AKP’nin icraatlarının gençler arasında bireyciliğin yaygınlaşmasına, paraya önem verilmesine ve yurt dışına gitme eğiliminin artmasına neden olduğunu görmek gerekiyor. 

Gençlerimiz

MAK Danışma şirketi ile Yeditepe Üniversitesi’nin birlikte gerçekleştirdiği, ‘18 - 29 Yaş Grubu Gençlik Araştırması’ ile ilgili bir rapor yayımlandı. Bu araştırmada 18 - 29 yaş aralığındaki gençlerin kendilerini ilgilendiren temel konulara nasıl yaklaştıkları ortaya konmuş. Bu araştırmaya 8.000 genç katılmışsa da, nedense doğudaki 10 il araştırma kapsamına alınmamış. Yine de örneklemin genişliği ve orantısal olarak gençlerin demografik özelliklerine göre seçilmiş olması araştırma bulgularını önemli kılmaya yetiyor. Tutum ve davranışları araştırılan 18-29 yaş kuşağının AKP’nin piyasacı ve gerici eğitim sisteminde yetişmiş bir kuşak olduğu göz önüne alındığında, aşağıda örneklenen bulgular daha da önem kazanıyor.

  • Gençlerin yüzde 50,2’si “kendim için yaşıyorum başkası için değil” diyor. 
  • Gençlerin yüzde 23,2’si kendilerini modern ve yüzde 16,3’ü ise gelenekçi çizgide görürken, yüzde 47,7’si de duruma göre modern-gelenekçi olduklarını belirtiyor. 
  • Gençler kendilerini öncelikle, liberal (%15,9), milliyetçi (% 15,8), Atatürkçü (%15), dindar (%12), Kürt milliyetçisi (%7,8) ve sosyalist (%2,4) olarak tanımlıyor. Yüzde 26,9’u ise kendilerini birden fazla kimlikle tanımlıyor. 
  • İçinde bulundukları duruma bakarak gençlerin dörtte biri kendisini başarısız buluyor ve yüzde 27,5’i de mutlu değilim diyor. Mutlu olmak için öncelikle paranın (%26,2), kariyerin (%16,6), aşkın (%15), maneviyatın (%12,4), ailenin (%11,3) ve saygınlığın (%7,4) önemli olduğunu düşünüyor. 
  • Gençlerin yüzde 16,2’si sürekli olarak yüzde 66’sı da zaman zaman hüzün, mutsuzluk ve çöküntü yaşadıklarını belirtiyor. Gençlerin yüzde 75,8’i sözlü-fiziki şiddete maruz kaldığını ve yüzde 16,3’ü böyle bir olay yaşamadığını belirtiyor (Doğudaki 10 il örnekleme katılmış olsa şiddete maruz kalanların çok daha fazla olacağını düşünmek yanlış olmuyor).  
  • Gençlerin sadece yüzde 9,4’ü, yetişkinlerin onları yeterince anladıklarını düşünüyor.
  • Gençlerin yüzde 35’i sigara, yüzde 11,4’ü alkol ve yüzde 2,1’i uyuşturucu kullandığını belirtiyor (gerçekte bu yüzdelerin çok daha yüksek olacağını düşünmek gerekiyor). 
  • Gençlerin yüzde 82,8’i dini inancım var derken yüzde 7,7’si yok diyor. Dini inancın tutum ve davranışlarını etkileme konusunda gençlerin yüzde 69,5’i bazen, yüzde 15,4’ü her zaman ve yüzde 15’i de hiçbir zaman diyor. Gençlerin yüzde 88,7’si arkadaş tercihinde inanç farkını önemli görmüyor. Hiç namaz kılmam diyenler yüzde 17,8’i ve beş vakit namaz kılanlar da yüzde 14’ü buluyor. Yüzde 13,9’u da oruç tutmam diyor.
  • Gençler arasında yaşam açısından laikliği çok önemli görenler yüzde 40,6’yı ve önemsiz görenler ise yüzde 18,8’i buluyor. Yüzde 34,1’de laikliğin o kadar önemli olmadığını düşünüyor. 
  • Gençlerin yüzde 77,9’u partilerin yeterli politika üretemediğini düşünüyor. Yüzde 19’u siyasetle ilgilenmiyor. Yüzde 32,3’ü oy kullanmayacağım diyor. Parti programlarını okumuş olanlar ise yüzde 1’i bile geçmiyor.
  • Gençlerin yüzde 46,7’si işsizliği en büyük sorun olarak görüyor. Gençlerin üniversite eğitiminden beklentileri olumlu yönde olsa da, yüzde 60,3’ü iş bulmak için yeterli donanım sağlamadığını düşünüyor. 
  • Gençlerin yüzde 62,8’i zenginliklerin ve gelirin adil bir şekilde paylaşılmasını istiyor. Son beş yılda gençlerin yaşam düzeyi yüzde 21,5’i için olumlu ve yüzde 42,6’sı için ise olumsuz yönde gelişmiş bulunuyor. Gelecek 5 yılda da olumlu yönde değişiklik bekleyenler yüzde 16,9’da kalırken olumsuz olacağını düşünenler yüzde 40,6’yı buluyor.  
  • Gençlerin yüzde 43,8’i kendilerini özgürce ifade edecek ortamın olmadığını düşünüyor. 
  • Gençlerin yaşamına yön veren değerlerin başında vatan (%17,6), din (%11,5), insan, ahlak, aile, iyilik ve sevgi (% 47,1) gibi değerler geliyor.
  • Gençlerin yüzde 64’ü fırsatını bulsa yurt dışına gideceğini söylüyor. Yurt dışına gitmek isteyenlerin yüzde 97’si Batı ülkelerini tercih edeceğini belirtiyor ve yüzde 79,6’sı da, yurt dışına gitmeyi daha iyi bir gelecek, adalet, eşitlik ve daha huzurlu bir yaşam için istiyor.  
  • Gençlerin haber kaynağını sosyal medya (%36,6), internet haberleri (%22), televizyon (%21,5) ve gazeteler (%15,8) oluşturuyor. Gençlerin çoğu telefonu ve interneti olmazsa olmaz gereksinim olarak görüyor. 
  • Gençler boş zamanlarını internette (% 40,1) ve arkadaşlarıyla (%28,3) geçiriyor. Yalnızca yüzde 5,6’sı sivil toplum kuruluşlarında gönüllü olarak çalışıyor.
  • Gençler arasında en çok kız-erkek arkadaşlığı (%15,4), siyaset (%13,2), din (%12) ve sanat (% 11,8)  konuları konuşuluyor.
  • Gençler için dünyada çözülmesi gereken sorunların başında çevre kirliliği (%25,8), terör (%14), savaşlar (%13,5), emperyalizm-sömürü (%11,8) ve açlık-yoksulluk (%11,3) geliyor.

Bu bulgular, gençlerin önemli bir bölümünün sözlü-fiziki şiddete maruz kalmış, işsiz, mutsuz, umutsuz ve bencil olduğunu, siyasetle ilgilenmediğini ve yurt dışına gitmek istediklerini gösteriyor. Bu bulgular iktidar, muhalefet, eğitimciler, sosyologlar ve psikologlar için önemli ipuçları içeriyor. 

Gençlerin laiklik anlayışları, dine yaklaşımları ve Batı ülkelerine göç etmek istemeleri, yaklaşık 20 yıldır süregelen gerici eğitim bombardımanın, gençleri sıkboğaz etme dışında bir işe yaramadığını gösteriyor. 

Eğitim süreçlerinde işlenen piyasacı anlayışlarla AKP’nin icraatlarının gençler arasında bireyciliğin yaygınlaşmasına, paraya önem verilmesine ve yurt dışına gitme eğiliminin artmasına neden olduğunu görmek gerekiyor. 

Çevre kirliliğini, terörü, savaşı, emperyalizmi, açlık ve yoksulluğu evrensel sorun olarak gören gençlerin, bu sorunların temel kaynağı olan Batı ülkelerine göç etmek istemesi insanı şaşırtıyor. Gençlerin, milliyetçiliğin, liberal anlayışların ve dinciliğin, Türkiye’de ve dünyada yaşanan bu sorunların görülmemesine ve de artarak devam etmesine yaradığının ayrımına varmaması da insanı şaşırtıyor. 

Bu gibi tutumlar eğitim sisteminin, gençleri gerçeklerin ayrımına varıp özgürleştirecek içerikte olmadığını ve bir an önce bu niteliğe kavuşturulması gerektiğini ortaya çıkarıyor. 

Yukarıda özetlenen bulgular, özellikle her türlü sömürüye karşı olan partilere, gençleri daha iyi anlamaya çalışmaları yanında, barışa, insana, doğaya, adalete ve eşitliğe dayalı, sömürüye karşı olan politikalarını gençlere daha iyi anlatabilme sorumluluğu yüklüyor. 

[email protected]