Latin Amerika ve Karayip Devletleri Topluluğu (CELAC) resmen kuruldu

Karakas, Venezuela 2-3 Aralık tarihlerinde Latin Amerika ve Karayip Devletleri Topluluğu’nun (CELAC) zirvesine ev sahipliği yaptı. Zirveyle beraber, uluslararası alanda Latin Amerika ve Karayipler’in esas temsilcisi olması hedeflenen topluluğun resmi kuruluşu gerçekleştirilmiş oldu.

Başta ABD olmak üzere emperyalist güçlerin politikalarıyla kutuplaşan kıta ülkeleri, özellikle geride bıraktığımız son on yıl içerisinde tesis edilen kukla yönetimlerle, artan silahlanma ve şiddet ortamıyla istikrarsızlaştırılmaya çalışılmıştı. Ancak bu dönem aynı zamanda kıtada halkçı iktidarların kurulduğu, Bolivarcı geleneğe yaslanarak birlik arayışlarının ortaya çıktığı bir dönem oldu. CELAC’ın kuruluşu da bu dönemi özetler nitelikte: Honduras Başkanı Manuel Zelaya’ya karşı gerçekleştirilen darbeden kısa bir süre sonra Şubat 2010’da topluluğun kuruluşuna yönelik ilk adımlar atılmaya başlanmıştı.

Topluluk, ABD ve Kanada hariç olmak üzere kıtanın 33 ülkesinden oluşuyor. Siyasi yelpazenin farklı yerlerinde duran ve içlerinde Meksika, Kolombiya ve Şili gibi ABD’ye göbekten bağlı hükümetlerce yönetilen ülkelerin de topluluğun bir parçası olarak, neo-liberal politikaları açıkça reddeden ilkelerde ortaklaşması büyük bir başarı olarak kabul ediliyor.

ABD’nin Küba ablukasının sona erdirilmesi ve CELAC’a üye ülkelerde demokrasinin müdafaa edilmesi zirvede alınan kararlardan öne çıkanlar. Kararlarını oybirliği esasıyla alan topluluk, gelecek toplantılarında karar alma mekanizmasının işleyişini de değerlendirecek.

Zirveye katılan liderlerin konuşmalarından satır başları
Raul Castro, zirveyi Latin Amerika’nın bağımsızlık mücadeleleriyle geçen son iki yüz yıllık tarihinin en önemli olayı, topluluğu ise “en değerli eserimiz”* diye nitelendirdiği konuşmasında örgütün başarısının üyelerinin aklına bağlı olduğunu vurguladı. Raul Castro’nun konuşmasında öne çıkan bir diğer konu bölgedeki askeri üslerin varlığı oldu. Latin Amerika ve Karayip bölgesinin nükleer silah barındırmamasının bir kazanım olduğuna işaret ederek, bölgenin askeri üslerden de temizlenmesi gerektiğini ifade etti.

Arjantin Devlet Başkanı Cristina Kirchner ise zirvenin siyasi mesajlar vermekten çok atılacak somut adımlara yönelmesi gerektiğinin altını çizerek, öncelikli işin bölgeyi ekonomik krizlerden korumak ve topluluğa üye ülkelerin koşulları gözetilerek bölge içi ticaretin esaslarını belirlemek olduğunu belirtti. CELAC’a üye ülkelerin GSYH toplamları 6.3 trilyon doları** buluyor ve bu değer topluluğu ekonomik açıdan dünyadaki üçüncü büyük güç haline getiriyor. Topluluk aynı zamanda dünyadaki en büyük petrol rezervine sahip durumda.

Topluluk Venezuela, Şili ve Küba’dan oluşan bir üçlü başkanlık sistemine sahip. Zirveye ev sahipliği yapacak olan ülkenin devlet başkanı aynı zamanda zirvenin de başkanlığını yürütüyor. Belirlenen takvime göre bir sonraki zirve 2012 yılında Şili’de, 2013 yılında ise Küba’da yapılacak.

Etkin Eratalay

*http://www.cubanews.ain.cu/2011/1202Raul-Castro-CELAC.htm
**http://venezuelanalysis.com/analysis/6666