Bazen bir çay bardağı, sadece bir çay bardağı değildir!

Nâzım Hikmet Kültür Merkezi’nde (NHKM) yürütülen atölye çalışmalarına “Kavram Atölyesi” eklendi. Birgün gazetesi yazarlarından Ali Şimşek tarafından yürütülecek olan atölyenin ilk semineri bugün gerçekleştiriliyor.

İstanbul Kadıköy’de faaliyetlerini sürdüren NHKM’nin atölye çalışmalarına bu dönem yeni bir atölye ekleniyor: Kavram Atölyesi. Kavram Atölyesi 8 hafta sürecek ve oturumlar her Çarşamba saat 19:00’da gerçekleştirilecek. Atölyenin yürütücülüğünü Birgün gazetesi yazarlarından Ali Şimşek üstleniyor.

Ali Şimşek'e atölye ile ilgili bazı sorular yönelttik:

Kavram atölyesinin içeriğinden bahsedebilir misiniz. İlginç başlıklar var ama bunlar arasındaki bağlar nasıl kurulacak?
Atölye yatay ve zıplayan bir yönteme sahip. Ve Google eşliğinde yürüyecek. Kavramların köken ve etimolojisinden günümüze ve sanat tarihinden, felsefe ve kültürel çalışmalara çok geniş bir alanda dolaşıyor. Derinlik ve yoğunluk kaygısından çok, dinleyende sezgi üretmeyi hedefliyorum... Örneğin bir çay bardağından hem barok kavramını, hem "kıvrım nedir"i hem de çayın tarihini anlatabilirsiniz, sömürgeciliği de tabii... Ama temel ağırlığımız kavramların masum olmadığının ve sınıfsallığının altını çizmek... Ve tarihselliğinin her şeyden önemlisi...

Örneğin 18, yüzyıla kadar Sanat (ART) kavramı yok, ya da Kültür. Bu anlamda geriye dönük üretimleri değerlendirirken buna dikkat etmek gerekiyor. Örneğin Caput, yani çuval ve Kapitalizm aynı kökenden geliyor, Kamp yapmak da.... Buna Nazi Kamplarını da ekleyebilirsiniz... Ya da komünikasyon-iletişim kavramının kökeniyle Komünizm arasında da aynı bağ var. Atölyenin kavramlar üzerinden yürümesi bir yana, Türkiye'de yaygın olmayan zengin bir görsel ideoloji tartışmasını da beraber yürüteceğiz, bu anlamda sanatçılar, fotoğraf ve sinemacılar için de ilgi çekici olacaktır.

Böyle bir atölye yapma fikri/ihtiyacı nereden çıktı, ne zaman başladı ve nasıl gelişti?
Bu atölye 2005'de NHKM'de doğdu zaten, ama bugünkü formunu 2006'da Kadıköy NHKM'de verdiğimiz gayet kalabalık geçen seminerlerle oluşturdu. Ama o zamandan bu yana gerek İFSAK gerekse başka yerde verdiğimiz seminerlerle, başta film analizi daha gelişmiş bir modüle evrildi.

Seminerlerin çekirdeğinde fenomolojik yöntem ve kültürel çalışmalarla kuvvetlendirilmiş sanat tarihi ve gündelik hayat var. Bu kolay algılanmamızı sağlıyor. Ayrıca internet, anlatımımızı pekiştiriyor.

Öğrencilerin yaklaşımı-tercihleri konusunda bir değerlendirmeniz olabilir mi, kimler geliyor, insanlar neyi merak ediyor?
Öğrenci yatay ve yüzey ilişkileri, her şeyden önce de gündelik hayatla kurduğu somutluk üzerinden, gözünü korkutan kavramların aslında çok uzak olmadığını görüyor. Örneğin Gotik gelenek, siyah bir tişört üzerinden çok daha işlek anlatılıyor. Ayrıca kavramların etimolojik kökenine gitmek, altındaki sınıf ilişkilerini daha rahat gösteriyor. Kaptan ve Capture (yakalamak) arasındaki bağ gibi.

Bu anlamda hem yüzbaşı anlamında hem de süren anlamındaki Kaptan, altındaki ezilenlerin geleneğini açığa çıkarıyor. Öğrenciler en parlak kavramın bile ezilenlerin anılarıyla yüklü olduğunu hissediyor. Öğrenciler çok çeşitli kesimden, üniversite öğrencilerinden, profesyonellere ve işçilere kadar. Onların ortak katılımı da ilginç şeyler ortaya çıkarıyor.

Bir de “kavram ve proje üretmeye odaklı seminerler” deniyor. Bunu biraz açabilir miyiz?
Kavram ve proje vurgumuz, katılan profile göre değişiyor. Örneğin fotoğraf çeken biri için örneğin plastik kavramı bir projeye dönüşürken, sinemayla ya da plastik sanatlarla uğraşan bir katılımcı için iş üzerinden yeni açılımlar olabiliyor bu... Kısacası sınıfın genel profili belirliyor.

NHKM aylık programında atölye ile ilgili şu açıklama yer alıyor:

“Sakın Kaptan kavramı, köle yakalayan (Capture) biri anlamından gelmiş olmasın? Ya da Kapital, çuval ve dikiş kökeninden (capitone) ya da çuvalların toplantığı yer kökeninden... Kavram Atölyesi, her gün kullandığımız kavramların tarihine, kökenine ve sınıfsal gerilimlerine odaklanıyor. Nasıl görmeyiz? Beyaz ve pürüzsüz olan iktidarı nasıl örgütler? İmgeler düşünür mü? Siyah-beyaz görme neyi anlatır? Yücenin estetiği nedir? Grotesk ve gotik bir mekanın ideolojik temsilleri, fotoğraf ve sinemadan günümüz likid(akışkan) imgelerine görselliğin ve kavramların sınıfsal bir tarihi yapılabilir mi? Plastik demokratik bir malzeme mi? Kitsch ve Camp estetiği nedir? İzlenimcilik, Dada ve Sürrealizmden günümüz kavramsal sanatına imgelerin sorunlu yapısı. Haiku ve minimalizmden cool fotograflara: Soğuk Görme. Postmodernizm değişecek mi? Ya da imgeler ve ironi…

Atölye sanat tarihinden,göstergebilime sinemadan fotoğrafa, görsel kültürden görsel ideolojiye, imgelerin bizle ilişkisine odaklanıyor. Seminer aynı zamanda kavram ve proje üretmeye odaklı olacaktır.”

İki ay boyunca gerçekleştirilecek seminerlerde “Etimoloji ve Köken”, “Dilin doğal doğası”, “Ot ve taştan Kültür kavramına”, “Mimik nedir?”, “18. yüzyıl ve kavramların icadı”, “İmge, Simge, Sembol, Gösterge nedir?”, “Metonomi ve Metofor”, “Diyalektik İmge Nedir?”, “TemelBiçimler: Klasik, Gotik, Barok ve Rokoko”, “Romantizm ve Enkaz İmgeleri”, “Güzel-Yüce arasında kavram”, “Sinematografik İmge (Alan Derinliği, DışavurumcuGörüntü)”, “Kolajın fenomolojisi”, “Neden Siyah-Beyaz Görmeyiz?”, “Sınıf ve İmgeler”, “Yoksullar Nasıl Görür?-Sefaletin Estetiği”, “Dada-Sürrealizm-Kübizm”, “Avangarde İmge nedir?”, “Fotograf ve Modernizm”, “Zen, Haiku ve Fotograf: Sessizin Estetiği” gibi başlıklar bulunuyor.

Bağlantı için:

NHKM KADIKÖY Adres:
Ali Suavi Sokağı (Sanatçılar Sokağı), No: 7
Bahariye - İstanbul
Tel: (0216) 414 22 39

(soL - Kültür)