Alsancak Limanı satılmak isteniyor: 'Bu liman halka ait, o iş o kadar kolay değil!'

Alsancak Limanı'nın satılacağı iddiasına tepkiler sürüyor. Konuyla ilgili soL'a konuşan TKP Merkez Komite üyesi Savaş Sarı, 'Alsancak Limanı halka aittir. Satılamaz!' dedi.

Aslı İnanmışık

İzmir Konak'ta bulunan ve 2017'de Türkiye Varlık Fonu’na devredilen Alsancak Limanı’nın "Abu Dhabi Port" tarafından alındığı öne sürüldü.

Çok değerli bir konuma sahip olan ve yaklaşık 17 bin metrekarelik alanı kapsayan limanın satışının 2017'nin ardından tekrar gündeme gelmesiyle konu Meclis'e de taşındı. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz tarafından cevaplanması istenen soru önergesinde satışın doğru olup olmadığına, doğruysa satın alma prosedürlerine ve liman için ne kadar bedel biçildiğine yer verildi.

Bakan da doğruladı

İddiaların gündeme gelmesinin hemen ardından Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdülkadir Uraloğlu geçtiğimiz günlerde açıklama yaparak limanın satışı için Körfez ülkeleriyle müzakere içinde olunduğunu duyurdu. Bloomberg'e açıklama yapan Bakan Uraloğlu, “Bakan yardımcılığı seviyesinde arkadaşlarımız görüşme yaptı” derken, potansiyel alıcı ya da telaffuz edilen satış rakamıyla ilgili bir açıklama ise yapmadı. 

“Körfez bölgesinden Türkiye’ye yatırım yapılması söz konusu. Bu yatırımlar kapsamında orası da var” diyen Uraloğlu, “Bu kapsamda bir yabancı yatırımcıya satılması mümkün” şeklinde konuştu.

'Bu liman bir Cumhuriyet kazanımı'

Böylesine stratejik bir alanın satışı başta İzmir kamuoyunda olmak üzere bütün ülkede büyük yankı uyandırdı. Olası satışa tepkiler sürerken konuyla ilgili TKP Merkez Komite üyesi Savaş Sarı'nın değerlendirmelerini aldık.

Limanın ülke ekonomisine katkısını hatırlatan Sarı, "Ulaştırma Bakanı'nın dediğine göre Körfez ülkelerinden birine satılmak isteniyormuş. Görüşmeler çoktan başlamış. O iş o kadar kolay değil!" diye konuştu.

Alsancak Limanı'nın önemi ve limanının satılma ihtimaline ilişkin neler söylersiniz?

İzmir Alsancak Limanı 150 yıldan fazla süredir var. İlk zamanlarda yabancılara ait olan liman Lozan Antlaşması'nın ardından ülkeye kazandırılıyor. Bugüne kadar da devletin sahip olduğu bir liman. Aslında bir Cumhuriyet kazanımı. Ülke ve bölge ekonomisi için çok önemli bir yere sahip. Birçok insanın da ekmek kapısı. 

AKP 2007 yılında limanı özelleştirmişti. İhaleyi Hong Kong merkezli bir şirket almıştı. Ancak o dönem yapılan itirazlar ve tepkiler sonucunda mahkeme tarafından iptal edilmişti. Daha sonra 2017 de "Türkiye Varlık Fonu"na devredildi. Biliyorsunuz, Varlık Fonu'nun kurulma sebebi, ülkenin neyi var neyi yok satmak. Ayrıca hukuki olarak da bir çalım atıyor AKP bu şekilde. Devlete ait olan varlıkları anayasal bir engelleme olmadan satabiliyor. Şimdi de Ulaştırma Bakanı'nın dediğine göre Körfez ülkelerinden birine satılmak isteniyormuş. Görüşmeler çoktan başlamış. O iş o kadar kolay değil!

'Ülkenin satılmadık değeri kalmadı'

Bu liman satış hamlesinden önümüzdeki dönem de benzer özelleştirmelerin yapılacağı sonucunu çıkarabiliriz gibi görünüyor. Ne dersiniz?

AKP şimdiye kadar 300'e yakın özelleştirme yaptı. Yani ülkenin satılmadık değeri kalmadı. Seka, Türk Telekom, Tüpraş, Tekel gibi ülkemizin en önemli işletmelerini, yerli ve yabancı sermayeye sattılar. Burada çalışan binlerce işçi ya işten atıldı ya da çok düşük ücretlere güvencesiz şekilde çalışmak zorunda kaldı.

Ülkenin önemli limanlarını da tek tek sattı AKP. Sadece 2 liman kalmıştı satılmayan. Bunlar da İstanbul Haydarpaşa Limanı ve İzmir Alsancak Limanı. Hep aynı yolu izliyorlar. Önce zarar ettir, bahane üret sonra özel sektör daha iyi yapar yalanıyla satmaya çalış. Biz bu süreci satılan diğer limanlardan biliyoruz. Sermayenin piyasaya daha fazla hakim olması için yok pahasına patronlara hediye edildiler. Seçimlerden önce patronlara verdiği sözü tutmak zorunda olduğu için hiç vakit kaybetmeden limanı özelleştirmek istiyor. Biz de limanımızı sattırmamak için sonuna kadar mücadele edeceğiz.

'Muhalefet yalnızca yabancı sermayeye satılmasından rahatsız'

Alsancak Limanı'nın satışı konusunda kimi muhalefet partileri de eleştirilerde bulundu. Bu eleştirileri nasıl değerlendiriyorsunuz?

Kimileri Alsancak Limanı’nın satışı konusunda İzmir'deki sermaye çevrelerinin ve ticaret odasının da görüşünün alınması gerektiğini, yapılacak olan ihalenin şeffaf olmasının önemli olduğunu söylüyor. Yabancı sermayenin almasını "vatana ihanet" olarak görüp "en azından yerli sermayenin alması gerektiğini" dile getiriyorlar. Satılmasıyla ilgili bir sorunları yok yani. Yağmayı sermayenin yerlisi yapınca yağma yağma olmaktan çıkmıyor. Alsancak Limanı halka aittir. Satılamaz!

'Türkiye ancak planlı ve devletçi bir ekonomi ile kalkınabilir'

Alsancak Limanı'nın uzun süredir verimsiz kullanıldığı kapasitesinin altında bir hizmet verdiği söyleniyor. Özelleştirmenin ise Alsancak Limanı'nın çok daha verimli kullanılmasını sağlayacağı, İzmir’in liman ticaretini hızla canlandıracağı iddia ediliyor. Sizce bu görüş doğru mu?

Biz ülkedeki tüm limanların, fabrikaların, işletmelerin devletin elinde olması gerektiğini söylüyoruz. Türkiye ancak planlı ve devletçi bir ekonomi ile kalkınabilir. Halkın refah içerisinde yaşayabilmesi, Türkiye’nin kendi ayakları üzerinde duran gelişmiş bir ülke olabilmesi için başka bir yol da yok. Piyasayı, sermayenin refahını gözeten diğer tüm çözüm önerileri ise on yıllardır öneriliyor ve uygulanıyor. Sonuç ortada. Halkımızın sırtındaki yükün her geçen gün artması, patronların ise gittikçe daha da zenginleşmesi. Bunun değişmesi gerekiyor. 

Biz TKP İzmir İl Örgütü olarak bu sürecin sonuna kadar takipçisiyiz. "Seçimler oldu, AKP kazandı ve artık yağmanın önünde engel kalmadı" diye düşünenler aldanıyor. İzmir’in de memleketin de sahipsiz olmadığını onlara göstereceğiz.