SOCAR'dan İsrail'e uzanan petrol yolu: Azeri sermayeli Haber Global protestocuları hedef gösterdi

İsrail'e petrol sağlayan SOCAR İstanbul'da protesto edildi. Şirketin imdadına Emniyet ve Azeri sermayeli Haber Global yetişti.

Haber Merkezi

7 Ekim'den bu yana süren Gazze'deki saldırılarını sürdüren İsrail 36 bini aşkın Filistinliyi katletti. İşgal ve katliam sürerken dünya İsrail'le ticarete devam ediyor. Türkiye İsrail'le ticareti sürdürmediğini söylese de aksi ortaya çıkmış, bunun ardından da Nisan'da kademeli bir şekilde ticaretin azaltıldığını, Mayıs ayında da durdurulduğunu açıklamıştı.

Hastane ve eğitim kurumlarının dahi vurulduğu, çadır kentlerin bombalandığı süreçte İsrail'in bomba yağdıran jetlerine giden petrolün yolunu takip edince karşımıza SOCAR çıkıyor. İsrail’in tükettiği petrolün yüzde 40’ını SOCAR karşılıyor. Azeri petrolü Bakü-Ceyhan boru hattıyla Ceyhan’a geliyor, buradan tankerlerle İsrail’e taşınıyor.

Azerbaycan devlet sermayesine ait SOCAR (State Oil Company of Azerbaijan Republic) firmasının Türkiye’de İzmir Aliağa’da önemli yatırımları mevcut. SOCAR’ın Türkiye’deki faaliyetleri, 2008 yılında Aliağa'daki Petkim’in çoğunluk hisselerine sahip olmasıyla başlıyor. Satışın yapıldığı dönemde Türkiye’nin tek petrokimya tesisi olan Petkim, bu tarihten önce devlete aitti. Özelleştirme AKP iktidarının genel bir politikası olmakla birlikte, petrokimya devinin Azerbaycanlı şirkete devri siyasi bir karar olarak hayata geçmişti. Bugün firmanın önemli müşterileri arasında İsrail de yer alıyor. 

SOCAR'ı protesto edenlere gözaltı

Filistin için Bin Genç grubu geçtiğimiz günlerde İsrail'e petrol sağlayan Azerbaycan Cumhuriyeti Devlet Petrol Şirketi yani SOCAR'ın İstanbul'daki binası önünde bir eylem yaptı. Grup, "Refah'ı bombalayan jetlerin petrolünü sağlayan SOCAR'dan Filistin halkı adına hesap sormaya geldik" diyerek gerçekleştirdiği eylemde ellerindeki kırmızı boyaları SOCAR'ın binasına attı "SOCAR'ın petrolü işgalciyi besliyor" sloganlarıyla haykırdı. Eyleme katılanlar ertesi gün sabaha karşı evlerinden gözaltına alındı.

13 kişinin adliyeye sevk edildiği olayda gerekçe "mala zarar verme ve işyeri dokunulmazlığının ihlali" suçları oldu. Oysa bunlar şikayete tabi suçlar. Eylemcilerin avukatı Yağız Timoçin'in sosyal medya paylaşımından duyurduğu bu duruma göre şirketin/mağdurun şikayeti yoksa işlem yapılması mümkün değil. Avukatın aktardığına göre ortada bir şikayet yok ancak gözaltı var. Yine avukatın verdiği bilgi müvekkillerinin çıplak aramaya maruz kaldığı ve ayakkabılarını dahi giyemeden gözaltına alındıkları yönünde.

Güncelleme: 23.22

SOCAR'ı protesto ettiği için gözaltına alınıp adliyeye sevk edilen 13 kişiden 12'si adli kontrol şartıyla serbest bırakılırken bir kişi tutuklama talebiyle hakimliğe sevk edildi. Hakimlik adli kontrol şartıyla bu kişinin de serbest bırakılmasına karar verdi.

SOCAR'dan Haber Global'a uzanan yol

Eylemi sert bir şekilde hedef tahtasına koyan bir ulusal kanal da var. Kanalın sahibi, Elnur Abdullayev, Azeri iş adamı. Abdullayev ismini biraz araştırınca karşımıza çıkan isim SOCAR. SOCAR eylemini hedef alan kanal da Abdullayev'in kanalı Haber Global. 

Haber Global yayınlarında SOCAR protestosu hakkında "Terör iltisaklı, İran bağlantılı, Ermeni çeteleri yendiğimiz gibi yeneceğiz" ifadeleri kullanıldı. "SOCAR'ın petrolü işgalciyi besliyor" sloganlarının atıldığı protesto için "Gazze bahanesiyle SOCAR'a saldırı" denildi. "İsrail'e Türkiye üzerinden petrol satıldığı iftirasının atıldığı" öne sürüldü. Yayına katılan Emekli Albay Güçlüer “Yazıklar olsun. Shell’in önüne gidip eylem yapın” dedi. 

Kanalın sahibi Abdullayev, SOCAR’ın eski başkanı Rövnəq Abdullayev’in akrabası. Kendisi patron olmadan önce devlet görevlerinde yer almış. Son görevi Devlet Trafik Hizmet Müdürlüğü. Daha önce Ulaştırma Bakanlığı Devlet Otomobil Taşımacılığı Servisinin Başkanlığı görevindeymiş. soL yazarı Orhan Gökdemir, yayımlanmasından 3 yıl sonra erişim engeli getirilen “SOCAR’ın sakar kraliçesinin aşırı acıklı hikayesi” başlıklı yazısında1 Abdullayev'i anlatırken devlet petrol şirketiyle ilişkinin Ulaştırma Bakanlığındaki günlerine dayalı olduğu izleniminden bahsediyordu. "Gizemli zenginliğinin aslında SOCAR’ın acentesi olmaktan kaynaklandığı iddia ediliyor" yorumunda da bulunuyordu.

Gökdemir, SOCAR'ın İsrail'le ilişkisini şöyle deşifre etmişti:

"Bir eli Türkiye’nin içinde olan şirketin diğer eli İsrail’in üzerinde. Bu tuhaf SOCAR ağı İsrail’in Azerbaycan üzerindeki etkisinin bir yansıması. İsrail hem Türkiye’de hem Azerbaycan’da çok etkili. Türkiye ile kurduğu 'metres ilişkisi' malum. Malum olmayan kısmı Azerilerle de benzer bir ilişki kurduğu. İsrail Azerbaycan’ın en önemli silah tedarikçisi. Azeri subayları İsrail’de eğitiliyor. Azeri ordusu İHA ve SİHA’larla, uzun menzilli etkili füzelerle donatılıyor. İsrail cep telefonu operatörleri ülkede etkin. Kimya, ilaç, tarım ve medya sektöründe çok büyük yatırımları var. Buna karşılık İsrail’in tükettiği petrolün yüzde 40’ını SOCAR karşılıyor. Azeri petrolü Bakü-Ceyhan boru hattıyla Ceyhan’a geliyor, buradan tankerlerle İsrail’e taşınıyor. Bu yolla iki ülkeyi kontrolünde tutan İsrail İran’ı da kuşatmış oluyor. Öyle ki İsrail Azerbaycan’ın İran sınırına yakın bir bölgede bir hava üssü kurdu. Bu nedenle Bakü'ye iki defa nota veren İran'ın tepkisi dikkate bile alınmadı. İlişkileri İran’la savaşı göze alacak kadar sıkı fıkıdır.

Bu durumda Türkiye’de medya alanındaki Azeri sermayesi yatırımını masum bir girişim saymamızın imkânı kalmıyor. Hiç kuşkusuz bir TV kanalı olmanın ötesinde misyonları var Haber Global’in. Bir not daha: SOCAR ile Gülen Cemaati arasında da sıkı bağlar olduğu iddia ediliyor. Böylece tablo tamamlanıyor."

SOCAR'dan pişkin açıklama: İsrail'le ticaret yok, depremde Türk halkına yardım ettik

İsrail’le kanlı ticarete karşı protesto yapanlara “provokatör” denilen açıklamada “Ticaret şirketlerince SOCAR'dan temin edilen ham petrolün hangi ülkelere sevk edildiği ve hangi amaçla kullanıldığına dair tarafımızca bir kontrol ve müdahale mümkün olmamaktadır” denildi. Oysa firma müşterilerinin ürünü nereye götürdüğünü bilmese de müşterilerinin hangi ülkeden olduğunu biliyor. Aliağa'daki limanın müşterilerinden birinin İsrail olduğu biliniyor.   

Türkiye’de yaptıkları yatırımları uzun uzun anlattıkları açıklamada Türkiye’nin “enerjideki cari açığın kapanmasına sağladığı katkı başta olmak üzere, birçok kurumsal sosyal sorumluluk projesiyle başta faaliyet gösterdikleri bölgeler olmak üzere toplumsal fayda için çalıştığı” ifade edildi. Bir de 6 Şubat depremlerinde Türkiye’ye ne kadar yardım ettiklerini sıralayan şirket; ülkenin çeşitli illerinde kurduğu 11 okulda 10 bini aşkın öğrenciye eğitim desteği verdiği, eğitim, çevre ve sosyal alanlarda çalışmalarını sürdürdüğünü, ücretsiz yakıt desteği verdiklerini ve temel ihtiyaçların sağlanmasında yardımcı olduklarını göze soktu.

SOCAR da BOTAŞ da İsrail'e petrol sağlıyor

Ticaret Bakanı, İsrail'le ticaretin Gazze'ye başlatılan saldırıdan bu yana azaldığını iddia etse de verilerin aksini gösterdiği soL daha önce gündeme getirmişti.3 Şirketler başta çimento, demir-çelik olmak üzere İsrail'le ticareti sürdürüyor.

İsrail’in petrol ihtiyacının yüzde 60’ı Azerbaycan ve Kazakistan tarafından karşılanıyor. Azerbaycan petrolü Bakü-Tiflis-Ceyhan boru hattı ile Türkiye’ye gelip Ceyhan Limanı’ndan tankerler ile İsrail’e taşınıyor. SOCAR, İsrail’e her gün on binlerce varil petrol gönderiyor ve İsrail, ham petrolü Bakü-Tiflis-Ceyhan Boru Hattı’ndan tedarik ederken işlenmiş petrolü de SOCAR’a ait STAR Rafineri’den alıyor.

Türkiye Varlık Fonu’na bağlı olan BOTAŞ (Boru Hatları ile Petrol Taşıma AŞ) çeşitli petrol ve doğalgaz iletim hatlarına sahip. Ham petrolde BOTAŞ özellikle Kerkük-Yumurtalık Petrol Boru Hattı sayesinde Irak’ın kuzeyinden Kerkük’te çıkan ham petrolü Adana’nın Yumurtalık ilçesine taşıyor. Öne çıkan bir diğer hat Bakü-Tiflis-Ceyhan Petrol Boru hattı. Başta Azeri petrolü olmak üzere Hazar bölgesinden çıkarılan petrol dünyaya Adana’dan sevk ediliyor. SOCAR'la aynı rotadaki BOTAŞ’ın en önemli müşterilerinden biri de yine İsrail. 

İsrail'in petrolü AKP yandaşından

2014 yılında Taraf'ın bir haberinde4 de "Gazze’de İsrail katliamı devam ederken, Türkiye’nin İsrail’e petrol sattığı iddiaları dile getirilmişti. İddiaya göre Erdoğan’la iyi ilişkileri olduğu bilinen Star gazetesinin sahibi Fettah Tamince’nin şirketi İsrail’e yüklü miktarda petrol satıyordu. 

Haberin devamında şu bilgiler yer alıyor:

"Erdoğan’ı 'Tayyip Bey’i tanıyınca da aşık oldum' diyecek kadar seven Star gazetesinin sahibi Fettah Tamince geçen yıl yüzde 50 hissesini Petkim’in de sahibi Azerbaycan devlet petrol şirketi SOCAR’a sattı. Taraf’ın haberine göre SOCAR’ın bağlı şirketi Caspian Drilling Company (CDC), Akdeniz’de İsrail’in petrolünü arıyor. Ayrıca, SOCAR, Azerbaycan petrolünü İsrail’e, Bakü-Tiflis-Ceyhan Petrol Boru Hattı üzerinden satıyor."

Aliyev-Erdoğan ailelerinin SOCAR kardeşliğinin perde arkası: İki dövlet tek sermaye

Yine soL’da yayımlanan başka bir SOCAR yazısında Eyüp Demir, İsrail-Azerbaycan-Türkiye üçgeninde SOCAR ağını anlatmıştı. 2023’te yayımlanan yazıda2, “Bir eli Türkiye’nin içinde olan şirketin diğer eli İsrail’in üzerinde. Bu tuhaf SOCAR ağı İsrail’in Azerbaycan üzerindeki etkisinin bir yansıması. İsrail hem Türkiye’de hem Azerbaycan’da çok etkili. İsrail Azerbaycan’ın en önemli silah tedarikçisi” ifadeleri yer alıyordu. Yazıdaki önemli ara başlıklardan biri “İsrailliler rahatsız” kısmıydı. O rahatsızlık şöyle anlatılmıştı:

“Yakın zamanda Birleşik Krallık merkezli petrol devi BP ve Azerbaycan Cumhuriyeti Devlet Petrol Şirketi'nin (SOCAR) Doğu Akdeniz'de doğalgaz arama ruhsatı almak için İsrail'e ortak teklif götürdü. Zaten SOCAR, İsrail’in Akdeniz’deki YAM-3 yataklarında petrol ve gaz arama faaliyetlerini sürdürüyordu. Bu son teklif Kafkaslarda ortaya çıkan yeni oyuncunun, İngiltere’nin, ataklarından biri. 

Bu ataklar ortaya yeni sorunlar çıkarıyor. Libya İç Savaşı'nda Trablus ile Türkiye arasında, Türkiye'nin deniz sınırlarının Anadolu'dan Derna ve Tobruk kıyılarına kadar uzanmasına izin veren Aralık 2019 anlaşmasının ardından, İsrail bu anlaşmaya karşı olduğunu duyurdu ve İsrail'in resmi pozisyonuna göre anlaşma "yasa dışı' ilan edildi.  Bunun ardından Türk donanması Kıbrıs adası civarında Rum hükümetinin rızasıyla faaliyet gösteren bir İsrail araştırma gemisini bölgeden çıkmaya zorladı. Bu eylem, İsrail'de Türkiye'nin "tüm Akdeniz genişliğinde bir deniz sınırı oluşturmayı" amaçladığı ve İsrail'in Akdeniz üzerinden uluslararası sulara erişimini kesmeyi amaçladığı iddialarını doğurdu. 2020'de Mossad Direktörü Yossi Cohen, Türkiye'yi bölge barışı için yeni bir tehdit olarak nitelendirdi ve Türkiye'nin Azerbaycan ve Katar gibi müttefiklerine dikkat çekti. İsrail ise ABD aracılığı ile Bahreyn ve Birleşik Arap Emirlikleri ile ilişkilerini normalleştirme kararı aldı. Ankara ise her iki Arap ülkesini açıkça Filistinlilere karşı İsrail'i desteklemekle suçladı. Buna karşılık, Türkiye iki Hamas liderine ev sahipliği yaptı ve bu hareket İsrail ve ABD'den tepki aldı.

2020'de Azerbaycan ile Ermenistan arasındaki Dağlık Karabağ ihtilafı sırasında İsrail, Türkiye ve İsrail'in müttefiki olan Azerbaycan'ı açıkça destekledi. Ancak, Türkiye'nin İsrail'i Kafkasya'daki istikrarsızlıktan sorumlu tutmasının ardından İsrail Savunma Bakanı Benny Gantz, Türkiye'yi bölgede savaşı alevlendirmekle suçladı. İsrail de Azerbaycan'a verdiği desteği misilleme olarak askıya aldı. Korgeneral Bahtiyar Ersay’ın, 2022’de Azerbaycan Savunma Bakanı Zakir Hasanov’a danışman atanması bu krize denk düşüyor.”

Erdoğan’dan yerel figürlere uzanan ağ: SOCAR Türkiye’de neler yapıyor?

2022'de kaleme alınan bir diğer soL haberindeyse "SOCAR’ın AKP ile ilişkileri, Türkiye ve Azerbaycan’daki zengin sınıfların ortaklığının bir parçası ve uzantısı olarak okunmalıdır" değerlendirilmesine yer verilmişti. Türkiye'deki faaliyetleri, AKP ile ilişkileri, sürekleri artan kârının arkasında yatanların ne olduğu detaylıca ele alınmıştı.