Elazığ depremi sonrası son durum ne? 'Çadırlar uygun değil, hepsi su içinde...'

Elazığ'da meydana gelen 6,8 büyüklüğündeki depremin ardından bölgede inceleme yapan TTB ve SES heyeti raporunu açıkladı.

soL - Haber Merkezi

Türk Tabipleri Birliği (TTB) ile Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası’ndan (SES) bir heyet, 24 Ocak 2020 tarihinde meydana gelen ve merkez üssü Elazığ’ın Sivrice ilçesi olan 6,8 şiddetindeki depremin birinci haftasında bölgede durumu yeniden değerlendirmek amacıyla, Sivrice ve Elazığ’da incelemelerde bulundu.  

Depremzede vatandaşlarla ve yöneticilerle yapılan görüşmeler, gözlemler ve elde edilen bilgiler doğrultusunda hazırlanan raporda barınmanın deprem bölgesinde en öncelikli ve hayati sorun başlığı olarak dikkat çektiği belirtildi.

Rapordan öne çıkanlar şöyle:

  • Depremin 1. haftası itibarı ile bölgenin en önemli sorunu evi hasar görmüş kullanılamaz/oturulamaz durumda olan yurttaşların kışı nasıl geçireceğidir. Bölgede barınma sorunu kışlık çadır temin etmenin ötesinde geçici yaşam alanı oluşturma, ısınma ve beslenme ihtiyaçları ile birlikte ele alınmalıdır.
  • Sivrice’de çadırların çoğunlukla evlerin bahçelerine kurulduğu, bir kısmının ilçenin boş alanları (park vb) kurulduğu, hemen tamamının uygun olmayan yerlere kurulduğu tespit edilmiştir. Bazı çadırların su altında kaldığı ve kullanılamaz duruma geldiği de gözlenmiştir.
  • Valiliğin yakınındaki çadırkent hariç gözlenen çadır yerleşimlerinin uygun olmadığı tespit edilmiştir. Çadır kurulan zeminlerin belli bir eğime sahip olması ve böylece su basmasını önlemesi gerekmektedir. Sanayi mahallesindeki çadırkent, tamamen çamur ve yer yer su birikintileri içindedir. Gelişigüzel kurulan çadır kümeleri ya da çadır kentlerin çoğunun güvenliği yoktur.
  • Çadırlar birbirine yakın mesafelerde kurulmuş olup, çoğunda çadır içine soba kurulmuştur. Çadırların, her ne kadar yanmaz malzemeden yapıldığını tahmin edilse de yangın açısından tehlikeli olduğu düşünülmektedir.
  • Çadırların kurulduğu yerlerde mobil tuvaletler, banyo vb olanaklar bulunmadığı için, yurttaşların bu ihtiyaçlarını hasarlı evlerde gidermektedir.
  • Ziyaretimizden önceki gün Sivrice’de şiddetli bir fırtına yaşanması üzerine bazı çadırların yıkıldığı, çoğu çadıra su bastığı ve kullanılamaz duruma geldiği ve vatandaşlar tarafından bu durum nedeniyle koşulların depremin ilk gününe dönüldüğü yapılan görüşmeler sonucunda ifade edilmiştir.
  • Depremden sonraki ilk günler basına da yansıyan karmaşanın halen devam ettiği gözlemlendi. Görüşülen kişiler de, bazı kişilerin daha atak olduğunu ve birden fazla kez yardım aldığını belirterek yardımların adil olmayan bir şekilde dağılabildiği ifade edildi.
  • Evden çıkamayan yaşlı, engelli, kadın gibi kişilerin yardımlara ulaşmada dezavantajlı oldukları dolayısıyla yardıma gereksinimi olan bu kişilere gerekli yardımların yapılmadığı düşünülmektedir.
  • Sağlık kuruluşlarına başvuruların en fazla alt ve üst solunum yolu hastalıkları olduğu, soğuk kış mevsimi ve çadırda yaşamın sonucunda ortaya çıktığı bildirilmiştir.

Raporun ardından TTB ve SES'in yaptığı önerilerin bir bölümü ise şöyle:

  • Mevsim koşulları dikkate alındığında, dondurucu soğuğun depremzedelerde ikincil sorunlara yol açması nedeniyle, çadır bir barınma seçeneği olarak mümkün olan en kısa süre için tercih edilmeli, geçici yerleşimlerin artık konteynır ya da prefabrik yapılar gibi malzemelerden yapılması gerekmektedir.
  • Çok geniş bir alanı etkileyen deprem nedeniyle yurttaşların travma yaşadıkları, kadın ve çocukların en fazla etkilenen kesimler oldukları gözlemlediğinden başta barınma olmak üzere temel ihtiyaçlar giderildikten sonra depremzedelere yönelik psikolog, psikiyatrist ve sosyal hizmet uzmanların katılımı ile psikososyal çalışmalara bir an önce başlanmalıdır.
  • Başta aşılama olmak üzere rutin sağlık hizmetleri herhangi bir aksamaya yol açmadan kesintisiz bir biçimde sürdürülmelidir.
  • Yardımlara ulaşamayan dezavantajlı kişilerin (yalnız yaşlı çift, yalnız yaşlı, kadın vb) aile sağlık merkezleri, sosyal hizmet vb kamu kurumları aracılığıyla saptanması, ihtiyaçlarının karşılanmasını mümkün kılacaktır. Yardımların organizasyonu ve dağıtımında sivil toplum kuruluşlarının sürece katılımının sağlanması, toplumsal dayanışmayı artıracaktır.
  • İhtiyaçlar temelinde yardımların gelmesi sağlanmalı, gelen yardımların adil bir şekilde dağıtımı sağlanmalı, gerçek ihtiyaç sahiplerinin yardımlardan yararlandırılmalı ve yardımlarda kayırmaların önüne geçilmelidir.
  • Hasar tespit çalışmaları hızlandırılmalı binalara yönelik yapılacak işlemler bir an önce kararlaştırılmalıdır.
  • Okullar bir an önce güvenli hale getiriliği eğitimin devamlılığı sağlanmalıdır.