Nüfus 75 milyona yaklaşırken sorunlar emekçilerden uzaklaşmıyor

Türkiye’nin 31 Aralık 2011 itibariyle nüfusu 75 milyona yaklaştı. Nüfusun sayılarla ifade edilmesinin yanı sıra yaşanılan işsizlik, yoksulluk, gelir adaletsizliği, açlık insanların en büyük sorunu olmaya devam ediyor.

TÜİK’in adrese dayalı nüfus kayıt sistemi 2001 yılı sonuçlarına göre 31 Aralık 2011 tarihi itibarıyla Türkiye nüfusu 74.724.269 kişi olarak açıklandı.

Nüfus 1.001.281 kişi arttı
2011 yılında Türkiye’de ikamet eden nüfus bir önceki yıla göre 1.001.281 kişi artarken nüfusun % 50,2’sini (37.532.954 kişi) erkekler, % 49,8’ini (37.191.315 kişi) ise kadınlar oluşturdu.

Kent merkezinde toplanan nüfus
Ülke nüfusunun % 76,8’inin il ve ilçe merkezlerinde yaşamakta olduğu tespit edilirken, % 23,2’si (17.338.563 kişi) belde ve köylerde ikamet etmekte. İl ve ilçe merkezlerinde yaşayan nüfus oranının en yüksek olduğu il % 99 ile İstanbul olurken en düşük olduğu il ise % 35 ile Ardahan oldu.

Açlık sınırı, yoksulluk sınırı, asgari ücret, işgücüne katılma oranı, gelir dağılımı ve daha başka istatistikler her ay, ya da dönemlik olmak üzere resmi ya da gayri resmi olmak üzere açıklanıyor. Hepsi de emekçi sınıfların durumunu, geçim koşullarının zorluğunu gösteriyor.

Açlık sınırı 958 lira 98 kuruş
Son olarak Türk-İş, Ocak ayı için açlık sınırını 958 lira 89 kuruş, yoksulluk sınırını da 3 bin 123 lira 41 kuruş olarak belirledi. Açlık sınırı 4 kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken gıda harcaması tutarı olarak hesaplanıyor. Yoksulluk sınırı da gıda harcaması ile birlikte giyim, konut (kira, elektrik, su, yakıt), ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için yapılması zorunlu diğer harcamaların toplam tutarı olarak belirleniyor.

Zenginle fakir arasındaki uçurum
TÜİK’in bir diğer araştırması sonucunda en zengin yüzde 20’lik gelir grubunun toplam gelirden aldığı payın, en yoksul yüzde 20’lik grubun aldığı payın 8 katı olduğu ifade edilmişti. Söz konusu Gelir ve Yaşam Koşulları 2010 araştırması sonuçları arasında ülke nüfusunun yüzde 26,9’unun yoksulluk riski altında yaşadığı da yer almıştı. Yoksulluk riski altında yaşama 2009’da yüzde 26,9, 2008’de yüzde 25,3, 2007’de ise yüzde 25,7 idi.

Yoksulluk ve açlık sınırının, enflasyonun, asgari ücretin hesaplanma şekilleri de ayrı bir haber konusu aslında. Söz konusu başlıklar, mevcut hesaplama şekli ile gerçekçi bir şekilde rakamlara yansıtılmıyor.
Aynı şekilde Ekim ayı işsizlik oranı yüzde 9,1 olarak açıklanmıştı. “İstahdam artışında yolun sonu göründü” başlıklı haberde işsizlik rakamlarının incelemesini yapmıştık.

Asgari ücretlinin gıda harcaması 8 lira 25 kuruş
Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu Araştırma Enstitüsü DİSK-AR’ın araştırmasına göre eşi çalışmayan ve iki çocuklu bir asgari ücretli Ocak 2012 yılında elde edeceği geliri ile gıdaya günde ancak 8 lira 25 kuruş ayırabilecek.

Hükümet işçilerle dalga mı geçiyor?
AKP hükümeti son olarak büyük bir aldatmacayla işsizlik maaşı alma süresini 5 aya düşürdü. Daha önce 16 aya kadar ve bin 300 liraya kadar maaş alınabileceğinin açıklanmasına karşın işsizlik maaşında artış diye sunulan uygulama hükümet tarafından 5 aya düşürüldü.

İşsizlik fonu hazineye
Geçtiğimiz Kasım ayı içerisinde Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, bir soru önergesi üzerine İşsizlik Fonu’nundan işsizlere 4 milyar, Hazine’ye ise 9 milyar aktarıldığını itiraf etmek durumunda kalmıştı.

(soL- Haber Merkezi)