Türkiye'de toplam otomotiv üretimi yılın ilk yarısında 2017'nin aynı dönemine göre yüzde 3 azalarak 843 bin 193 adet oldu.
Otomotiv Sanayii Derneği (OSD), 2018 yılı Ocak-Haziran dönemine ait üretim, ihracat adetleri ile pazar verilerini açıkladı.
Toplam üretim Haziran ayında geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 7 azalarak 131 bin 194 adet olarak gerçekleşti. Haziranda toplam ihracat yüzde 5 gerileyerek 109 bin 695 adede düşerken, iç pazardaki daralma yüzde 39'a ulaştı.
Türkiye'de toplam otomotiv üretimi yılın ilk yarısında 2017'nin aynı dönemine göre yüzde 3 azalarak 843 bin 193 adet, otomobil üretimi ise yüzde 7 gerileyerek 557 bin 269 adet oldu. Toplam pazar ise ilk 6 aylık dönemde geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 11 azalarak 366 bin 487 adet olurken, otomobil pazarı yüzde 10 daraldı ve 275 bin 870 adet olarak gerçekleşti.
Yılın ilk yarısında ihracat adet bazında yüzde 4 azalırken, otomobil ihracatında yüzde 9 geriledi. Bu dönemde, toplam otomotiv ihracatı 688 bin 81 adet olarak kaydedilirken, otomobil ihracatı 460 bin 552 adet düzeyinde gerçekleşti.
Ocak-Haziran döneminde toplam otomotiv ihracatı paritedeki değişim sebebiyle dolar bazında yüzde 15 artarken, avro bazında ise yüzde 3 yükseldi.
OTOMOTİVDE GERİLEME TALEP DEĞİL 'MALİYET YAPISI' KAYNAKLI
Otomotiv sektörü ithalat bağımlılığı en yüksek sektörler arasında yer alıyor. Yassı sac, motor gibi parçalar başta olmak üzere otomotiv üretiminde kullanılan girdilerin önemli bir bölümü ya doğrudan ithal ediliyor ya da hammadde ithalatına bağımlı. Üretiminin yüzde 70'i ihracat yönelik olan sektörde ana pazar Avrupa. Girdi ithalatı dolar ağırlıklıyken, ihracatta ana para birimi avro. Girdi fiyatlarında yaşanan artışlara karşın dolar/avro paritesindeki avro aleyhine gelişmeler nedeniyle de giderlerin gelirlerden hızlı arttığı belirtiliyor. İç pazarda ek vergiler ve alım gücündeki azalmaya bağlı daralmanın yanısıra esas olarak ihracat kaybı yaşanan sektörde Avrupa pazarında fiyat tutturmakta zorlanıldığı, rekabet gücünün azaldığı vurgulanıyor.
Aynı zamanda Ford, Fiat, Hyundai, Toyota gibi yabancı sermayenin doğrudan ya da ortaklıklar üzerinden hakim olduğu sektörde, başka ülkelerde de yatırımları bulunan otomotiv tekellerinin üretim maliyetlerinin daha düşük olduğu ülkelere sipariş kaydırıyor olabileceğinin de altı çiziliyor.
2016 ve 2017 yıllarında kuvvetli üretim ve ihracat artışlarıyla, bağlantılı sektörlerle birlikte GSYH büyümesine 1 puan civarında katkı yaptığı hesaplanan otomotiv sektöründeki daralmanın, gelecek aylarda büyümeyi ve cari açığı olumsuz etkilemesi bekleniyor.