İsrail Yüksek Mahkemesi, 2017 yılında çıkarılan ve Batı Şeria’da Filistinlilere ait topraklar üzerinde inşa edilen Yahudilere ait evlere yasal statü verilmesini öngören yasayı oy çokluğu ile iptal etti.
Yüksek Mahkeme’nin daha önce aldığı bir yürütmeyi durdurma kararı ile uygulanması askıya alınmış olan yasa, hem İsrail devleti tarafından izin verilen hem de yasadışı Yahudi yerleşimlerinde inşa edilmiş yaklaşık 4 bin evin bulunduğu Filistinlilere ait topraklara bütünüyle el konulmasının önünü açıyordu.
İsrail Yüksek Mahkemesi: Yasa adaletsizlik yaratıyor
The New York Times’ın haberine göre işgal edilmiş topraklarda inşa edilmiş olmaları nedeniyle, uluslararası hukuka göre dünyanın büyük bir bölümü tarafından yasa dışı olarak görülen evler, artık İsrail hukukuna göre de yasa dışı sayılacak. İptal kararının ardından toprak sahibi Filistinliler evlerin tahliye edilmesi ve mülklerin kendilerine iadesi için İsrail mahkemelerine dava açabilecekler.
İsrail Yüksek Mahkemesi tarafından 1’e karşı 8 oyla alınan kararda, yasanın ‘‘spesifik bir nüfus grubu (Yahudi yerleşimciler) tarafından icra edilen ve başka bir gruba (Filistinlilere) zarar veren yasa dışı eylemleri’’ yasal hale getirmeye çalışarak, orantısız bir adaletsizlik yarattığı belirtildi. Kararda ayrıca yasanın İsrail’in Batı Şeria’daki askerî işgaline olan Filistinlilerin özel statülerine gereken önemi vermeden, mülkiyet haklarına kasıtlı olarak ve eşit olmayan bir şekilde zarar verdiği kaydedildi.
Mahkemenin zamanlanması dikkat çekici bulundu
The New York Times’a göre uzmanlar Yüksek Mahkeme’nin kararının zamanlanmasının titizlikle seçildiğine dikkat çekiyor. Yüksek Mahkeme ile parlamentonun yetkileri arasındaki ilişkinin, yaklaşık bir yıl boyunca süren hükümet krizi sırasında tarafların üzerinde anlaşamadıkları temel konulardan biri olduğu belirtiliyor. Yeni kurulan hükümetin ortağı olan Benny Gantz’ın siyasi geçmişinde Yüksek Mahkeme kararlarını savunduğu ve 2017 yılında söz konusu yasaya karşı çıktığı biliniyor. Netanyahu’nun liderliğini yaptığı Likud partisi ve diğer sağcı partilerse Parlamento’nun Yüksek Mahkeme kararlarını aşabilecek bir yetkiye sahip olması gerektiğini savunuyorlar.
Aynı zamanda mahkemenin aldığı kararın, Başbakan Binyamin Netanyahu’nın Batı Şeria’nın tek taraflı olarak ilhak edilmesi sürecinin ardından gelmesi de dikkat çekici bulunuyor. Bazı ilhak karşıtları ve muhalif partiler Yüksek Mahkeme kararının ilhakçılar için ‘‘bir uyarı işareti’’ olması gerektiğini savunsalar da, iptal kararıyla birlikte ilhak sürecinin önünün daha da açılabileceği belirtiliyor. Kararın gerekçesinde Batı Şeria’nın işgal statüsüne dikkat çekilmesi, bu statüyü sona erdirecek bir ilhak sürecinin ardından resmen İsrail toprağı haline gelecek özel mülklerin gaspının mümkün hale gelebileceği şeklinde yorumlanıyor.