AKP'li Çelik: CHP'de NATO Genel Sekreterinin hassasiyetini görmüyoruz

AKP Sözcüsü Çelik, Finlandiya ve İsveç'in NATO üyeliği konusunda Ankara'nın tutumuna ilişkin NATO Genel Sekreteri Stoltenberg'in CHP'den 'daha hassas' açıklamalar yaptığını savundu.

Haber Merkezi

AKP Sözcüsü Ömer Çelik partisinin MYK toplantısının ardından açıklamalarda bulundu.

Çelik, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun AKP'li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve ailesinin ABD'deki Türken Vakfı'na gönderilen paralarla ilgili yayımladığı video üzerinden CHP'yi hedef aldı. Söz konusu videonun Erdoğan'ın harekatla ilgili açıklaması sonrası yayınlandığını söyleyen Çelik, bunun "sorumsuzluk" olduğunu ileri sürdü.

Çelik ayrıca Ankara'nın Finlandiya ve İsveç'in NATO üyeliği konusundaki tutumuna yönelik NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg'in açıklamalarının, CHP'den yapılan açıklamalardan daha fazla "hassasiyet" içerdiğini savundu.

Çelik ayrıca SADAT ile AKP'nin bir ilgisi olmadığını savunarak partisinin sandık güvenliğine sahip çıktığını ileri sürdü.

Çelik'in açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

- Sayın Cumhurbaşkanımızın grup konuşmasında bir harekattan bahsetmesinin hemen ertesinde sayın Kılıçdaroğlu'nun sayın Cumhurbaşkanımızın kaçacağını söylemesi çok büyük bir sorumsuzluk olmuştur.

'Hem CHP hem de Türkiye için bir ilk'

- CHP'de çok temel konularında ayrılıklarımız olabilir. Fakat CHP Genel Başkanlığı koltuğunda oturan Türkiye'nin milli güvenliği konusunda her zaman hassas olmuştur. Bunun tekniği, stratejisi konusunda, nasıl gerçekleşeceği konusunda ayrışabiliriz ama bu hassasiyeti göstermişlerdir. İlk defa CHP koltuğunun bu şekilde istismar edilmesi hem CHP hem de Türkiye için bir ilktir.

'Kılıçdaroğlu kendisi de inanmıyordu'

- Sayın Kılıçdaroğlu, sayın Cumhurbaşkanımızın kaçacağını söylerken kendisi bile inanmıyordu. Şimdi çıkmışlar Cumhurbaşkanı ve AK Parti kaybetse bile sonuçlarına razı olmayacak diyor. Çabalamaya devam edecekler diyor. Buna bir karar verin; çabalamaya mı devam edecekler; yoksa kaçacaklar mı?

- Cumhurbaşkanımız terörle mücadele operasyonundan bahsedecek, iki gün sonra Cumhurbaşkanı Türkiye'den kaçacak diyeceksiniz, böyle sorumsuz ve vahim bir yaklaşım olabilir mi? Bunu defalarca yaptınız, her seferinde bu yaptıklarınız gitti duvara çarptı parçalandı.

- Türkiye'nin Finlandiya ve İsveç'e NATO üyeliği konusunda teröre destek vermemek şartıyla desteklenmesinden sonra ortaya çıkan tepkileri izliyoruz.

- NATO'nun genişlemesine destek vermek NATO'nun güçlenmesi içindir. Türkiye ittifakın ruhuna, temel çerçevesine taahhütlerini yapmıştır. Daha sonra bunu takip eden Türkiye'nin içerisinde maalesef muhalefetin, hükümetin koyduğu bu tavra güçlü bir desteğini görmedik. 

- CHP'li birisinin yazdığı makalede, Türkiye'nin bu tutumun taktik bir hata olduğunu söylüyor. Bunu NATO'nun içerisinde daha doğru olurmuş. Türkiye herhangi bir şekilde önüne gelen onay teklifi karşısında otomatik onay makamı mıdır? CHP, İsveç ve Finlandiya'nın yanındadır deniyor.

- Katılmadığımız bir sürü politikasına rağmen CHP çizgisinde bunu reddedecek güçlü bir çizgisi olduğunu düşünürdük. Bunu reddetmediler. Türkiye'nin NATO içindeki ülkeler tarafından tepkiyle karşılaşması şaşkınlıkla karşılanmamalıdır deniyor makalede. Böyle bir şey olabilir mi? Teröre destek veren ülkelere destek verme dediğiniz için gelen tepkileri normal karşılıyorsunuz?

- NATO Genel Sekreteri çıkıyor, Türkiye terörden en çok zarar gören ülkelerin başında geliyor, kaygılarını anlıyoruz, hak veriyoruz diyor. NATO Genel Sekreteri bütün ülkelerin dengesini gözetmek zorunda. Türkiye'nin hassasiyetlerini dikkate alıyor ama CHP adına o makalede NATO Genel Sekreteri'nin hassasiyeti kadar bir hassasiyet görmüyoruz.

- NATO'nun en büyük tehdit olarak gören şeylerden biri terörizm. NATO Genel Sekreteri doğru yerde duruyor. 'Biz Türkiye'yi anlıyoruz' diyor. 'Müzakere yoluyla çözülebileceğini düşünüyoruz' dedi. Tabii ki müzakere edeceğiz. Şartlar belli, yapılacaklar son derece meşru. 

- (Erdoğan'ın Miçotakis açıklaması) Türkiye bir müzakere ve diplomasi devletidir. Bulduğunuz ilk fırsatta başka ülkelerin üzerinden birtakım tehditler savurmaya kalkarsanız bunun sonucu olmayacaktır.

- Adaların silahsız olma meselesini modası geçmiş yaklaşım olarak değerlendiriyorsunuz. Bir AB ve NATO üyesi ülke olarak konuşuyorsunuz. Burada da İsveç ve Finlandiya ile ilgili ortaya koyduğumuz tavır ne kadar doğru oluyor. Yunanistan'ın şımarıklığına yeni şımarık ülkeler ekleyemeyiz. Buradaki tutum ilkeli tutumdur, NATO'nun temel ilkelerine bağlıdır.

SADAT açıklaması: 'AK Parti'ye ilgisi yok'

- (SADAT ve seçim güvenliği) Bu herhangi bir dernek, kurum AK Parti'yle ilgisi yok. Birisi çıkmış 'biz bunlara sandığı teslim edemeyiz' demiş. Bu bizi niye ilgilendirir? Biz iktidarın değişimi ancak sandık yoluyla olur diyoruz. İktidarın sandık yoluyla değişimine karşı çıkanlar ortada, biz değiliz. Seçim güvenliğiyle ilgili büyük problemler olacak diye bir ton cümle kuruluyor.

- Sandığın belirleyiciliği dışında kim açıklama yapıyorsa reddediyoruz. Sandığın iradesinin dışında kim başka bir iradeden bahsediyorsa reddediyoruz. CHP adına toplumu tehdit eden, CHP'ye yakın gözüküp de insanları tehdit eden bir sürü tweeti saysam burada basın toplantısını bitiremeyiz.

- Genel başkanımız hayatı boyunca defalarca seçime girmiştir. Sandığı lekelemeye, hakaret etmeye dönük hangi yaklaşım varsa ayağımızın altındadır. Demokrasi en büyük kazanımdır. Bu sandığımızın korunması için Başbakanlarımızı, bakanlarımızı şehit vermiş milletiz. Bizim için sandık kazanılmış mücadelenin, demokrasinin ürünüdür.

- 6'lı masadaki taktik mücadelelerini ben bilmem. Oradan neyin çıkacağı bizi ilgilendirmez. Bir korku filmi mi çıkar, bir Netfilix dizisi mi çıkar bilemem. Milletin emaneti millete hürmet ederek kullanılır. Kim AK Parti adına çıkıp da sandığa hakaret ediyorsa o bizden değildir.

- (Sosyal medya düzenlemesi) İyi bir çalışma yapıldı. Getirsinler doğrularımızı daha çok pekiştiririz, yanlışımız varsa düzeltiriz. Medeni bir şekilde konuşalım, bunu bir kamp savaşına çevirmeyelim. Ortak bir zemin oluşturarak başarabiliriz diye düşünüyorum.

'Ayasofya'da bazı yerlerde yıpranma var'

- (Ayasofya'nın zarar gördüğü iddiaları) Yunanistan'ı ilgilendiren hiçbir tarafı yok Ayasofya'nın. Yunan Dışişleri başta olmak üzere bu psikolojik travmadan çıkmaları lazım.

- 150 civarında kamera 250 güvenlik görevlisiyle izleniyor. Bazı yerlerde yıpranma var. Ama bu tahribat çerçevesinde olan şeyler değil.

- Bazıları hatıra olarak ya da bazıların manevi saikle oradan bazı şeyler koparmaya çalışmak baştan aşağı yanlış davranıştır, mabede saygısızlıktır. Camiye gidip de manevi iz alacağım diye camiye hürmetsizlik yaptıklarının farkında olsunlar. Vatandaşlarımızdan rica ediyoruz, lütfen bu şekilde davranış gördüğünüzde Ayasofya içerisinde en yakın gördüğünüz güvenlik görevlisine bildiriniz.

Konser yasakları

- (Konser yasakları) Yasaklanan bir sanatçımızdan bahsediliyor, o sanatçımız Beyoğlu Kültür Festivali kapsamında sahne alacak. İkinci propaganda yapılıyor, Kürtçe yasaklanıyor gibisinden. Böyle bir şey asla sözkonusu olamaz. Bu yasakları biz kaldırdık. Vatandaşlarımızın konuştuğu dil hürmete layıktır. Resmi dil Türkçedir. Onun dışında vatandaşlarımızın konuştuğu diller bir kültürdür.

- Ne bir dilin yasaklanması ne de bir yaşam tarzının yasaklanması bizim kabul edeceğimiz bir şey değil.

- Her bir konserin neye göre izin verildiği neye göre yasaklandığını ben bilemem. Burada titizlik şudur: terör propagandası anlamına gelen faaliyetlere izin verilmez.

Harekat yapılacak mı?

- (Suriye'ye harekat yapılacak mı?) Burada mottomuz 'bir gece ansızın gelebiliriz'. Sınırımızın 30 kilometre derinliğinde herhangi bir terör unsuru görmek istemiyoruz. Harekatla ilgili haberlerde hassas olmamız lazım. Bunun ne zaman olacağında TSK planlamasını yapar. Siyasi ve ilgili değerlendirmek üzere sayın Cumhurbaşkanımıza bilgi verilir, harekat başlar."