Bundan birkaç hafta önce Meral Akşener’in “hodri meydan” söylemiyle tekrar gündeme gelen Ayasofya’da ilk cuma namazı kılındı. Meclis muhalefeti tarafından iddia oydu ki AKP, ekonomik yaptırımlardan korkması sebebiyle Ayasofya’yı açamazdı. Bu söylemle AKP’yi köşeye sıkıştırdığını düşünen muhalefet bloğu, kendisini açılmış olan camide namaz kılabilmek için davetiye beklerken buldu. AKP’nin Ayasofya hamlesini, emperyalizmle kurduğu ilişkiler hesap edilmeksizin bir bilek güreşine çevirmeyi deneyen CHP-İYİP, Erdoğan’ın neredeyse hiçbir ülkeden çok sert tepkiyle karşılaşmamış, ülke içerisinde ise muhalefetin dünden razı pozisyonu sayesinde meşruiyet elde etmiş olmasına ne kadar şaşırmıştır bilemeyiz. Ancak biz, Dünya’dan Ayasofya’ya dair tatlı-sert tepkilere bir göz atalım.
Yunanistan
Türkiye’nin ordusu şu anda birçok ülkede sınır ötesi operasyonlar yapmakta, bazı ülkelerde ise askeri olarak doğrudan taraflardan birinin parçası. Ayasofya’ya dönük tepkiler ve medyanın söylediklerini bu bağlamda da ele alma zorunluluğumuz var. Nitekim şu ana dek en sert tepkiler, Ege’de, Akdeniz’de ve hatta Libya’da Türkiye ile karşı karşıya olan Yunanistan medyasından geldi. İki ülkenin yöneticilerinin iç siyasetteki ajandaları doğrultusunda sık sık birbirleriye “gölge boksu” yaptığı da biliniyor.
Eski iktidar partisi SYRIZA’ya yakınlığıyla bilinen AVGI gazetesi, Yunanistan devlet kademelerinde gösterilen tepkinin yanı sıra Amerika'nın Yunan Ortodoks Başpiskoposu Elpidoforos’un Beyaz Saray’a gerçekleştirdiği ziyareti öne çıkardı. Trump’la gerçekleştirdiği özel görüşmeden sonra ABD Başkanı’nın kaygılı ve öfkeli olduğunu söyleyen gazete, Başbakan Pence’in de sosyal medya üzerinden Yunan Ortodoks Kilisesi’nin yanında olduğunu söylediğini ekledi.
Yeni Demokrasi Partisi yanlısı liberal yayın organı Protothema ise Ortodoks Kilisesi’nin bugün Atina’da gerçekleştirdiği protestoyu ve kiliselerden çanların çalınarak tepki gösterilmesini haberleştirdi.
Yüksek okunmaya sahip Tan Nea ise Ayasofya’daki Rusya parmağına dikkat çekti. Ayasofya’nın Ruslar için özel bir anlamı olduğuna, buna rağmen bu hamleyi Putin’in sessizlikle karşıladığına dikkat çekilirken, “Ayasofya kararını Türkiye tek başına almadı, NATO ve Batı Dünyası bunu hesaba katmalı” denildi. Geçtiğimiz haftalarda Putin ve Erdoğan’ın telefon görüşmesi gerçekleştirdiği, görüşmede Ayasofya’nın Hristiyanlar için kutsal olan bölgelerine dokunulmayacağı garantisinin verildiği Türk basınına da yansımıştı.
Rusya
Ayasofya’nın camii olarak açılışı Rus medyasının da odağındaydı ancak Yunanistan’a benzer bir tonda tepki gösterilmedi. RT, Sputnik gibi yüksek tıklanmaya sahip organlar yalnızca bugünkü açılıştan görüntüleri ve Ayasofya’nın tarihini paylaşmakla yetinirken Ria ve Tass isimli gazeteler Ayasofya Müzesi’nin Türkiye Cumhuriyeti açısından anlamına değindi.
Erdoğan laik ve seküler değerleri karşısına alıyor denirken Ria, Ayasofya’ya dair Türkiye kamuoyunun tepkilerini içeren bir anketten de bahsetti. Rus Ortodoks Kilisesi’nin ay başında yaptığı açıklama da hatırlatıldı, “Ayasofya’ya dönük bir tehdit tüm Hristiyan alemine tehdittir” denilmişti.
İtalya
Yunanistan ile birlikte en sert tepkiler İtalya’dan yükseldi. Il Foglio ve Il Fatto Quotidiano gazeteleri açılışı Erdoğan’ın şovenist hamlesi olarak nitelerken “Avrupa İslamcılığa teslim oluyor” eleştirisini de dile getirdi. La Repubblica ise açılışın uzun süredir İslamcılar tarafından hayal edildiğinin altını çizdi.
Fransa
Fransa, Libya gündemi sebebiyle Erdoğan ile gergin ilişkilere sahip ülkelerden biri. Le Monde ve L’Humanité gazeteleri, Ayasofya hamlesinin Türkiye’de kan kaybeden AKP’nin iç siyasete dönük attığı bir adım olduğunun altını çiziyor. Ancak genel olarak “Erdoğan’ın son seferi” olduğu vurgusu gazete manşetlerinde yaygın.
Franceinfo da benzer biçimde bu açılışın AKP için yaklaşılan sondan kurtulma çabası olduğu değerlendirmesi yapılıyor. Le Monde’a değerlendirme yapan Ece Temelkuran ise Fransız medyasının aksine açılışı bir son değil, AKP’nin Türkiye’yi dönüştürme hamlesinin tamamlayıcı bir halkası olduğunu öne sürmüş.
Almanya
Son dönemde AB içerisine AKP’nin en yakın iş ortağı Almanya oldu, Alman gazeteleri ise Ayasofya’nın dönüşümünü serinkanlılıkla yorumlamış gibi görünüyor. Münchner Merkur ve Rhein Zeitung, Atatürk’ün kararının bozulmasını “Batı ve çağdaşlıktan kopuş” olarak ele almış. Volksstimme ise Almanya içerisindeki Türk Müslüman göçmenlerin, camilerden ezan okunmasını talep ettiğini ve bunun artık daha da zor hâle geldiğini hatırlatıyor. Alman haber portallarının bir kısmı ise bugün eski Yeşiller Partisi Eşbaşkanı Cem Özdemir tarafından yapılan “Erdoğan Türkiye'nin geleceğini Orta Çağ'da görüyor” ifadelerini öne çıkardı.