İletişim Başkanlığı’ndan Süper Kupa açıklaması: Kurallar 20 Ekim'de belirlenmişti

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı'nın Süper Kupa finali açıklamasında 'sahada ve tribünlerde uyulacak kurallara ve esaslara ilişkin 20 Ekim'de protokol üzerinde mutabakata varıldığı' söylendi.

Haber Merkezi

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı, Suudi Arabistan'ın başkenti Riyad'da dün akşam Fenerbahçe ile Galatasaray arasında oynanması planlanan ancak Atatürk tişörtlü ve İstiklal Marşı krizi sonra iptal edilen Süper Kupa finali hakkında yazılı açıklama yaptı. 

"Karşılaşmayla ilgili gerek yurt içinde gerekse de yurt dışında yoğun bilgi kirliliği ile karşı karşıya kalındığını" söylenen açıklamada şöyle denildi:

"Söz konusu bilgi kirliliğinin, hem bazı kesimlerin milletimizin ortak değer ve hassasiyetleri üzerinden yıpratıcı sistematik dezenformasyon faaliyetleri kapsamında hem de kimi kesimlerin bilgi eksikliği sonucu ortaya çıktığı belirlenmiştir. Dolayısıyla toplumun huzur ve güvenliğini tehdit eden dezenformasyon faaliyetlerine karşı, yaşanan gelişmelerin ele alınması ve kamuoyunun bilgilendirilmesine ihtiyaç duyulmuştur."

'Kulüpler ve TFF tarafından ortak bir kararla belirlendi'

Türkiye Futbol Federasyonu'nun (TFF) Süper Kupa finali için Fenerbahçe ve Galatasaray kulüplerine ek gelir sağlama önerisinde bulunarak bir teklif hazırladığı belirtilen açıklamada, "İki kulüp başkanı, Ağustos 2023 tarihinde Süper Kupa finali için TFF'ye vekalet vermiştir. 2023 Turkcell Süper Kupa müsabakasının en iyi teklifi veren Suudi Arabistan'ın başkenti Riyad'da oynanması, tamamen kulüpler ve TFF tarafından ortak bir kararla belirlenmiş ve organize edilmiştir" ifadelerine yer verildi.

'İstiklal Marşı okunması ve Türk bayraklarının kullanılmasına yönelik 20 Ekim'de uzlaşıya varıldı'

Ortak kararın ardından maçın 29 Aralık saat 20.45'te oynanmasının planlandığı, maç organizasyonun öncesinde TFF ile Suudi Arabistanlı yetkililer arasında sahada ve tribünlerde uyulacak kurallara ve esaslara ilişkin 20 Ekim 2023'te bir protokol üzerinde mutabakata varıldığı ifade edilen açıklamada, şunlar kaydedildi:

"Sözleşmede FIFA, AFC, UEFA ve diğer uluslararası futbol düzenleyici ve yönetici kuruluşların kurallarının geçerli olacağı belirtilmiştir. TFF ve Suudi Arabistan yetkilileri, söz konusu müsabakanın bir milli maç olmamasına rağmen Türkiye Cumhuriyeti'nin 100. yılı olması dolayısıyla İstiklal Marşı okunması ve Türk bayraklarının kullanılmasına yönelik uzlaşıya varmışlardır.

Kulüpler, maçın hemen öncesinde takımların sahaya ısınmak için Mustafa Kemal Atatürk tişörtleriyle çıkma ve üzerlerinde Mustafa Kemal Atatürk'ün sözlerinin yazılı olduğu pankartlarla çıkma taleplerinin TFF ile Suudi yetkililer arasında daha önceden yapılan protokole eklenmesini talep etmişlerdir. Suudi Arabistanlı yetkililer, daha önce TFF ile yaptıkları anlaşmayla uluslararası yönetmelikler ve düzenlemeleri gerekçe göstererek maçın hemen öncesinde bu talepleri mevcut protokole eklemeyi kabul etmemiştir."

'Dezenformasyon kampanyalarına itibar etmeyiniz'

Konuyla ilgili kamuoyunda dezenformasyon üretildiği öne sürülen açıklamada, "devlet kurumları ve milletin değerlerine yönelik tasvip edilmesi mümkün olmayan hakaretamiz ifadelerin kullanıldığı" belirtildi. Açıklamanın devamında şöyle denildi:

"Bu gelişmeler neticesinde Türkiye kamuoyunda konu sosyal medyada gündeme gelmiş ve konuyla ilgili dezenformasyon üretildiği tespit edilmiştir. Devletimizin kurumlarına ve milletimizin değerlerine yönelik tasvip edilmesi mümkün olmayan hakaretamiz ifadelerin kullanıldığı görülmüştür. “Maç başlarken İstiklal Marşı okunmayacağı ve Türk bayraklarının sahaya alınmadığı” iddiaları, taraflardan elde edilen bilgiler doğrultusunda Dezenformasyonla Mücadele Merkezimizce yalanlanmıştır.

İlerleyen saatlerde, Türkiye kamuoyu nezdinde tartışmalar devam ederken kulüpler ile TFF ortak bir açıklama yaparak maçı ileri bir tarihe ertelediklerini duyurmuşlardır. Süper Kupa müsabakasının ileri bir tarihe ertelenmesinin ardından Galatasaray ve Fenerbahçe takımlarının kafileleri bu sabah itibarıyla yurda dönmüştür. Kamuoyunun hassasiyetleri üzerinden yürütülmeye çalışılan dezenformasyon kampanyalarına itibar etmeyiniz."