Meclis kendini feshetme kararı aldı: Erdoğan meclissiz yönetimi garantiye alıyor

'Seçimlerden sonra KHK yetkisinin sürüyor olmasının çok vahim sonuçları olabilir. Ve AKP de büyük bir olasılıkla vahim sonuçları olabilecek bir amaç güdüyor: seçim sonrasında oluşan Parlamento aritmetiğine ve seçilecek Cumhurbaşkanının Tayyip Erdoğan ya da bir başkası olmasına bakarak uyum KHK’ları yeniden yazılacak.'

Kadir Sev

Anayasa’yı değiştiren 6771 sayılı Yasa, Mecliste 27 Ocak 2017 günü kabul edildi. 16 Nisan 2017’de halkoyuna sunuldu. YSK’nin, güvenilirliği ve geçerliliği tartışmalı kararıyla onaylandı.

Değişikliklerle; başbakanlık kaldırılmış, başbakanlık ve bakanlar kurulunun yetkileri, Cumhurbaşkanında toplanmış; uyum yasalarının 6 ay içinde çıkarılması öngörülmüştü.

Yasanın TBMM’de kabul edilmesinden, yaklaşık 1,5 yıl; halkoylamasına sunulmasından ise 13 ay geçmiş olmasına karşın, uyum yasalarını Meclis'e getirilmedi.

Yaklaşık 40 gün sonra yeni Anayasa bütün kurallarıyla yürürlüğe girmiş olacak ve henüz hiçbir şey hazır değil. Binali Yıldırım da bir süredir, çok sayıda yasanın değiştirilmesi gerektiğini; yoğun işleri arasında yeterli zaman ayıramadıklarını; sorunu KHK’larla çözmek zorunda kalacaklarını söyleyip duruyordu.

Oysa bu süre içinde Meclis'te, özel istihdam bürolarına geçici iş ilişkisi kurma yetkisi veren; işçileri mahkemeler yerine zorunlu arabuluculara yönlendiren; yatırımı teşvik, destek, varlık barışı, vergi ve imar affı gibi para babalarına yüz milyarlarca çıkar sağlayan, onlarca yasa kabul edildi.

Yapılması gereken iş elbette kolay değil. Ancak yıllarca sürecek bir iş de değil. İstenilse, konularına göre bakanlıklara dağıtılır, en geç bir ay içinde tasarı hazırlanabilirdi. Bu yolu seçmediler: son ana değin bekletip Meclis'ten KHK yetkisi istediler.

Bu işte zorunluluk değil; kasıt var.

DÜN MECLİS'TE YANGINDAN MAL KAÇIRILDI

Yetki yasa tasarısı 8 Mayıs gece yarısı Meclise sunuldu; 9 Mayıs günü Plan ve Bütçe Komisyonu üyelerine dağıtıldı. Aynı gün akşam saat 19.00’da toplanılması öngörüldü ancak komisyon üyelerinin Genel Kuruldaki vergi ve imar affı yasası görüşmelerinde olacakları dikkate alınarak ertelendi. Tasarı Komisyonda 10 Mayıs günü 10,03 – 12,41 arasında görüşülerek kabul edildi. Komisyon üyelerine muhalefet şerhi yazmaları için 20 dakika süre tanındı; yıldırım hızıyla basılıp saat 14.00’de toplanan Genel Kurula yetiştirildi. Bu arada Genel Kurulda görüşülen vergi ve imar affı yasası ertelendi, yetki yasası gündeme alındı.

Dün akşam, saatler 21,11’i gösterdiğinde Yasa kabul edilmişti.

ANAYASA KOMİSYONUNUN GÖRÜŞÜ ALINMADI 

Bakanlar Kuruluna, yeni Anayasaya uyum düzenlemelerinin KHK’lar ile yapması için yetki verilmesinin öngörüldüğü yasa tasarısı, sadece Plan ve Bütçe Komisyonunda görüşüldü. Oysa tasarının asıl sahibi Anayasa Komisyonuydu. AKP’li üyeler, bu doğrultudaki itirazlara kulaklarını tıkadılar. Çünkü zamanla yarışıyorlardı. 

KHK’LARIN HAZIR OLDUĞU ANLAŞILIYOR

Uyum yasalarını hazırlayacak zaman bulamadıklarını söylüyorlarsa da Bekir Bozdağ’ın Komisyon ve Genel Kurul’daki sunuşlarındaki şu sözlerine ve verdiği ayrıntı bilgilere bakılırsa, KHK’lar çoktan hazırlanmış; “Değişiklik yapanları ve uluslararası anlaşmaları bir yana bırakırsak yürürlükte 879 temel (kod) yasa, 80 KHK var. 521 yasa ve 40 KHK’da değişiklik yapılması gerekiyor. 2843 madde kaldırılacak, 2470 madde değiştirilecek.”

Bu kadar ayrıntı bilgi verilebildiğine göre demek ki hazır.

SEÇİMLER BİTTİKTEN SONRA BİLE BAKANLAR KURULUNUN KHK ÇIKARMA YETKİSİ SÜRECEK 

Dün kabul edilen Yasada, Cumhurbaşkanı andiçip görevine başlayıncaya değin Bakanlar Kurulunun KHK çıkarma yetkisinin sürmesi öngörülüyor.

Çok garip bir durum: 24 Haziran günü parlamento yenilenmiş, bakanlar kurulu kaldırılmış, Cumhurbaşkanı seçilmiş bile olsa kaldırılan Bakanlar Kurulunun KHK çıkarma yetkisi sürüyor.

Bu kural Komisyonda ve Genel Kurulda çok eleştirildi ve hiç olmazsa 24 Haziran’da bitsin denildi. AKP, bu itirazları duymadı/umursamadı.

Seçimlerden sonra KHK yetkisinin sürüyor olmasının çok vahim sonuçları olabilir. 

Ve AKP de büyük bir olasılıkla vahim sonuçları olabilecek bir amaç güdüyor: seçim sonrasında oluşan Parlamento aritmetiğine ve seçilecek Cumhurbaşkanının Tayyip Erdoğan ya da bir başkası olmasına bakarak uyum KHK’ları yeniden yazılacak.

Seçimin ertesi günü seçilen Cumhurbaşkanı göreve başlamıyor. Önce parlamento oluşturuluyor. Sonra Meclis Başkanı seçiliyor ve sıra Cumhurbaşkanının andiçmesine geliyor. Bu kabaca 20-25 gün demek.

Cumhurbaşkanı birinci turda seçilememişse daha kötü. İkinci turun sonucu beklenecek. Cumhurbaşkanı Parlamento bileşimini beğenmez yenilemeye karar verirse aylarca KHK’lar ile yönetiliriz.

Bir başka sorun daha var: Yürürlükteki Anayasaya göre KHK’lar yayımlandıkları gün Meclis Başkanlığına sunulmak zorunda. Sunacaklardır elbette, onda sorun yok. Ancak eski parlamento 17 Mayıs günü tatile giriyor, yenisi de göreve başlamadı. Üstelik başlasa bile yeni Anayasada KHK öngörülmediği için görüşme yetkisi yok.

CUMHURBAŞKANININ ÇIKARACAĞI KHK’LAR DA HAZIRLANMIŞ

Uyum KHK’ları bir yana Bekir Bozdağ’ın Meclis Genel Kurulundaki şu sözlerine bakılırsa seçilecek Cumhurbaşkanının çıkaracağı KHK’lar da hazır: 

“Cumhurbaşkanı göreve başladığı zaman, yemin ettiği an bu sistem tamamen değişmiş, yeni sistem bütün gerek ve kurumlarıyla yürürlüğe girmiş demektir. O zaman Türkiye nasıl yönetilecek? Yeni Cumhurbaşkanının elbette ki elinde hazırlıkları olacak. Devlette devamlılık esastır. Biz ne yaptık? Cumhurbaşkanımıza bütün altyapıları hazırladık. Bu KHK'larla beraber biz bunları yürürlüğe koyacağız. Cumhurbaşkanı yemin ettiği andan itibaren de Cumhurbaşkanlığı kararnamelerini devreye sokacak ve devletin işleyişinde herhangi bir aksama olmadan tıkır tıkır sistem işleyecek, devam edecektir.”

BAKANLAR KURULUNA SINIRSIZ YETKİ

Yürürlükteki Anayasaya göre Bakanlar Kuruluna KHK çıkarma yetkisi verilebilmesi için, kapsamının; temel ilke ve koşullarının; çerçevesinin ve süresinin, açık, net ve anlaşılır olarak belirlenmiş olması gerekmektedir.

Oysa Yasada Bakanlar Kuruluna tanınan yetkinin ne kapsamı, ne ilkesi ne de süresi belirlenmiş. Hangi yasalarda değişiklik yapılacağı bile yazılmamış.

Bekir Bozdağ, bu konudaki eleştirilere karşı tasarıyı Genel Kurulda özetle şöyle savundu; “bunların hepsi Anayasaya uyum maksadıyla yapılacak düzenlemelerdir. Birkaç örnek vermekle yetindik. Tamamını saysaydık 14 sayfa tutardı. Bunun ne faydası var bize?”

OHAL Yasasına kışlık lastik düzenlemesi ekleyen bir anlayış bu yetkiyi kim bilir nasıl kullanır.

DEVLETİ KHK’LARLA BİÇİMLENDİRDİLER

2011 Yılında bir yetki yasası çıkarıp 35 KHK ile Devletin altını üstüne getirmişlerdi. 

OHAL kararnameleriyle de hatırı sayılır değişiklikler yaptılar. Şimdi de “Cumhurbaşkanı Hükümet Sistemi” adını verdikleri bir garip yöntemle Devleti istedikleri kıvama getirmeyi amaçlıyorlar.

Yetkilerin dozu ölçüsü giderek artıyor, pervasızlaşıyor. Seçilecek Cumhurbaşkanı, Bakanlıklar; bağlı ve ilgili kurum ve kuruluşlar; Anonim Şirketler; üst düzey bürokratların atama, görevden alma ve ödenecek ücretleri belirleme yetkileriyle donatılacak.

Bu yetkileri çok beğendikleri Abdülhamit bile kıskanır. Onun dinlemek zorunda olduğu Sadrazamı ve Bakanları vardı!..

KOMİSYONA YENİ BİR PATRON DOSTU TASARI MI GELECEK?

Dün Plan Bütçe Komisyonu Başkanı komisyon üyelerine Pazartesi bir tasarı daha geliyor: programınızı ona göre ayarlayın diye bir duyuru yaptı.

Demek ki yine de unuttukları bir şeyler var.

Dün biliyorsunuz Genel Kurulda Vergi affı yasası görüşülürken, bir önergeyle, kara parasını aklamak isteyenlerin getirdikleri tutarın %2’sini ödemeleri koşuluyla affedileceklerine ilişkin bir kural eklendi.