Birleşik Metal İş, 21 Ocak'ta yaptığı açıklamada, patron sendikası Metal Sanayicileri Sendikası'yla (MESS) toplu iş sözleşmelerinde anlaşma sağlanamadığını bildirerek; Schneider Enerji, Grid Solutions Enerji ve Hitachi'de 23 Ocak Pazartesi günü itibariyle grev kararı alındığını kamuoyuyla paylaşmıştı. Birleşik Metal-İş'in grev kararının ardından Hitachi, Arıtaş Kriyojenik ve Grid Solutions'ta toplu iş sözleşmelerinde anlaşma sağlanırken, anlaşma sağlanamayan Schneider Enerji fabrikasında işçiler greve çıktı.
AKP döneminde grev erteleme kararları grevlere fiili yasaklama halini alırken AKP'li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın imzasını taşıyan Cumhurbaşkanı Kararnamesi üzerinden Schneider Enerji emekçilerinin grevi "milli güvenliği bozucu nitelikte görüldüğü" gerekçesiyle engellenmeye çalışıldı. Öte yandan Birleşik Metal-İş, "gece yarısı yasaklanan Schneider Enerji grevinin kararlılıkla devam edeceğini" açıkladı.
Birleşik Metal-İş sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, "Çaresizlik içerisinde. Aynı yanlışları tekrar tekrar yapıp farklı sonuçlar bekliyorlar..." diyerek greve devam edeceğini bildirdi.
'Grev yasaklama kararı yok hükmündedir'
soL'a görüşlerini aktaran Birleşik Metal-İş Genel Başkanı Adnan Serdaroğlu, Erdoğan'ın "grev erteleme" kararını tanımadıklarını belirterek anayasaya aykırı olarak çıkarılan kararın "yok hükmünde" olduğunu ifade etti.
Erdoğan’ın "grev kırıcı" kararnamesi hakkında "Bizim açımızdan zaten hükümsüz bir karar, yok hükmünde sayıyoruz. Grevimiz şu anda kararlılıkla devam ediyor. Biz grev yasaklandığı ve engellendiği için farklı tavır içerisinde değiliz" diyen Serdaroğlu, "Aynı noktalara dönmeyeceğimizi belirtiyoruz. Diğer fabrikalarda saat başı ücretlerde ortaya konulan kazınım, iyi bir kazanım. Zaten coşkuyla kabul edildi. Burada bir-iki tane sosyal paketle ilgili taleplerimiz var. Onları hayata geçirirsek, yine bir kazanımla grev yasağına rağmen bir eşiği dönmüş olacağız" dedi.
'Mücadelemiz yeni kazanımlar sağlanacak şekilde son bulabilir'
Serdaroğlu, hükümetin Schneider Enerji grevine müsaade etmeyebileceğine dikkat çekerek, "Tabii burada, Bekaert'teki gibi hükümet, greve müsaade etmeyebilir. Burada grev çadırlarını sökebilir, pankartları indirebilir, kimseyi burada bırakmayabilir. O vakit de herkesi evine göndeririz, evinde beklerler. Ama grev yasağının sonrasında, hiçbir şekilde iş başı yapma durumu söz konusu değil. Grev mücadelemiz mutlaka yeni kazanımlar sağlanacak şekilde, ancak anlaşmayla son bulabilir” açıklamasında bulundu.
Grev engelleme kararının anayasaya aykırı olduğunu hatırlatan Serdaroğlu, geçmişteki grev engelleme kararlarının da sonuç vermediğini vurgulayarak, "Hükümet anayasaya aykırı bir iş yapıyor. Geçmişte defalarca Anayasa Mahkemesi'nden karar çıkarttık, hükümeti cezalandırdık, tazminat ödettik. Aynı yanlış üzerinden tekrar tekrar karar çıkarıyorlar. Biz de onların kararlarına karşı tavrımızı sürdürüyoruz. 'Kararı tanımıyoruz, hükümsüzdür' diyoruz” ifadelerini kullandı.
'Sosyal kazanımları genişletebilirsek sonuçlandırabiliriz'
MESS üyesi diğer şirketlerle toplu iş sözleşmesinde anlaşma sağlanırken, Schneider Enerji’yle yapılan görüşmelerde neden anlaşma çıkmadığını sorduğumuzda, Adnan Serdaroğlu şunları kaydetti:
"Burada şirket yönetiminin hatası var, süreci iyi yönetemediler. Farklı farklı dedikoduların ortaya çıkmasına neden olan söylemlerde bulundular. Biz MESS’le müzakere yürüttüğümüz için, burada tartışılan bazı şeyler beklenti haline dönüştürüldü. Diğer taraflarda coşkuyla kabul edilen şeylerin burada reddedilmesine neden oldu.
Tabii anlaşma günü de pazara denk geldi, işçilerle görüşülemedi. Yoksa rakam kötü bir rakam gözükmüyor, Türkiye’nin en yüksek saat ücretine alınan zam. İlk altı ay için yüzde 91’lik zammı Türkiye’de hiç kimse almış değil. İkinci altı ayda da yüzde 18’lik bir zam olacak. Mevcut tabloda yüzde 100’ün üzerinde zam olacak, sosyal haklar ve ücretlerde.
Ama burada işverenin hatalarından kaynaklı olarak, süreç kargaşa içerisine sokuldu. Ama toparlamaya çalışıyoruz. Eldeki kazanımlarla birlikte yeni kazanımlarla çıkacağız. Görüşmeler devam ediyor. Sosyal kazanımları genişletebilirsek, sonuçlandırabiliriz diye düşünüyoruz. Lakin grev devam ediyor."
'Müdahale edecekler de ne yapacaklar?'
Resmi Gazete'de Erdoğan'ın imzasıyla yayımlanan Schneider Enerji'deki "grev erteleme" kararında, "Schneider Enerji Endüstrisi Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi’nin Kocaeli ili Çayırova ilçesinde yer alan iş yerinde Birleşik Metal-İş Sendikası tarafından alınmış olan grev kararının, milli güvenliği bozucu nitelikte görüldüğünden 60 gün süreyle ertelenmesine, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu’nun 63’üncü maddesi gereğince karar verilmiştir" denildi.
Grev mücadelesinin engellemeyle karşı karşıya kalması halinde, hangi adımları atacaklarını sorduğumuzda Serdaroğlu, bugün için müzakere ortamı olabileceği için kolluk güçlerinin müdahale etmeyeceğini ancak ilerleyen günlerde müdahale etmelerinin mümkün olduğunu belirtti. Bu durumda, işçileri evlerine göndereceklerini ancak asla grevi durdurma kararı almayacaklarını sözlerine ekledi.
“Bugün belki de müzakere ortamı olur diye müdahale etmezler ama bugün bir sonuç çıkmazsa muhtemel yarın müdahalede bulunabilirler. Çünkü buraya polis sevk ettiler, TOMA’lar getirdiler. Bizden de görüş aldılar. Biz bugün bazı müzakerelere başlayabileceğimizin mesajını verdik. Grev sürerse müdahale edeceklere benziyor” diyen Adnan Serdaroğlu, “Müdahale edecekler de ne yapacaklar, burada kimseyi tutmayacaklar. Bizde herkesi evine göndereceğiz” ifadesini kullandı.
'Buna benzer kararları dikkate almıyoruz'
AKP'nin iktidara gelmesinden bugüne 20 ayrı grev erteleme kararı verildi. AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan da 2017 yılında yabancı şirket yöneticilerine hitap ettiği bir toplantıda, "Biz göreve geldiğimizde Türkiye'de OHAL vardı ama bütün fabrikalar grev tehdidi altındaydı. Hatırlayın o günleri. Ama şimdi grev tehdidi olan yere biz OHAL'den istifade ederek anında müdahale ediyoruz" açıklamasında bulunmuştu. Erdoğan'ın 2017 Temmuz ayında yaptığı bu açıklamanın ardından OHAL kaldırılmış olmasına rağmen 9 ayrı grev erteleme kararı daha verildi.
Erdoğan’ın grev engelleme kararları hakkında Birleşik Metal-İş Genel Başkanı Adnan Serdaroğlu, “Demokratik bir uygulama değil tabii ki. Hem Türkiye’yi uluslararası alanda kötü duruma düşürüyorlar, hem de Türkiye’de tek adamın verdiği kararlarla her şeyin hayata geçirilebileceğini düşünüyorlar. Bunlar geçti artık. Kararların kayda değer olmadığı ortada. Biz buna benzer kararları dikkate almıyoruz, mücadelemizi sürdürüyoruz” görüşünü bildirdi.
