunda akla ilk önce, yıllar önce Radikal'in çıkarılacağı dönemde Cumhuriyet gazetesine rakip olma iddiası gelmiş, "yeni" Radikal'in de bu iddiayı sürdürüp sürdürmeyeceği merak konusu olmuştu.

Konuyu Cumhuriyet'ten Emre Kongar yanıtlamış, "bir gazetenin Cumhuriyet'e rakip olabilmesi için sadece kalite ve gazetecilik açısından değil, aynı zamanda kültürel, siyasal, toplumsal, ekonomik ve ideolojik doğrultular açısından da onunla rakip olabilecek, yani benzer düşünsel çizgide yarışacak bir gazete niteliği taşıması gerekir. Böyle bir yeni gazete ise, Cumhuriyet'in Atatürkçü bir anlayışla savunduğu demokrasi, laiklik, hukuk devleti, sosyal devlet gibi ideallerin güçlenmesi anlamına gelir ki, bu da bütün Cumhuriyet okurları, yazarları ve yöneticileri gibi beni de memnun eder" demişti.

Fakat Emre Kongar, asıl Cumhuriyet'in durumunun ne olacağı konusunda bir belirsizliğin sürdüğünü, İlhan Selçuk'un ölümünün ardından Cumhuriyet gazetesinin de değişim rüzgarlarına açık bir hale geldiğini ima etmişti.

(soL-Haber Merkezi)