"Ponzi sistemi"1, diğer adıyla piramit şeması, ülkemizde de son yıllarda çok sık kullanılan bir dolandırıcılık yöntemi. Sisteme göre yüksek kâr getiren bir üretim varmış gibi gösteriliyor ve ilk yatırım yapanlara ödeme, sisteme sonradan katılanların parasıyla yapılıyor. Ancak çoğunlukla ortada bir üretim dahi olmuyor.
Bunun son örneği, "enerji üretimi" vaadiyle yapılan dolandırıcılık.
Bu kez, "vaat", birçok ponzi türüne göre çok daha büyük ve albenili. Yurttaşlar yalnızca para kazanacaklarına değil, Türkiye'nin en büyük sorunlarından biri olan enerji alanında üretime katkıda bulunacaklarına da inanıyor.
Ve sonuçta büyük bir dolandırıcılığın kurbanı oluyor. Resmi kurumlardan "üretim izni" alarak bunları "yatırımcılara" güven vermek için kullanan küçük şirketler, basın ve medya kuruluşlarının denetimsiz reklam ağından da yararlanarak büyük bir yanılsama yaratıyor.
"Enerji Dolandırıcılığı" dosyasında "Güneş enerjisinden elektrik üreteceğiz" diyerek yurttaşları dolandıranları, devletin bu duruma nasıl göz yumduğunu, medya eliyle dolandırıcılığın nasıl pazarlandığını, dolandırıcılığın cemaatlere uzanışını okuyacaksınız.
- 1. Tarihte bilinen ilk ponzi şeması, bu sisteme adını veren Charles Ponzi tarafından 1920 yılında gerçekleştiriliyor. Ponzi, bu sistemi sayesinde kısa sürece 10 bin yatırımcıyı posta pulları üzerinden kâr elde ettiğine inandırıyor ancak aslında ortada olmayan bu kârlar nedeniyle sistem daha fazla sürdürülemeyip kısa sürede çöküyor.