'Aradan iki yıl geçti Varlık Fonu yeni kurulan finans şirketleriyle güçlendirildi. Şimdi daha organize işler yapabilecek yeteneği var.'

Ekonomi tıkırında: Bütçe fazla veriyor- kamu bankaları güçleniyor

Geçtiğimiz birkaç gün içinde, önceleri karşılaşmadığımız iki önemli olaya tanık olduk. Merkezi Bütçe Ocak/2022’de, 30 milyar liranın üzerinde fazla verdi; üç kamu bankasının sermayesi yaklaşık 50 milyar lira artırıldı.

İki olay arasında pek de temiz sayılamayacak bir ilişki olduğunu düşünüyorum. Doğru ve güvenilir verilere ulaşılamadığı için, ilişkinin varlığını kesin olarak kanıtlayabilmek olası değil. Ancak çok belirti var.

Bütçenin fazla vermesiyle başlayalım.

Hazine ve Maliye Bakanlığı verilerine göre Merkezi bütçe 2021/Ocak ayında 24 milyar lira açık verdi. 2022 Ocak ayında durum tersine döndü, 30 milyar lira fazla verdi. Bunun psikolojik algı yaratmaya yönelmiş bir davranışın eseri olduğunu düşünebiliriz. Ancak, kullanılmak üzere hazırlanan kaynak olma özelliğini ihmal etmemeliyiz.

Bütçenin 4 önemli gelir kaleminin 2019-2022 yılları arasındaki Ocak-Nisan ayları tahsilat tutarları aşağıdaki çizelgede görülecektir. Ocak ayı verilerine odaklanalım:

Bir önceki yılın ocak ayına göre Kurumlar vergisi tahsilatı 30; faiz gelirleri 7; KDV 2 kat artmış. Başka kalemlerde de yüksek tutarlı artışlar dikkat çekiyor. Hepsini topladığımızda Ocak/2021’de 90 milyar lira olan bütçe gelirinin, Ocak/2022’de 176 milyar liraya ulaştığı ortaya çıkıyor.

Gelirlerdeki yükseliş eğiliminin bir bölümü belki TL’nin değer yitirmesiyle açıklanabilir. Ama Kurumlar Vergisi tahsilat tutarının abartılı yüksek olmasının altında başka nedenler aramalıyız.

Çizelgede dikkat çekecektir: Kurumlar Vergisi tahsilatı ocak aylarında değil, şubat aylarında yükselmekte ve mart aylarında azalmaktadır. Nitekim Ocak/2021’de 473 milyon lira tahsil edilmişken şubat/2021’de 37 milyar liraya yükselmiş, mart ayında 2,5 milyar liraya düşmüştür.

Kurumlar Vergisi tahsilatının 30 kat artması garipliğini açıklayabilecek ne bir siyasi figür ne bir kamu görevlisi var karşımızda. Basında tartışıldı, araştırıldı, soruldu; nedense kimse yanıtlamıyor.

Hazineden birilerinin, özel şirketlerle görüşüp yükümlülüklerini bir ay öne çekmeleri için “rica ettiği” yorumları yapıldı. Bu yorum doğru olamaz: Bütçenin 30 milyar fazla verdiği bir ortamda neden böyle bir şey istesinler? İstenmişse eğer karşılığında ne önerilmiş olabilir? Bu devirde kimse vadesi gelmeden 15 milyar lira ödemez. Karşılığında ne çıkarlar sağlanacağını sorar.

Büyük bir olasılıkla çoğu, Varlık Fonunun yağmasına sunulmuş olan kamu şirketlerine ya da kamu bankalarına ödetilmiştir. Talimatlarla kredi verdikleri için kasalarında duran paranın kimin olduğu bankaların umurunda değildir. Üstelik ocak ayında merkezi bütçede nakit fazlası olduğu belirtiliyor. Nakden ödeme yapılmayacağına göre hiç sorun yok.

Ancak, daha çok kredi verebilmeleri için sermaye yeterliliği sorunuyla karşılaşmamaları önemli. Liranın düşmesiyle kamu bankalarının sermaye yapısı ve kredi kapasitesi hasara uğradı. Bu sorunu birkaç gün önce sermayelerini toplam 50 milyar lira artırarak çözümlediler. Parasının varlık fonunca ödendiği söylendi.

Hazine ve Maliye Bakanlığı bütçe verilerinden derlenen bilgilerden oluşturulan çizelgeden sonra kamu bankalarının sermayelerinin ne yöntemlerle artırılmış olabileceği sorusuna yanıt arayalım.

Kamu bankalarının sermayeleri yaklaşık 50 milyar lira artırılmasına karar verildi ve 16 Şubat tarihinde KAP’a yapılan açıklamada Türkiye Varlık Fonunca nakit olarak ödeneceği belirtildi.

Fon, borç almadan iş yapamıyor. Mayıs/2020’de üç kamu bankasının her birine 7 milyar lira verip sermayelerini toplam 21 milyar lira artırmışlardı. Parasını nereden buldukları konusunda bir şeyler işittim ama açıkçası işittiklerimi pek anlayamadım. Kısaca özetleyeyim, yanlışım varsa ilgilileri düzeltsin. Herkes öğrenmiş olur.

Şöyle yapmışlar: Hazine ve Maliye Bakanlığı özel plasman olarak borç senedi ihraç etmiş; Varlık Fonunu borçlandırmış. Kamu bankaları bu senetleri Varlık Fonundan piyasa fiyatı üzerinden satın almış. Sermaye artırımına sayılmış. Yapılan işlemler ihraç edilen 10 yıl vadeli 25,6 lira tutarlı Özel Tertip Devlet İç Borçlanma Senetleri ile finanse edilmiş.

Aradan iki yıl geçti Varlık Fonu yeni kurulan finans şirketleriyle güçlendirildi. Şimdi daha organize işler yapabilecek yeteneği var. Biz, sermayelerini artırabilmek için neler yaptıklarını araştırmaya devam edelim. Bakalım ipucu yakalayabilecek miyiz?