'Şehir hastanelerinin yapılması karşılığında kamu kaynaklarından, işletmecilerine bedava arsa, çeşitli vergi indirimleri ve çok çeşitli özendiriciler tanındı.'

2023 yatırım programında şehir hastaneleri ve FATİH Projesi

2023 yılı yatırım programının onanmasına ilişkin Cumhurbaşkanı Kararı 15 Ocak günlü Resmi Gazetede yayımlandı.

Karar, 400 sayfaya yaklaşıyor. Projelerin, karakteristikleri; tutarları; başlama-bitiş yılları; 2022 yıl sonuna değin yapılan harcamalar ile sonraki yıllar için öngörülen tutarlarına yer verilen bir belge. Bu yüzden de rakamdan geçilmiyor.

Sıkıcılığına katlanmaya razıyız. Ancak rakamlar öylesine hızla değersizleşiyor ki, yıllar içindeki gelişimi/değişimi görebilmek için yapacağınız her karşılaştırma boşa düşüyor.

Şehir Hastanelerinden örnek verelim. 2023 yılı programında, KOİ yöntemiyle 13 adet şehir hastanesini yapan şirketlere 2017-2023 arasındaki 5 yıllık sürede 67,6 milyar lira tutarında kullanım bedeli adı altında kira ödemesi öngörülüyor. Kullanım bedeline proje denilmesine bakmayın: işletmecisine ödenen kiralar ile çeşitli yöntemlerle tanınan çıkarlardan oluşuyor. Program verilerine göre 2022 yıl sonuna değin 2022 fiyatlarıyla 39,9 milyar lirası ödenmiş.

2022 yılı programındaki rakamlar bu tutarların neredeyse yarısı: 13 şehir hastanesi için proje tutarı 2017-2022 arasındaki 5 yıllık sürede 35,1 milyar lira; 2021 yıl sonuna değin 2021 yılı fiyatlarıyla 21 milyar lira ödenmiş.

Görüldüğü üzere proje tutarlarını ve ödemeleri gösteren rakamlar yalnızca bir yıl içinde iki katı şaşmış.

Söz konusu şehir hastaneleri olunca Yıllık Programlardaki tutarlar üzerinden yapılan hesaplamalar eksik kalıyor. Şehir hastanelerinin otel, kafeterya gibi ticari birimleri ile laboratuvar, görüntü merkezleri gibi tedaviye yönelik hizmet veren birimleri var. Buralarda cepten ödediklerimiz ve devletin karşıladığı tutarları da işletmecilerinin hanesine kâr olarak yazmalıyız. Ama ne yazık ki müşteri sıfatıyla cebimizden ödediklerimiz ile devletin katkı payı olarak karşıladığı tutarların hesabını yapamayız.

Dahası var, hasar tespiti yaparken dikkate almazsak olmaz: Şehir hastanelerinin yapılması karşılığında kamu kaynaklarından, işletmecilerine bedava arsa, çeşitli vergi indirimleri ve çok çeşitli özendiriciler tanındı. Bunların da kesin hesabını çıkarmalıyız.

Mutlaka başka maliyet unsurları çıkacaktır. Sözgelişi var olan hastaneler kapatıldı. Yeni yerlerine ulaşabilmek için ulaşım giderleri ödüyoruz. Şehir trafiği olumsuz etkileniyor. Devlet Hastaneleri, yakın çevrelerinde ticareti canlandırıcı bir rol oynuyordu. Şimdi köreltilen o yerler, bloklar dikecek ve kenti yaşanmaz kılacak rant avcılarının iştahını kabartıyor.

FATİH projesini anımsayan var mı?

Proje ve yatırım tutarlarındaki şaşmalar için fazla söze gerek yok. Her gün binlerce örneğini okuyoruz/dinliyoruz.

Gölgede kalmış bir projeden söz edip bitirelim:

Yatırım programlarına 2011 yılında Fırsatları Artırma, Teknolojiyi İyileştirme Hareketi (FATİH) adlı 500 bin liralık bir proje girmişti. 2014 yılında bitirilmesi öngörülüyordu. Ama ucu bucağı belirsiz, amacı ve hedefi tutarlı biçimde tanımlanmayan; okul ağ yapısının güçlendirilmesi adı verilen ve bolca bilgisayar ve donanımı satın alınması öngörülen bir projeydi.

Zaman içinde proje bedeli yükseltildi; süresi uzatıldı; 2016 yılında ihale kurallarından bağışık satın alma olanağı tanındı. Bu değişiklik, AKP iktidarlarının milyarlarca tutarındaki tablet, akıllı tahta, donanım, yazılım alımları ile bina yapımlarını, dilediği yükleniciden karşılayabilmesi anlamına geliyor.

Hiç düzgün yürümedi. Projeyi değerlendiren çeşitli kuruluşlar genel olarak şöyle bir sonucu dillendiriyor; “yeni teknolojilerin kullanılmasından öğrenciler değil satıcı firmalar yararlanıyor.”

FATİH Projesi için 2023 Yatırım Programında proje tutarı olarak 11,5 milyar lira öngörülmüş. Başlangıç-bitiş yılları 2011-2025 yılları gösteriliyor. 2022 yıl sonuna değin 4,8 milyar lira harcanmış, 2023 yılı Bütçesine 2,2 milyar lira ödenek konulmuş. Giderek çıta yükseltildiği anlaşılıyor.

Sizce planlar, programlar kimin için yapılıyordur?