Onca sorundan sonra öğrenciler iki seçeneğe zorlanıyor: KYK mı yoksa özel yurt mu?

KYK yurtlarında problemlerden şikâyet eden öğrencilere yurt idarecileri sık sık “Beğenmiyorsanız özel yurda gidin” diyor. Ancak özel yurtlar da gerçek bir seçenek değil.

Yekta Armanc Hatipoğlu

Son aylarda kötü yaşam koşullarıyla gündeme gelen Kredi ve Yurtlar Kurumu’na (KYK) bağlı yurtlarda kalan öğrenciler, maddi koşullar el verirse çareyi özel yurtlara çıkmakta buluyor.

KYK yurtlarında problemlerden şikâyet eden öğrencilere yurt idarecileri sık sık “Beğenmiyorsanız özel yurda gidin” diyor, ancak devletin okutmakla yükümlü olduğu öğrencilere sağlıklı ve nitelikli barınma alanları sağlaması gerektiği gözden kaçıyor.

Kaldığı KYK yurdundan herkesin şikâyet ettiği sebeplerden dolayı ayrılmak zorunda kalan Melike, özel yurda geçen öğrencilerden biri. Özel yurdun da çıkmazları olduğunu söyleyen Melike Eskişehir’e bundan üç ay önce okulların açılmasıyla birlikte gelen, hazırlık sınıfında okuyan bir Anadolu Üniversitesi öğrencisi.

Eskişehir’deki ilk günlerini Emine Hatun KYK Kız Öğrenci Yurdu’nda geçiren Melike özel yurda geçiş sürecini, KYK yurdunun zorluklarını ve özel yurdun çıkmazlarını soL’a anlattı:

Yemek problemli, idare ilgisiz, temizlik yok, internet çekmiyor, çamaşır makineleri yetersiz…

Melike, yurtta karşılaştığı en büyük problemlerden birinin yurt personellerinin kendilerine iyi davranmaması olduğunu belirterek idarenin de pek çok konuda yanlarında durmadığını söyledi.

“KYK’nın en büyük problemlerinden biri de yemek. Çok yağlı yemekler. Diyetisyen hazırlıyormuş yemekleri, herhalde ondan dolayı porsiyonlar az ama dediğim gibi yemekler çok yağlıydı” diyen Melike, “Özellikle tavuk, kırmızı et gibi şeyler çıktığında saat sekiz-dokuz gibi bitiyordu. Ama akşam yemeği saati dörtten on bire kadardı” sözleriyle yurtlardaki yemeklerin yetersiz olduğunu belirtti. Ayrıca Melike yemeğinden iki kere saç teli çıktığını söyledi.

Kaldığı yurdun diğer bir probleminin de temizlik olduğunu söyledi Melike. Melike, yurdun temizliğini şöyle anlattı:

“Kat görevlisi, odayı ve katı temizlemiyordu. Ancak öğrenciler el attığında temizleniyordu. Duyduğuma göre geçen sene odalar ve katlar temizmiş.”

Melike, “Yurt şehir merkezindeydi ama ne telefon ne internet çekiyordu. İnternet aşımı yapmak zorunda kaldım, 200 lira ödedim. İbni Sina Yurdu’nun C bloğu yeni yapıldı. Orada durum daha beter. Yurda internet çekilmemiş. Aylık 300-500 lira veren tanıdıklarım var” sözleriyle KYK yurdunun internetinin yetersizliğinden de söz etti.

Bizim blok 400 kişilikti ama bu kadar kişi için 8-10 makine koymuşlardı. Tamam, belki idare edilir bu kadarla, ama bir de bozuluyordu bunlar sürekli” diyen Melike çamaşır makinelerinin önemli olduğunu, ancak KYK’da bunu karşılayamadığını söyledi.

‘Özel yurda geçmek zorunda kaldım’

Tüm bu problemlerden dolayı psikolojisinin bozulduğunu söyleyen Melike, özel yurda geçmek zorunda kaldığını belirtti. Melike, “Babam fabrika işçisi, annem ev hanımı. Ekonomik durumumuz çok iyi değil ama KYK’nın koşulları o kadar kötüydü ki özel yurda geçmek zorunda kaldım, artık psikolojim kötü hale gelmeye başlamıştı. Birikimimiz vardı, ailem oradan kullanarak beni özel yurda çıkardı” diyerek özel yurda geçiş sürecinin ilk aşamalarını anlattı.

Sözlerine “Psikolojik olarak iyi durumda değildim, ilk amacım KYK’dan ayrılmaktı. Onun için özel yurt ararken çok araştırma yapamadım. KYK’dan o kadar kopmuştum ki son giriş saatinden 10 dakika önce giriyordum. O zamana kadar okulun kütüphanesinde zaman öldürüyordum” diyerek devam etti Melike.

Kaldığı özel yurdun çok pahalı olduğunu, her şeyden para alındığını söyleyen Melike, özel yurdun da bir çözüm olmadığını söyledi. Faturaları 600 lirayı geçtiğinde kendilerinin ödediğini, su parasının kendilerinden alındığını belirten Melike ayrıca 6000 lira aylık kira verdiklerini anlattı.

Melike, tüm bu masrafların hayatını nasıl etkilediğini şu sözlerle anlattı:

“Bu masraflar ciddiyim beni öldürüyor. Sosyal hayatım yok neredeyse. Kahvaltıyı ilaç kullandığım için birkaç parça şeyle geçiştiriyorum. Öğlen ve akşam yemeğini okulda yiyorum. Bunlar da masraf. Yemeğin öğünü 15 lira oldu bu sene. Hafta sonlarını en ucuz şeyle, dürümle geçiriyorum mecburen. Bu da herkesin malumu, sağlıksız bir öğün.”

‘Barınma en önemli haklarımızdan biri ama devlet bu hakkı tam olarak sağlamıyor’

Devletin barınma hakkını sağlaması gerektiğini söyleyen Melike, konuyla ilgili şunları kaydetti:

“Ben şöyle düşünüyorum: Devlet yeni yurt yapmaktan önce yaptığı yurtları iyileştirmeli. Odaların kapasitesi bu sene artırıldı. Mesela üç kişilik oda altı kişilik yapıldı. Dolayısıyla devlet yurtlarında alan çok az. Barınma en önemli haklarımızdan biri ama devlet bu hakkı tam olarak sağlamıyor. Yemekler, ilk başta söylediğim gibi çok kötüydü. Mesela ilk geldiğimde sürekli midem bulanıyordu yemeklerden sonra. Ama başka şansım da yoktu, mecburen yiyordum KYK yemeklerini.”

‘Özel yurtlar para koparmak için her şeyi yapıyor’

KYK’nın sorunlarından bahseden Melike, özel yurdun da bir çözüm olmadığını söylüyor. “Özel yurtlar para koparmak için her şeyi yapıyor ama barınma sonuçta bir hak” diyen Melike, şunları söyledi:

Özel yurdun en büyük sorunu pahalı olması. KYK’da problem yaşayan kişi, ailesinin durumu iyi değilse ya da bir yerlerde birikmişi yoksa özel yurda çıkamıyor. Bu problemlerle boğuşan öğrenci de en sonunda depresyona giriyor. Birçok arkadaşım depresyonun eşiğinde. Özel yurtlar para koparmak için her şeyi yapıyor ama barınma sonuçta bir hak.”

Özel yurtlar pahalı; KYK’lar ise sağlıksız yemekler, kötü yaşam alanları ve daha birçok kötü başlıkla gündemde. Öğrenciler ise her geçen gün artan sorunlara karşı kalıcı çözümler bekliyor.