Havuzun 'Yeni Parti' problemi

23 Haziran seçimleri siyasette yepyeni tartışmaları da beraberinde getirdi. Havuzda en çok konuşulanlar ise 'Yeni Parti' ve AKP'nin geleceği. Havuzun bazı yazarları yeni parti için adı geçen Davutoğlu ve Babacan'ı kızdırmamaya çalışırken bazıları da böyle bir gündem yokmuş gibi davranmaya devam ediyor. Davutoğlu'nun son çıkışı ise havuzun konusu... İşte günün havuz…

soL - Yavuz Karamahmutoğlu

23 Haziran seçimleri siyasette yepyeni tartışmaları da beraberinde getirdi. Havuzda en çok konuşulanlar ise 'Yeni Parti'  ve AKP'nin geleceği. Havuzun bazı yazarları yeni parti için adı geçen Davutoğlu ve Babacan'ı kızdırmamaya çalışırken bazıları da böyle bir gündem yokmuş gibi yapmaya devam ediyor. Davutoğlu'un son çıkışı ise havuzun konusu... İşte günün havuz medyası özeti... 

AZICIK DİRENEBİLSEYDİ

Hürriyet gazetesi yazarı Ahmet Hakan, Recep Tayyip Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı olduktan sonra Başbakanlık ve AKP Genel Başkanlığı’na taşıdığı ilk isim olan ve yeni parti kuracağı konuşulan Ahmet Davutoğlu'nun dün yaptığı "Pelikancılar" açıklamasına dair, "Pelikan melikan’ diye hiç boşuna ağlamasın" yorumunu yaptı.

Hürriyet yazarı Ahmet Hakan "Ahmet Davutoğlu ‘pelikan melikan’ diye hiç boşuna ağlamasın" başlığıyla yayımlanan yazısının ilgili bölümü şu şeklide;

Ahmet Davutoğlu bugün ne yapıyor?
Ne yapacak?
“Pelikan melikan” falan diyerek ağlıyor, ağlaşıyor.

*
Oysa “İstifa et” dendiğinde...
Azıcık direnseydi, direnebilseydi...
Bırakın pelikanı melikanı...
Game Of Thrones’un ejderhaları üzerine gelse sökmezdi.

BENDEN UYARMASI

Türkiye gazetesi yazarı Cem Küçük, AKP'nin medyada, televizyonlarda gündemi belirleyecek yeni sloganlara ihtiyacı olduğunu söyledi. Küçük bugünkü yazısında "AK Parti’ye yepyeni bir muhafazakâr düşünce ve anlayış lazım" ifadesini kullanarak, "Eski argümanlara sarıldıkça bir yol alınamadığı görülecektir" diye yazdı.
 
Küçük'ün "Yeni bir muhafazakâr anlayış lazım" başlığıyla yayımlanan yazısının ilgili bölümü şu şekilde;
 
AK Parti’ye yepyeni bir muhafazakâr düşünce ve anlayış lazım. Medyada, televizyonlarda gündemi belirleyecek ve odadaki en yüksek ses olacak yeni sloganlara ihtiyaç var. Aynı şekilde akademide, sosyal hayatta ve siyasette daha ofansif argümanlara ihtiyacı var. Kendini savunma tarzı politikayla gündem belirlenmez. Muhalefet ilk kez bir yıldır gündem belirliyor ve AK Parti’yi savunmaya itiyor.
Farklı görüş, itiraz öne sürecek herkes dinlenmeli. İç politikadan dış politikaya kadar geniş bir alanda söylem değişikliğine gitmek lazım. Yoksa CHP seçmeni bizi anlamıyor, HDP seçmeni aşırı ideolojik, İyi Parti ırkçı argümanlar kullanıyor demenin bir anlamı yok. Çünkü bu partilerin seçmenine bu tür argümanlar etki etmiyor...
Özellikle gençleri hedef alacak yeni bir muhafazakâr anlayış ve düşünce belirlenmesi lazım. Bu yapılmadıkça ve eski argümanlara sarıldıkça bir yol alınamadığı görülecektir. Benden uyarması.

ÖZAL'IN ANAP'I OLACAK

Yeni Şafak gazetesi yazarı Özlem Albayrak bugünkü köşesinde "Yeni parti" ile ilgili kurucu kadrosunun "Erdoğan AK Partisi değil, ama Özal ANAP’ı olacak" henüz somut bir adım yok ama olacağı kesin dedi.

Albayrak'ın "Yeni Parti" başlığıyla yayımlanan yazısının ilgili bölümü şu şekilde;

Bir süre önce eski ekonomi bakanlarından Ali Babacan’ın AK Parti’ye istifasını vermesi ve sonrasında yaptığı açıklamalar, Babacan’ın Abdullah Gül’le birlikte yeni bir siyasi hareketin startını vermek üzere olduğunu gösteriyordu. Henüz somut bir adım yok, ama olacağı kesin gibi.

Söz konusu “platform”un temel programı ise medyada yazılanlara göre, parlamenter sistemin rehabilite edilerek geri getirilmesini, bu olmazsa partisiz Cumhurbaşkanlığı sistemini öneriyor; kuvvetler ayrılığı ilkesinin sağlanması amacıyla bağımsız yargı reformunu öngörüyor.

Görünen o ki, kurucu kadrosunun AK Parti’deki yaprak dökümüyle şekillendiği bu yeni oluşumun referansı, -eğer benzetme yapmak doğru olursa- Erdoğan AK Partisi değil, ama Özal ANAP’ı olacak.

AKP YENİ PARTİ İLE İLGİLENMİYOR

Sabah gazetesi yazarı Mahmut Övür bugünkü köşe yazısında AKP'nin yeni parti ile ilgilenmediğini iddia etti. Övür, bu durumun nedeninin ise "yerel seçimlerde İstanbul dahil birkaç büyük şehrin kaybedilmesine rağmen AK Parti’nin oyunun yüzde 42 civarında olması" dedi.

Övür'ün "AK Parti, Babacan ve beklentiler" başlığıyla yayımlanan yazısının ilgili bölümü şu şeklide,

AK Parti çevresinde yeni parti söylemi ilgi çekmediği gibi geleceğe ilişkin bir kaygı da yok. Kabinede veya partide büyük bir değişim olacağı yönündeki beklentiler ise ertelenmiş durumda. AK Parti, enerjisini şu sıralarda ekonomiye, dış politikaya ve kurumlaşmaya vermiş görünüyor.

Bunun en önemli nedeni, yerel seçimlerde İstanbul dahil birkaç büyük şehrin kaybedilmesine rağmen AK Parti’nin oyunun yüzde 42 civarında olması.

CHP’nin olası bir genel seçimde alacağı oy oranı yüzde 25.4, MHP yüzde 11.1, İP yüzde 10.2, HDP yüzde 9.5. Gördüğünüz gibi siyasette tablo değişmemiş… Ankara’daki siyaset merkezleri hesaplarını bu tabloya göre yapıyor.

HÜKÜMET SİSTEMİ DÜZELTİLİNCEYE KADAR SUSMAYACAK

Karar gazetesi yazarı Akif Beki bugünkü köşe yazısında dün katıldığı Davutoğlu programını değerlendirdi. Davutoğlu'nun ayrılıp ayrılmayacağı, parti kurup kurmayacağı muallakta değerlendirmesin de bulundu.

Beki'nin "Davutoğlu'nun siyaseti bırakma şartı" başlığıyla yayımlanan yazısının ilgili bölümü şu şeklide;

Yavuz Oğhan ve İsmail Saymaz’la üç saat boyunca akla gelen ne varsa Davutoğlu’na sorduk. Bidebunuizle YouTube kanalındaki canlı yayından ne anladım, aklımda ne kaldı derseniz, şu iki şey…

Bir…

Ne yalanlıyor ne doğruluyor, AK Parti’den ayrılıp ayrılmayacağı muallakta.

Ne kabul ne reddediyor, parti kurup kurmayacağı da belli değil. Yapabilir de yapmayabilir de.

Kapıları kapatmıyor, sürecin getireceklerine açık, kendini baştan bağlamıyor. AK Parti içinde pazara değil mezara dek de kalabilir. Ya da siyasetten tamamen çekilmesine kadar bile gidebilir süreç.

Ama kesin olarak anladığım, eleştirileri dikkate alınıp parti ve hükümet sistemi düzeltilene kadar durmayacak. Konuşmaya, eleştiri ve önerilerini sıralamaya devam edecek.