Sosyalizm seramiklere böyle yansımıştı: Devrimin Seramikleri

Geleneksel Rus sanatına olan ilginin de etkisiyle 1920’de Moskova’da toplanan seramik işçileri birtakım kararlar aldı. El ve seramik sanatı yeni düzenin bir propaganda malzemesi yapılacaktı.

Çağatay Yıldız

Sovyet Birliği’nin, devrimin propagandası için seçtiği araçlar ve kullandığı dil birçok yazıya konu olmuştur. Dönemin koşullarında devrimin yeni insan modelinin büyük Sovyet coğrafyasında bilinmesi oldukça zordu. Okuma yazma oranının çok düşük olduğu bu coğrafyada Bolşevik kadrolar afişlerden duvar mozaiklerine, görsel çocuk kitaplarından seramiklere kadar birçok alanda devrimin propagandası için çabaladılar. Kısa bir zaman içerisinde ütopyalarındaki insan modelini de gerçeğe taşıdılar.

Sovyet devletinin bu yeni insan modeli uluslararası alanda da tanıtılmalıydı. Çarlık Rusya sonrası ekonomik zorluklar devrimin uluslararası alandaki propagandasını da zayıflatıyordu. Bolşeviklerin sanatın tüm alanlarında giriştiği bu mücadelenin bir kolu da seramik ve el sanatlarıydı. Geleneksel Rus sanatına olan ilginin de etkisiyle 1920’de Moskova’da toplanan seramik işçileri birtakım kararlar aldı. El ve seramik sanatını geliştirmek ve bunu kısa zamanda bir propaganda malzemesi olarak kullanmak için irili ufaklı seramik dernekleri kuruldu.

Devrimden hemen sonra el konulan Emperyal Porselen fabrikası da bu üretimin merkezini oluşturdu. 1744’de Çariçe Elizabeth’in kurduğu fabrika, çarlık dönemi generalleri, dönemin Osmanlı- Rus savaşı gibi konularını resmediyordu. Yüksek kaliteli levhalar üreten bu fabrikanın seramikleri çoğunlukla Rus soyluları veya Çarlık ailesi tarafından sipariş ediliyordu. Birinci dünya savaşının patlak vermesiyle birlikte fabrika işçilerinin çoğu askere alındı ve üretim durma noktasına geldi. Pişirilmiş onlarca levha işlenmemiş halde depolarda kaldı.

Devrim sonrası seramik alanındaki materyal sıkıntısı bu fabrikaya el konulmasıyla giderildi. İmparatorluk sarayına hizmet etmek için pişirilen yığınla boş levha devrimin tuvali haline geldi. Büyük bir üretim hamlesiyle yeni insan modelleri bu tuvallerde canlandı. İlk yıllarda afiş ve gazetedeki propaganda sloganlarını birebir yansıtan bu tuvaller zamanla birçok konuyu bünyesine aldı. Yeni devrimin sloganlarının yer aldığı porselenlerde kilise karşıtlığı, teknoloji, kadın hakları, alkolizm gibi birçok konu yer aldı.

“25 Ekim - İşçilerin Zaferi” isimli bu levha 1918 yılında üretilmiştir. Levhayı çerçeveleyen altın desenelerde çekiç, balta, tırpan gibi kimi figürlere yer verilmiştir.

Tabakta bir işçi elindeki balyozla Azrail'i eziyor. Çerçevedeki sloganda “Volva’da açlık var yardım edin” yazmaktadır. Savaş sonrası kıtlık birçok seramiğe konu olmuş ve devrimci kadrolar bu kıtlığı aşabilmek için çalışmaya vurgu yapmışlardır. Özellikle devrimin ilk yıllarındaki tabaklarda “Çalışmayan yiyemez”, “Mücadele kahramanlar doğurur” gibi çalışmaya ve iktidarın gücüne ilişkin seramikler üretilmiştir.

Tabak dışındaki porseleneler de propaganda malzemesi olarak üretilmiştir. 1919 yılındaki bu porselende bir kadın eliyle devrimin afişini işlemektedir.

Bu porselende farklı uluslardan kadınlar, halkın kurtuluşunu simgelemekte. Porselene yakından bakıldığında çalışan, enstrüman çalan, çiftçilik yapan ve okuyan kadınları görüyoruz.

Kübizm, süprematizm gibi dönemin yeni akımları içeren seramikler de göze çarpmaktadır. Bu seramiklerde beyaz levha üzerindeki geometrik form kompozisyonları zamanla başka materyallerde de denenmiştir. Çaydanlığa verilen bu form göze çarpmaktadır.

Dönemin belki de en etkileyici eseri “Kızıllar Beyazlara Karşı” isimli porselen satranç takımıdır. Bu takımda beyaz takım Beyaz orduyu kızıllar ise Kızıl orduyu temsil etmektedir. Takımdaki diğer taşlar ise piskopos, zırhlı at gibi çeşitli figürlerden oluşmuştur. Kızıl ordunun kralı ise elinde çekiç olan bir demir işçisidir. Kraliçe de orak tutan köylü bir kadındır.

Beyaz ordunun kralı elinde kemik tutup ölümü simgeler. Piyonlar ise zincirlere bağlanmıştır.

Avrupa Serüveni

Devrimden hemen sonra Avrupa'daki birçok elçiliğe bu eserler gönderildi. 1922 yılında Berlin’de “Birinci Rus sanatları sergisi” adıyla sergilenen eserler yoğun ilgi gördü ve sonrasında Amsterdam, Paris, Stockholm gibi Avrupa şehirlerinde tanıtıldı. Merak edilen Sovyet yeni insan modeli kısa zaman içerisinde Avrupa'yla tanıştı.

NEP politikalarının da devreye girmesiyle uluslararası ticaret fuarlarında da sergilenen eserlerden ciddi miktarda döviz toplandı. Fuarlarda yoğun ilgi gören Sovyet tasarımcılarına 1925 yılında Paris Exposition Universelle fuarında altın madalya verildi.

Genç Sovyet sanatçıların bu çalışmaları yıllarca devam etti. Zaman içerisinde Avrupa’da kimi taklitleri yapıldı. Ekim devriminin yoğun ilgi gören bu porselenleri günümüzde müzelerde sergilenmeye devam ediyor.

Kaynak:

Nina Lobanov-Rostovsky, Soviet Propaganda Porcelain Cassell Illustrated (January 2, 1992)

Emma Crichton-Miller The tale of Russia’s revolutionary ceramics RA Magazine Spring 2017

Buket Acartürk Devrimin Porselenleri DEÜ GSF Dergisi Sayı - 6