8 Şubat 2022 günü saat 18.45 sıralarında Kuzey Kıbrıs'ta Girne'nin Çatalköy mevkiinde bulunan 20 Temmuz Caddesi üzerinde, Halil Falyalı ve şoförü Murat Demirtaş uzun namlulu ateşli silahlarla saldırıya uğramıştı. Murat Demirtaş olay yerinde, Halil Falyalı ise kaldırıldığı Yakın Doğu Üniversite Hastanesi'nde hayatını kaybetmişti.
Halil Falyalı'nın adı ülkücü mafya Sedat Peker'in geçen yıl çektiği videolarla duyulmuştu. Uyuşturucu ticareti, yasadışı bahis, şantaj gibi suçlarla anılan Falyalı'nın eski Başbakan ve Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Binali Yıldırım'ın oğlu Erkam Yıldırım'la iş ilişkisi olduğu da ortaya atılan iddialar arasındaydı.
Yargılama başladı
DHA'nın haberine göre Falyalı ve şoförü Demirtaş'ın öldürülmesine ilişkin aralarında Mehmet Faysal Söylemez ve Mustafa Söylemez kardeşlerin olduğu 6 sanığın yargılanmasına başlandı. İstanbul 36. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki ilk duruşmaya tutuklu sanıklar Mustafa Söylemez, Mehmet Faysal Söylemez ve Abdurrahim Çelik, Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katılırken, Ender Yıldız ve Cengiz Şener de salonda hazır bulundu. Tutuksuz sanık Metin Süs ise duruşmaya katılmadı. Halil Falyalı’nın eşi Özge Falyalı’yı ise Avukatı temsil etti.
'Hayatımda Kıbrıs’a gitmedim'
İlk savunmayı Mehmet Faysal Söylemez yaptı. Söylemez, "Hayatımda Kıbrıs’a gitmedim. Sanıklardan sadece Mustafa’yı kardeşim olması dolayısıyla tanırım. Suçlamaları kabul etmiyorum. Mağdur edildim. Tahliyemi ve beraatimi talep ederim" dedi.
Sanık Mustafa Söylemez ise "Örgüt kurma ve yönetme suçunu işlemedim. Hiç tanımadığım insanlarla nasıl örgüt kurabilirim. Sanıklardan Mehmet Faysal ağabeyim, Metin Süs arkadaşımdır. Diğer üç kişiyi tanımıyorum. Suçlamayı kabul etmiyorum. Ayrıca ben hiç kimseyi öldürmedim. Öldürülmesine azmettirmedim, yardımcı olmadım. Kıbrıs polisi yoğun baskı altında kalmış zannediyorum. Alelacele yıktılar bana suçu. Muhtemelen uçaktaki kişilerin GBT’sine bakıp beni suçladılar" dedi.
Özge Falyalı’nın avukatının sorusu üzerine Kıbrıs’ta araç kiraladığını belirten Mustafa Söylemez, "Aracı ben kiraladım. Su şişesinde parmak izimin olması normal. Olayı öğrendiğimde Girne’den çıkıp Lefkoşa’ya geçiş yaptım. Üç ayrı yerde geniş kontrolden geçtik. Suç delili olsa polis göremez miydi? Suçun bana yıkılmasının nedeni sabıka kaydı ve GBT. Kıbrıs polisi de 2 senedir bizdeki GBT’yi görebiliyor GBT’yi görüp suçu bana yıktılar" diye konuştu.
Falyalı’nın avukatının ne sıklıkta Kıbrıs’a gittiğini sorması üzerine Mustafa Söylemez, Yakındoğu Üniversitesi’nde hukuk okuduğunu, kaydının silindiğini, kaydı yenilemek için gittiğini söyledi.
Sanık Ender Yıldız da Kıbrıs’a tatil amaçlı yalnız gittiğini ileri sürerek poliste psikolojik ve fiziksel şiddete uğradığını öne sürdü. Yıldız, "Suçlamanın kaynağı Kıbrıs polisidir. Kabul etmiyorum. Devletime ve kurumlara inanıyorum. Devletim ve kurumlarınca yeni soruşturma yapılmasını talep ederim. Suçsuzum" dedi.
Savunmaların ardından avukatlar tahliye talebinde bulundu.