Okuyan: İnsanoğlu niye nefes almak için para vermek zorunda?

TKP Genel Sekreteri Kemal Okuyan Perşembe akşamı Halk TV'de TKP'nin ülkenin sorunlarına ve Millet İttifakı'na yaklaşımı konusunda soruları yanıtladı.

Haber Merkezi

Geçtiğimiz gün Gökmen Karadağ'ın yönettiği Açıkça programına konuk olan Türkiye Komünist Partsi (TKP) Genel Sekreteri Kemal Okuyan partisinin güncel sorunlara yaklaşımıyla ilgili sorulara cevap verdi.

Halk TV'deki programda AKP'nin 19 yıllık iktidarının boğucu olduğunu söyleyen Okuyan, "Ne soktuysa Türkiye'yi bu girdaba, onun ortadan kaldırılması lazım" dedi. Okuyan, AKP'nin bir "misyon partisi" olduğunu ancak sorunların başlangıç noktasının AKP olmadığını belirtti.

Düzenin AKP öncesinde AKP'ye zemin hazırlayan bir işlev gördüğünü belirten Okuyan, "AKP bir neden değil, sonuç" dedi.

Türkiye'nin uzun zamandır "yaşanası bir ülke" olmadığını ifade eden Okuyan, 12 Eylül'ün ardından gelen Özal ve Çiller iktidarına işaret ederek, "Bu girdabın temeli bu düzende" dedi. TKP'nin hedefinin bu düzeni değiştirmek olduğunu söyleyen Okuyan laikliğin tekrar gelmesi, kadın cinayetlerinin durması, Türkiye'nin bağımsız olması ve işsizliğin ortadan kalkması için sömürü düzeninin değişmesinin şart olduğunu belirtti.

Türkiye'de ekonomi dendiğinde faiz, Merkez Bankası konularının tartışıldığını ancak esas tartışılması gerekenin işsizlik olduğunu söyleyerek, "İşsizliğin kaynağında bu düzen var, işsizliğe ihtiyacı var bu düzenin ki ücretleri aşağı çeksin" dedi.

Aşı krizine değinen Okuyan dünya nüfusunun tamamı için aşı üretilmesinde engelin mevcut düzen olduğunu belirtirken "Aşı bulundu, niye üretilmiyor? Bu soruyu sormak lazım, bütün sorunları bu düzene çıkıyor" dedi.

Bir taraftaysa korkunç bir zenginlik olduğunu, bir taraftaysa açlıktan ölen insanlar olduğunu ifade eden Okuyan, "Kıştan çıktık, kışın şu doğalgaza kaç para verdi herkes? Niye? İnsanoğlu niye nefes almak için bu kadar para vermek zorunda? Bu sorular anlamlı sorular ve bir çıkış yolu var" dedi.

TKP'nin varlık nedeninin bu düzeni değiştirmek olduğunu söyleyen Okuyan, "TKP soyut bir 'demokrasi' istese ya da sadece ve sadece bugünkü iktidara karşı konumlansa TKP olmaya ihtiyaç yok" ifadelerini kullandı.

İnsanların eşitlikçi bir düzen arayışının çok eskiye dayandığını belirten Okuyan, "Sömürücü sınıfların olmadığı bir düzenin kurulabileceği, temel insani ihtaiyaçların karşılanabileceği görüldü, kadın erkek eşitliğinde çok büyük bir mesafe kaydedilebileceği görüldü" dedi. "Sovyetler Birliği'nin yıkılmasının altında kalmadı sosyalizm" diyen Okuyan amaçlarının daha iyisini, "yıkılmayacak olanı" kuracaklarını belirtti.

Bu düzenin süremeyeceğinin altını çizen Okuyan, Türkiye'deki yerli aşı tartışmasına ilişkin özelleştirmelere işaret ederek, "Her yeri pazarladılar, kapattılar, bütün kamu işletmelerini sattılar, gereksiz gördüklerini, Hıfzıssıhha'yı kapattılar, aşı üretim imkânımızı yitirdiler, şimdi nerede üretecekler aşıyı? Akılsızlıktır kapitalizm!" dedi.

TKP'nin neden Millet İttifakı'nda yer almadığı sorusuna cevap veren Okuyan, Türkiye'de siyasi iktidara karşı olan herkesin neden karşı olduğunu sorgulaması gerektiğini söyledi. Okuyan TKP'nin karşı olmasının temel nedeninin AKP'nin "piyasa terörünü" çok öte bir yere taşıması olduğunu söylerken, AKP dönemini "Türkiye'nin piyasa için dikensiz bir gül bahçesine" dönmesi olarak tanımladı.

AKP'nin bir "uluslararası proje" olduğunu belirten Okuyan, "AKP döneminde Türkiye'nin bağımlılığı çok öte bir yere taşındı" dedi. Ayrıca laiklik üzerinden de karşı olduklarını belirten Okuyan "Her şey bu üç temel başlık altında toplanabilir, kadınlara dönük tavır laiklikle bağlantılı, bilime düşmanlık gene bununla bağlantılı. Bizim siyasal iktidara karşı bizim temel başlıklar altında bir karşıtlık geliştirmemiz gerekiyor" dedi. Millet İttifakı'nın bu başlıklara nasıl yaklaştığının önemli olduğunu söyleyen Okuyan, "Laiklik meselesinde Millet İttifakı'nın bir ucu hilafette, bir ucuysa geri bir laiklik savunusunda" derken Millet İttifakı'nın toplamının "AKP'den çok da farklı olmadığını" ifade etti.

Bütün temel meselerde AKP iktidarıyla benzer yaklaşımlar geliştiren bir muhalefetin parçası olmayacaklarını belirten Okuyan, muhalefetin iktidardan çok önemli bir ayrımının olduğunu bununsa tek adam rejimi olduğunu söyledi. Ancak Okuyan söz konusu "tek adam rejimi"nden en çok faydalanın sermaye sınıfı olduğunun altını çizdi.

İstanbul Sözleşmesi konusunda Millet İttifakı'nın bir üyesinin sözleşmeden çıkılmasını kurtuladığını hatırlatan Okuyan, bir toplum kendisine bir alternatif sunularak ayağa kalkacağını söyleyerek tek adam rejiminden kurtulmak düşüncesinin meşru olduğunu ancak iktidar projesi olarak yetersiz olduğunu belirtti.

Okuyan Erdoğan'ın bu kadar soruna rağmen ayakta kalmasının bir iktidar projesinden ziyade tek gündeminin "Erdoğan karşıtlığı" üzerinden kurulan bir muhalefetin olmasına bağladı.

Seçimlere neden girdiklerine ilişkin bir soruyu yanıtlayan Okuyan, iktidar olmak isemeyen bir partinin kendisini kapatması gerektiğini belirtirken "TKP girdiği seçime aşağı yukarı ne alacağını bilerek girdi. Seçimler toplumun politize olduğu bir ortamda oluyor, bu seçeneği TKP'nin kullanması doğal" dedi. Türkiye'nin düzen dışı bir partinin (1. Türkiye İşçi Partisi) 1960'larda parlamentoya girmesinin ülkedeki atmosferi tamamen değiştirdiğini belirten Okuyan, TKP'nin seçimlerde en ufak bir başarısının da benzer bir etkide bulunacağına işaret etti.

Gökmen Karadağ: Kemal Bey Biden'dan telefon gelse bu telefonu da siz açsanız ne dersiniz?

Kemal Okuyan: Burada söylemeyeyim...