İstanbul'da kentsel dönüşüm projesi kapsamında insanların zorla evlerinden çıkarıldığı Beykoz'un Tokatköy mahallesinde iki hafta önce temel atma töreni yapıldı. Törene Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum ve Beykoz Belediye Başkanı Murat Aydın katıldı.
Mahallelinin dışarıdan izlediği törende söz alan belediye başkanı Murat Aydın, projeye imza atmayanlarla bir masaya oturup uzlaşılması yönünde çağrı yaptı, "Projeye hayır diyenleri ikna etmeliyiz" ifadelerini kullandı. Murat Aydın'ın daha önce muvafakatnameye imza atmayanlarla görüşmeyi kabul etmeyerek, "Onların ağız kokusunu çekemem" dediği biliniyor.
Diğer yandan, projeye hayır diyen mahallelinin açtığı davalar da sürüyor. Daha önce mahkemeden imar planının iptaline dönük karar çıkarken, Tokatköylüler, rezerv yapı planının iptaline dönük de 15 gün içinde bir mahkeme kararı bekliyor. Söz konusu kararın çıkması durumunda projenin tamamen iptali gündeme gelebilir.
Tokatköy'de 22 Ağustos’ta polis baskını sonucunda birçok Tokatköy'lü zorla evlerinden çıkarılmış ve baskının ardından kentsel dönüşüm kapsamında olan parseldeki tüm evler yıkılmıştı.
Tokatköylü kentsel dönüşüm mağdurlarından Nihat Odabaş'la temel atma törenini, mahkemedeki son süreci ve polis baskınlarının ardından zor durumda kalan mahallelinin yaşadıklarını konuştuk.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı 2 hafta önce kentsel dönüşüm projesi kapsamında Tokatköy mahallesinde temel atma töreni düzenledi. Diğer yandan, mahkemeden sizin lehinize yürütme durdurma kararları var, projenin iptaline ilişkin davalarınız da sürüyor. Son süreci nasıl değerlendiriyorsunuz?
Rezerv yapı alanında zaten 225 kişi imza atmamış. Şu anda rezerv yapı alanında yüzde 100 imza gerekiyor. Bir kişi bile imza atmazsa yapamayacak. Büyük bir ihtimalle de mahkeme sonuçlarında da iptal kararı çıkacak, bizim lehimize karar çıkacak. Mahkeme zaten imar yapı alanı hakkında iptal kararı çıkardı. Buna bağlı olarak rezerv yapı alanı hakkında da iptal kararı çıkacak. Bir de belediye başkanı yeniden bir seçim çalışması yapacak. En az 6 ay süresi var. Onun için belediye başkanı biz imza atmayanlarla anlaşmak istiyor, proje iptal olmasın diye. Mahkeme projeyi iptal ederse, yeni bir proje hazırlamak zorunda belediye başkanı. Bu proje de en az 6-8 ay sürer. Bunlar seçimle geliyor seçimle de gideceği için zaten giderayak rant peşinde. İstanbul’da çökmedikleri yer kalmadı.
Projeye itiraz sürecinizde belediye başkanı Murat Aydın sizinle hiç görüşmeye gelmedi. Törende ise projeye imza atmayanların ikna edilmesi gerektiğini söyledi. Belediye başkanının bu konuşması hakkında ne düşünüyorsunuz?
Belediye Başkanı bu süreçte gelip bizimle hiç fikir alışverişinde bulunmadı. Biz randevu talep ettiğimizde “Sizin ağız kokunuzu mu çekeceğiz” diyen bir belediye başkanı bizimle muhatap mı olacak? Belediye Başkanı’nın Zeytinburnu’nda yaptığı olay da aynısıydı. Orada yaptığı kentsel dönüşümde hep göç oldu, çünkü oranın halkı oraya yerleşmiyor. Oranın halkı başka bir yere göç ediyor, orada zenginler ev alıp oturuyor. Bu kentsel dönüşümler zaten halk için yapılmıyor ki, zengine yapılıyor. Ondan sonra “Sen git nereye gidersen, Bu tarafa zenginler gelecek. Burada iş de bulamayacaksın” diyorlar.
Zaten 3 tane fabrikamız vardı, kapatıldı. Şu anda Beykoz’da gençleri oturabileceği bir kafe, çay bahçesi yok. Sahilimiz var boydan boya, ama bir çay bahçesi yok. Gençlerin zaten alanı yok. Belediye Başkanı bir de bize buradan ev verecekmiş! Hiç zannetmiyorum.
Projeye evet diyenlere kurada hep bodrum katı çıktığı söyleniyor. Siz mahallelinin burada ev alabileceğini düşünüyor musunuz?
Kuraya katılanlara, “Tamam kardeşim, sana üçüncü kat. Geri kalana bodrum kat” diyor. Orada kura bile çekilmedi. Adam orada birkaç kişiyi yazdı. Noter falan yoktu. Şu anda biz imza atmadığımız, kuraya girmediğimiz halde bizim evlerimiz bile hazır. İmza attığımız zaman bize “Size şuradan şu daire çıktı” diyecekler. Kuralar çekilmeden önce duvara kimlerin nerede oturacağına dair kağıtlar asıldı.
İki kişiye bir daire düştüğü zaman üçüncü kat veriyorlar. “Bunlar nasıl olsa burayı satacaklar” mantığıyla...
Ağustos ayında polis baskınıyla tüm evler zorla yıkılmıştı. Evlerinden olan insanlar şu an ne durumda? Nasıl zorluklar yaşıyor?
Evden çıkarıldıklarında 1-2 hafta damatlarının çocuklarının yanına sığınanlar oldu. Sonunda arkadaşlarımız kendilerine ev buldular, ama kiralarını nasıl ödeyecekler, belli değil. Emekli karı-koca yeniden çalışmaya başladılar. 4-5 bin lira kiradan bahsediliyor. Beykoz da İstanbul’da kiraların en fazla olduğu ilçelerden biri.
Mahkemede kararlar büyük ihtimalle bizim lehimize çıkacak, ama sonrasında ne olacak bilmiyoruz, ama hakkımızı sonuna kadar arayacağız. Bu insanların hepsi perişan oldu. 50 senedir kendi mahallesinde oturan insanlar, sığıntı gibi başka yerlere yerleşmek zorunda kaldı. Çok zor bir durum. Kimisi Çanakkale’ye, kimisi İzmit’e gitti. Kimisi Ümraniye tarafına... Herkes dağıldı yani.
Devletin politikası bu işte. Polis devleti olduğumuz için durum bu.
