İstanbul Merter'de meydana gelen tramvay kazasının ardından ağır yaralı halde kaldırıldığı hastanede üç gün önce beyin ölümü gerçekleşen Buket'in yaşatılabileceğine dair sahte bir umut veren ve bu nedenle tıp çevrelerince eleştirilirken medyada ise övgüye boğulan Dr. Haluk Deda, mesleki yaşamıyla dikkat çekiyor.
Başbakan Tayyip Erdoğan'ın, Buket'i muayene etmesi için "rica etmesiyle" birdenbire kamoyunun gündemine getirilen Deda, "mucize doktor", "umudun adı" diye nitelenmiş, üç lise öğrencisinin ölümüne yol açan ihmaller yine kamuoyunun dikkatinden kaçırılmaya çalışılmıştı. Şimdi ailenin de Deda'nın söylediklerine güvenerek, "Buket'in fişini çektirmeyeceğiz, sonuna kadar direneceğiz" demesiyle, Buket'in organlarının başka hastalara hayat vermesi olasılığı da ortadan kalktı.
Pazarlama harikası "mucize doktor"
Başbakan Tayyip Erdoğan'ın Buket için beyin ölümü kararını veren uzman heyeti "takmayıp" görevlendirdiği Dr. Haluk Deda, bundan dört-beş yıl önce felçli hastalara yaptığı kök hücre nakli ameliyatlarından başarı elde ettiği iddiası ve bunu basın yoluyla pazarlaması nedeniyle "mucize doktor" olarak anılıyor.
Birkaç hastaya özel hastanelerde yüksek ücretlerle yaptığı kök hücre nakli ameliyatların sonuçlarını bilim çevreleriyle değil özel televizyon kanallarıyla paylaşan ve ameliyat ettiği hastalarıyla basın toplantıları düzenleyen Deda, bu konunun gündemde olduğu tarihlerde tıp çevrelerince, bilinen tabiriyle "şarlatan" olarak görülüyordu.
Tayyip Erdoğan'ı, Deda'yı para getiren işlerinden bir süreliğine alıkoyup Buket'i muayene etmek üzere görevlendirdiği için halkın gözünde "kahraman" ilan eden haberler üreten medya kuruluşlarının, Dr. Deda'nın özgeçmişiyle ilgilenmemesi ise oldukça dikkat çekiyor.
Hastaları denek olarak kullandı
Bugün yandaş basının bir üyesi olan Star gazetesinde bundan dört yıl önce çıkan bir haber, Dr. Deda'nın kimliğini yeterince ele veriyor.
2000-2006 yılları arasında, Ankara'da Özel Sevgi Hastanesi, Özel Bayındır Hastanesi ve Deda Sağlık Hizmetleri adlı kuruluşlarda Dr. Haluk Deda ile çalışan ve gerçekleştirdiği kök hücre nakli ameliyatlarına katılan Hakan Yakupoğlu adlı bir meslektaşı, "Haluk Hoca'nın tedavi olduğunu iddia ettiği şeyin tüm dünyada deney aşamasında sürdürülen çalışmalardan ibaret olduğunu öğrendim. 'Tedavi ettim' dediği gazetelere çıkan hastalarda hiçbir gelişme yok. Bilim dünyası, bırakın insan üzerinde 'tedavi' adı altında bir şeyler yapmayı, sadece birçok kök hücre araştırmasında hayvanlarda deneye 'evet' diyor" diye konuşuyordu.
Kâr amaçlı şirketlerle işbirliği
"Deda'yla birlikte çalışırken, 'muayenehanem çok yoğun, yardımıma gel' dedi. Muayenehanesinde hasta baktım. Biz içeride hasta bakarken, kök hücre firmasında çalışan insanlar da dışarıda hastalarla ilgili bilgileri topluyorlardı. İnsanların umutları gözlerimin önünde sömürülüyordu. Bunun üzerine Deda'nın hastalarına bakmayı bıraktım" diyen Dr. Hakan Yakupoğlu, Deda'nın, kök hücre ile ilgili araştırmalar yürüten kâr amaçlı şirketlerle ilişkisine de parmak basıyordu.
Hep "umut" dağıtıyor... Parasıyla...
Bahsi geçen dönemde Dr. Deda hakkında "felçlilerin umutlarıyla oynadığı" için suç duyurusunda bulunan Omurilik Felçlileri Derneği'nin Başkan Yardımcısı Süleyman Akbulut, "kök hücre konusundaki bilimsel araştırmaları destekliyoruz. Karşı çıktığımız, bilimsel olmayan çalışmalardır. Bilimsel dayanağı olmayan, kesin ve onaylanmış bir tedavi bulunmadan omurilik felçlilerinin umutlarıyla oynanmasına şiddetle karşı çıkıyoruz. Deda'nın omurilik felçlilerine kök hücre ameliyatları yaptığını ve yenilerini de yapmaya hazırlandığını duymuş, konunun içeriğini araştırmaya başlamıştık. Elde ettiğimiz bulguları, derneğimizin uzman bilim adamlarının değerlendirmesine sunduğumuzda, Deda’nın ameliyatlarının kesinlikle 'deney' olduğunu belirttiler" derken, derneklerinin Deda'ya ulaşma çabalarının sonuçsuz kaldığını vurguluyordu.
Deda'nın yaptığı ameliyatlar konusunda herhangi bir bilimsel yayını bulunmadığını vurgulayan ve hastalarda somut, gözle görülür bir gelişme gözlendiğine ilişkin tıbbi bir delil olmadığını belirten Akbulut, "bugüne kadar ortaya konan tek şey, bu işlemin 25-35 bin YTL'ye (2005 yılında) yapılmış olması ve ameliyattan dört gün sonra basın karşısına çıkarılan hastalar..." diyordu.
"Organ ve Doku Alınması, Saklanması ve Nakli Hakkındaki Kanun"u çiğnedi!
Omurilik Felçlileri Derneği, Dr. Deda'yı, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Sağlık Bakanlığı ve Ankara Tabip Odası'na şikayet etmişti. Savcılığa yapılan suç duyurusunda, Deda'nın "insanlar üzerinde yasalara aykırı biçimde deney yaptığı" ve "operasyonla ilgili sahte evrak düzenlediği" ifade edildi.
Kök hücre nakli yaptığı ilk hastası Yıldırım Yılmazoğlu da Dr. Deda hakkında suç duyurusunda bulundu. Deda'nın gerçekleştirdiği ameliyat sonrası tekerlekli sandalyeye mahkum kalan Yılmazoğlu, "beni kobay olarak kullandı" diyerek, Deda'ya, "çıkar amaçlı suç örgütü kurmak", "dolandırıcılık yapmak", "2238 Sayılı Organ ve Doku Alınması, Saklanması ve Nakli Hakkındaki Kanun'a muhalefet etmek", "insanları denek olarak kullanmak" suçlamalarıyla, 230 bin TL'lik maddi ve manevi tazminat davası açtı.
Deda, Yıldırım Yılmazoğlu'na 18 Şubat 2005 tarihinde yaptığı ameliyatı Ankara Özel Bayındır Hastanesi'nde gerçekleştirdi, kök hücre nakli yapacağını hastasına açıklamadı, ameliyattan sonra düzenlenen tutanağa başka bir uygulamanın (laminektomi) ismini yazıp kök hücre naklinden bahsetmeyerek evrakta sahtecilik suçu işledi, gereken Etik Kurul iznini almadı ve ameliyattan para aldı.
Tıbbi ve hukuksal boyutları ile tartışma konusu olan kök hücre nakli ile ilgili çalışmalara ise Türkiye'de belli düzenlemeler getirildi.
Şimdi de Dubai'de "umut" dağıtıyor... Parasıyla...
Dr. Haluk Deda, Buket'i muayene etmesinden hemen sonra yola çıktığı Dubai'de, özel bir sağlık kuruluşunda çalışıyor. Türkiye'de yasaklanan kök hücre nakli ameliyatlarını Dubai'de sürdürdüğü anlaşılan Dr. Deda'nın piyasacılığı sınır tanımıyor.
Dünyanın ilk sağlık serbest bölgesi olan Dubai Healthcare City'nin resmi internet sitesinde kurumun çalışanlarından olduğu görülen ve Türkiye'den sonra şimdi de Dubai'de "kök hücre nakli deneyleri" yaparak "umut" dağıtan Dr. Haluk Deda'nın, Başbakan Tayyip Erdoğan tarafından tercih edilmesinde pek çok faktörün etkili olduğu görülüyor.
Dubai'de Wafi City'deki Dubai Healthcare City'nin ortakları arasında, Harvard Medical International, Mayo Clinic, Astrazeneca, Johnson&Johnson ve Novo Nordisk gibi kar amaçlı özel kuruluşlar yer alıyor. Dubai Healthcare City'nin başında ise "serbest bölgelerin babası" olarak anılan ve aynı zamanda da "Dubai'nin Disneyland"ı olan Dubailand'ın da CEO'su olan Salem Bin Dasmal bulunuyor.
(soL-Ayşe Özgül)