Boğaziçi Üniversitesi'ni teslim alabilmek amacıyla yeni bir cephe daha açtıkları anlaşılıyor. Ama artık onlar için çok geç.

AKP Boğaziçi Üniversitesi'nde vakıf kurdu

AKP’nin Boğaziçi Üniversitesi'ni teslim alma çabalarını daha geniş mevzilere taşıyacağı anlaşılıyor.

AKP gönüllüleri, yandaşları ve kadroları birleştiler ve “Boğaziçi Üniversitesi Geliştirme Vakfı (BUVAKIF)” adlı bir vakıf kurdular.

Dün (15.2.2022) Resmi Gazetede Vakıflar Genel Müdürlüğü, 9.Asliye Hukuk Mahkemesinin 27 Ocak 2022 günlü E:2022/37, K:2022/29 sayılı tescil kararını yayımladı ve Vakıf resmen kurulmuş oldu.

Amacı başlığı altında; “Başta Boğaziçi Üniversitesi olmak üzere tüm yükseköğretim kurumlarının kurumsal kapasitesine destek olarak, üniversitelerin insanlığa yaptığı katkıları artırmak ve vakıf senedinde belirtilen diğer amaçları gerçekleştirmektir” yazıyor. Vakıf senedinde nelerin belirtildiğini bilemeyiz. Ama bu tür vakıfların ne tür işler yaptığına çok aşinayız.

Vakfın Kurucularının bugüne değin atandıkları görevler, yaptıkları işler, amaçlarını ne doğrultuda gerçekleştireceklerini gösteriyor.

Vakfın Kurucuları arasında AKP’ye yakınlığıyla ünlü Boğaziçi Üniversiteliler Derneği (BURA); Rektör Mehmet Naci İnci; önceki rektör Melih Bulu’nun rektör yardımcılıklarına atadığı Fazıl Önder Sönmez ve Gürkan Selçuk Kumbaroğlu; önceki gün Genel Sekteter olarak atanan Hasan Fehmi Topal; Plasmar AŞ Yönetim kurulu başkanı Mehmet Altunkılıç; Boğaziçi Üniversiteliler Derneği Yüksek İstişare Kurulu üyesi (BURA) İffet Polat gibi isimler var.

Kurucularına biraz yakından bakalım:

Boğaziçi Üniversiteliler Derneği (BURA) 2003 yılında kurulmuş. İnternet sitelerinde tanıtım için kurdukları cümleler ve seçtikleri sözcükler dikkat çekiyor;

BÜ mezunları arasındaki ünsiyeti geliştirmek gayesindeki 63 kurucu üye tarafından kurulduğu 2003 yılından beri bu hakikati hatırlarda canlı tutmaya gayret ediyor….mezunlarının gerek öğrencilik döneminde gerek mezuniyet sonrasında kurduğu bağları bu hakikat merkezinde güçlendirmek, yenilerini kurmak ve bu bağlardan oluşan enerjiyi öncelikle üniversitemizin ve devamında ülkemizin ve tüm dünyanın istifadesine sunmayı görev biliyoruz

Hakikat sözcüğüne dikkat edelim: dincilerin çok sık kullandığını biliyoruz.

Hasan Fehmi Topal, birkaç gün önce Boğaziçi Üniversitesi'ne genel sekreter olarak atandı. Nedense akademik durumunu gizlemeye çalışmış. Linkedin’de unvanını doçent yazmış, sonra doktor öğretim görevlisi olarak değiştirmiş. Doktorasını aldığı tarih bilgisi de çelişkili. Linkedin’de 2020; Facebook’ta 2021 yazıyor. Neden böyle yaptığını anlayamayız ama şu bilgiler ipucu olabilir belki; Akademik geleneklere göre Genel Sekreterlik görevine profesörler atanıyor. Oysa Topal, doktorasını yeni almış, başkaca bir unvanı yok. Profesör yazsa olmaz. Belki çok kısa bir sürede doçentliğini alabileceğini düşünerek doçent yazmıştır. Ama günümüzde bu tür bilgileri gizlemek kolay değil. Derhal ortaya çıkıyor. Bu yüzden de doğrusunu yazmak zorunda kalmış olabilir.

Topal aynı zamanda BURA Başkanlığını yürütüyor.

Vakıf Kurucularından Kumbaroğlu da intihalci. Boğaziçi Üniversitesi akademisyenleri Ağustos/2021’de “Veri Bilimi Enstitüsü” kurulmasıyla ilgili düzenlediği belgenin iki paragrafının Vikipedi’den referans göstermeksizin aynen alındığını ortaya çıkarmışlardı.

BURA Yüksek İstişare Kurulu üyesi İffet Polat’ın AKP’li geçmişi çok eskilere dayanıyor. 2002 yılında AKP İstanbul Kadın Kollarının kurulmasında görev aldı; 2015 Mart-Aralık arasında kadın kolları başkanlığı yaptı.  Polat aynı zamanda, AKP Genel Başkanvekili Yardımcısı ve TBMM Sanayi, Ticaret, Enerji Tabii Kaynaklar ile Bilgi ve Teknoloji Komisyonu üyeliği görevlerini yürüttü/yürütüyor.

Fazıl Önder Sönmez, TÜBİTAK Makine ve İmalat Teknolojileri Grubu üyesi ve Boğaziçi Üniversitesi İslam Araştırmaları Kulübü’nde danışman hocalık yapıyor.

Mehmet Altunkılıç, Plasman AŞ’nin yönetim kurulu başkanlığını yürütüyor. Şirket, Fortune Türkiye sıralamasında 200’üncü sırada yer alıyor. Geçtiğimiz günlerde BURA’nın düzenlediği bir söyleşide; başarısını İslami finansman modellerine aday olabilecek ticaret finansmanı kullanmasının etkili olduğunu vurgulamıştı.

Boğaziçi Üniversitesi'ni teslim alabilmek amacıyla yeni bir cephe daha açtıkları anlaşılıyor. Ama artık onlar için çok geç. AKP meşruiyetini, inandırıcılığını büyük ölçüde yitirdi. Toplumun her kesiminde dalga dalga direnişler yükseliyor; korku duvarının aşılmasına az kaldı…