Akademisyeni darp edip korkutmaya çalışan ülkücüler, başaramayınca şikâyetçi oldu

Amasya Üniversitesi’nde akademisyen olan Dr. Girayalp Karakuş, faşistlerin saldırısıyla karşılaşmasının ardından Ülkü Ocakları ve MHP’li yetkililer tarafından tehdit edildi.

Kaya Emre Uzmay

Geçtiğimiz aylarda Amasya’da üniversite öğrencilerinin düzenlediği bir edebiyat söyleşisine Amasya Ülkü Ocakları saldırı düzenlemişti. SOL Kültür’ün bir kafede düzenlediği söyleşiye konuşmacı olarak davet edilen Amasya Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Girayalp Karakuş ise saldırının ardından faşistler tarafından hedef alınmıştı.

Karakuş, Haziran ayında Amasya Üniversitesi’nin mezuniyet törenine katılmasının ardından aynı grubun fiziksel saldırısıyla karşılaştı. Akademisyen Girayalp Karakuş’a saldıran ve bıçak çeken faşistler, saldırıyı takiben ‘şiddet gördükleri’ bahanesiyle şikâyetçi oldular. Konuyla ilgili görgü tanıklarının ifadeleri ve Karakuş’un aktardıkları ise Ülkü Ocakları üyelerinin ‘yukarıdan emir aldıkları’ ve Akademisyen Karakuş’u provoke etmeye çalıştıkları yönünde bulguları kuvvetlendiriyor.

Daha öncesinde de üniversite rektörü Prof. Dr. Süleyman Elmacı’nın kurumda kadrolaşmaya gittiği ve tezinde intihal olduğu yönündeki bulgulara dikkat çektiği için mobbinge maruz kalan Karakuş, üniversitenin mezuniyet töreni günü yaşadığı saldırıyı ve takip eden gelişmeleri soL’a anlattı.

MHP rozetli şahıslar gün boyunca takip etti, hakaretler savurdu

Mezuniyet töreninin gerçekleştiği gün öğrencilerinin yanında olmak için kampüse giden Akademisyen Karakuş’un yolda önünü kesen MHP rozetli şahıslar, ilk olarak tehditler ve hakaretler savurmaya başladı.

Söz konusu provokasyon girişimine karşılık vermeyen Karakuş, şahısların öğrenci olup olmadığını soruşturmak için rektörlük binasına gittiğini aktarırken, burada bir muhatap bulamadığını belirtti.

Aynı grupla rektörlük binasından çıkarken de karşılaştığını belirten Girayalp Karakuş, “Beni takip etmiş olmalılar. Burada hakaretler savurmaya devam ettiler, ancak karşılık vermedim.” dedi. Buradan ayrılıp tören sırasında kendisiyle fotoğraf çektirmek isteyen öğrencilerinin yanına geçen Karakuş, daha sonra kampüsten çıkmasının ardından bir defa daha yolunun kesildiğini ifade etti.

Bu sefer işlek bir sokak ortasında Akademisyen Karakuş’un üstüne yürümeye başlayan 10’un üzerinde ülkücü, yumruklar savurmaya başladı. Karakuş’a dönük saldırıya mezuniyet töreninden çıkan öğrenciler de tanık olurken saldırganlardan birisinin bıçak çekmesiyse çevredekilerin korkmasına neden oldu. Karkuş’u darp etmeye çalışırken saldırganların kendi aralarında da kargaşa yaşadığı görülürken olay bölgedeki polislerin araya girmesiyle sonlandı. Polis, çekilen bıçağa el koydu.

Olayın ardından Karakuş saldırganlar hakkında şikâyetçi olurken, saldırı girişimi sırasında kendi aralarında izdiham yaşadıkları görülen ülkücüler de yoldan geçerken Karakuş’un kendilerine saldırıp dövdüğünü öne sürerek akademisyen hakkında şikâyetçi oldu.

Saldırının ardından ‘hoca bizi darp etti’ diye şikâyetçi oldular

Olayın ardından saldırganların üniversitede öğrenci olduklarını öğrenen Karakuş çalıştığı fakülteye konuya ilişkin dilekçe verdi. Ancak fakülte dekanlığının, soruşturma talebini ‘saldıganların o fakültede kayıtlı olmaması’ gerekçesiyle reddettiğini ifade eden Karakuş, takip eden günlerde ‘öğrencileri darp ettiği’ iddiasıyla bir soruşturmayla karşı karşıya kaldı. Bu gelişmenin üzerine Karakuş’un üniversitedeki üst mercilere tekrar dilekçe yazmasıyla, saldırganlar hakkında da soruşturma açıldı.

Akademisyeni darp etmeye çalıştıktan sonra saldırganlar kişisel sosyal medya hesapları üzerinden yaptıkları paylaşımlarında ise, [kendilerinin Karakuş'a saldırmadığı, Karakuş'un kendilerini dövdüğünü iddia etmelerine karşın] "Dar sokakların acıması yoktur. Amasya küçük!" şeklinde ifadeler kullandı.

Ülkü Ocakları Başkanı önce özür diledi, sonra tehdit etti

Mayıs ayında Amasya Ülkü Ocakları üyelerinin edebiyat söyleşisine saldırmasının ardından şikâyetçi olmaktan vazgeçen Karakuş, Amasya Ülkü Ocakları Başkanı Rasim Alperen Akpınar’ın kendisinden özür dilediğini aktarırken şöyle konuştu:

“Ülkücüler daha önce [saldırının öncesinde] beni takip etmeye başladığı zamanlar kendisine söylemiştim, ‘Bakın siz benden özür dilemiştiniz, ancak tacizler devam ediyor’ diye. Bana, ‘Giray Hocam merak etmeyin, siz hayatınıza devam edin, biz o meseleyi kapattık’ yanıtını verdi.”

Saldırının ardından Ülkü Ocakları Başkanı’nı aradığındaysa Karakuş, “Biz adli dava açıyoruz, sen teşkilat üyemizin burnunu kırmışın. Amasya’da bundan sonra öğretmenlik yapabilecek misin bakalım” şeklinde tehdit edildiğini belirtti. Karakuş, “Bu ifadelere karşılık ‘Tamam göreceğiz bakalım yapabilecek miyim, yapamayacak mıyım’ yanıtını verdim. Zaten ondan sonra kendisi hakkında da suç duyurusunda bulundum” dedi.

Provokasyon girişimleri ve saldırı ters tepince MHP’li Belediye’den de tehditler geldi

Saldırıyı takip eden günlerdeyse, Karakuş arabulucular vasıtasıyla MHP’li Amasya Belediyesi’ne görüşmeye gittiğini belirtti.

Karakuş Belediye Binası’nda bir makam odasına davet edildiğini ve burada Metin Gül adlı bir şahısla muhatap olduğunu söyledi. Akademisyen Karakuş, odaya girmesinden kısa bir süre sonra Gül’ün hakaretleriyle karşılaştığını aktardı. Gül’ün “Sen benim kardeşimin burnunu kırmışsın” diyerek üzerine yürümeye çalıştığını ifade eden Karakuş, tepki vermesinin ardından Gül’ün geri adım attığını belirtti

Akademisyen Karakuş’la ‘görüştürülen’ Gül’ün Amasya Belediyesi’ndeki resmi görevinin ne olduğu veya hangi sıfatla belediyede çalıştığı hakkında soL Haber Portalı olarak yaptığımız araştırma sonucu net bir veriye ulaşamadık. Belediye’nin internet sitesi ve sosyal medya paylaşımlarında kendisinin belediye içerisinde ve etkinliklerinde ne sıfatla bulunduğuna ilişkin bir ipucu bulunmazken, Gül kendi paylaşımlarında Ülkü Ocakları üyesi olduğunu Belediye’de çalıştığını ifade ediyor.

Gül, kişisel Facebook hesabında ise Amasya Belediyesi’nde “Müşteri Hizmetleri Uzmanı” olduğunu beyan ediyor. Ancak bu bilgiyi Amasya Belediyesi’nin çevrimiçi verileri üzerinden doğrulayamadık.

Gül'ün sosyal medya hesabı

Gül, ayrıca Ülkü Ocakları’nın Amasya Üniversitesi içerisinde yürüttüğü faaliyetlerde de kendisini gösterirken, fotoğraflarda Ülkü Ocakları Başkanı’nın yanında durmasıyla dikkat çekiyor.

Ülkü Ocakları Başkanı düzenli olarak kampüse giriyor

Öte yandan kendilerini ‘Amasya Üniversitesi Ülkücüleri’ olarak adlandıran grubun sosyal medya paylaşımları incelendiğinde Ülkü Ocakları Başkanı Akpınar’ın defalarca üniversite kampüsüne girdiği görülüyor. Burada kampüs içerisinde Ülkü Ocakları adı altında yürütülen resmi etkinlikleri ziyaret eden ve denetleyen Akpınar’ın hangi sıfatla üniversitede bulunduğu ise bilinmiyor.

Aynı şekilde, Ülkü Ocakları’nın söz konusu resmi faaliyetlerinin de Üniversite yönetimi tarafından bir izne tabi olup olmadığına ilişkin bir veri bulunmuyor.

Edinilen bilgiye göre Ülkü Ocakları’nın kampüs içerisinde düzenli şekilde stant açıp çalışma yaparken, ‘uygun görmedikleri’ stant açan öğrencilereyse saldırılar düzenliyor. Ayrıca aynı grup Mayıs ayında gerçekleşen kafe baskınını da düzenlemeleriyle biliniyor. Edebiyat söyleşisine saldıran grup, etkinliğin gerçekleştiği kafeyi yağmalarken, ‘içeride teröristlerin bulunduğunu’ öne sürmüştü. Saldırının ardından ülkücüler edebiyat söyleşisine gelen öğrencileri ‘bir daha böyle şeylere gitmeyeceksiniz’ diyerek tehdit etmişti.

‘Başıma bir şey gelirse Ülkü Ocakları ve MHP sorumludur’

Saldırganlar kendilerinin mağdur olduğunu iddia ederek Dr. Girayalp Karakuş’u suçlamaya çalışsa da, hem bıçak çekme vakası, hem de saldırının kendisi sadece birçok kişinin tanıklığında gerçekleşmiş olmakla kalmayıp, aynı zamanda MOBESE kameraları tarafından an be an kaydedildi. Saldırganların Karakuş’u suçlamaya çalışmaları ve olayı takiben ilçedeki MHP ve Ülkü Ocakları yetkililerinin akademisyene karşı seferber olmasıyla saldırının planlı olduğu yönündeki bulguları kuvvetlendiriyor.

Saldırının ardından “Bir daha Amasya’da barınamayacaksın” şeklinde tehditlerin hedefi olan Dr. Girayalp Karakuş soL’a verdiği demeçte “Başıma bir şey gelirse bundan Amasya Ülkü Ocakları ve MHP Amasya İl Başkanlığı sorumludur.” dedi.