MEB ve Diyanet ortaklığı 3-6 yaşa göz dikti: Anaokulunda Arap alfabesi öğretilecek

Milli Eğitim Bakanlığı Latin alfabesini öğretmediği 3-6 yaş grubuna Diyanet aracılığıyla Arap alfabesi anlatacak. Henüz soyut kavramları anlayamayan çocuklara dini eğitim verilecek. 

EMRE ALIM

AKP’nin “dindar nesil” yaratma amacına yönelik eğitim sisteminin hedef kitlesi 3 yaşa kadar indi. Anaokulu ve kreşler, tarikatların açtığı ''sıbyan mekteplerine'' alternatif olma yolunda hızla ilerliyor.

Okul öncesi eğitim müfredatında harf öğrenimine dahi yer vermeyen Milli Eğitim Bakanlığı, 3-6 yaş arası çocuklara kulüp etkinliği adı altında Arap alfabesi öğretecek.

Diyanet'in müfredatına dokunulmadı

İstanbul Küçükçekmece'de bulunan TOKİ Akasya Anaokulu'nda isteğe bağlı olarak dini eğitim verileceği duyuruldu. Velilere Diyanet tarafından 4-6 yaş Kuran kursları için hazırlanan eğitim program iletildi. Üzerinde hiçbir değişiklik yapılmadan uygulanacak programdaki temel hedefse çocuklara Arap alfabesini öğretmek. 

Her hafta 3 veya 4 harfin öğretileceği 4 aylık programda ''sabır draması'' ve ''selam oyunu'' gibi etkinlikler de yapılacak. Program sonunda ulaşılması hedeflenen kazanımlardan bazılarıysa şöyle: ''İhlas Sûresi’ni ezbere okur'', ''Kevser Sûresi’ni ezbere okur'', ''Kur’an-ı Kerim dinlemeyi sever'', ''Peygamberimizin kişisel özelliklerini bilir''

Velilere gönderilen dilekçe

Önce 'imam' sonra 'öğretmen' dediler

Velilere ulaştırılan dilekçelerde söz konusu programın İl Müftülüğü ile birlikte yürütüleceği belirtildi. Önce derslerin bir Diyanet görevlisi tarafından verileceği bildirilse de bu bilgi daha sonra programın MEB'e bağlı bir din öğretmeni tarafından yürütüleceği şeklinde değiştirildi.

Anaokullarında günün yarısında müfredatın öngördüğü eğitim veriliyor, kalan yarısıysa kulüp faaliyeti adı altında ek ücret alınarak yine öğretmenler tarafından yürütülen çalışmalar gerçekleştiriliyor. Bu serbest zamanı hedef alan MEB ve Diyanet'in okul öncesi eğitim kurumlarını ÇEDES projesinde olduğu gibi Kuran kursuna çevirmeye çalıştığı anlaşılıyor.

Milli Eğitim Bakanlığı, Diyanet İşleri Başkanlığı ve Gençlik ve Spor Bakanlığı, “öğrencilerin milli ve manevi değerlerini geliştirme'' amacıyla Çevreme Duyarlıyım, Değerlerime Sahip Çıkıyorum (ÇEDES) Protokolü hazırlamıştı. Protokol kapsamında “manevi danışman” olarak görevlendirilen vaiz, Kuran kursu hocaları gibi din görevlilerinin MEB'e bağlı okullarda öğrencilere “değerler eğitimi” vereceği belirtilmişti.

Okul öncesinde okuma-yazma yok

Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlı Temel Eğitim Genel Müdürlüğü'nün hazırladığı okul öncesi eğitim programına göre, anaokulu ve kreşlerde okuma veya yazma öğretme amacı ''kesinlikle'' taşınmıyor. Programda ''harfleri göstermek ve harfleri yazdırmak da yoktur'' ifadesinin altı çiziliyor. 

Pedagoji bilimine göre çocuğun bilişsel (zihinsel) gelişimi dört döneme ayrılıyor. Bunlardan ilki 0-18 ay arası duyusal-motor dönemi, 18 ay-6 yaş arası işlem öncesi dönem, 6-12 yaş arası somut işlemler dönemi ve 12 yaş sonrası soyut işlemler dönemi. Çocuklar ancak 12 yaş sonrasındaki soyut işlemler döneminde çeşitli idealler, fikirler, değerler ve inançları geliştirmeye başlıyor; toplumun yapısıyla, felsefesiyle, politikayla ilgileniyor. Okul öncesi dönemde verilen dini eğitim bilimsel eğitim anlayışı kadar Tevhid-i Tedrisat yasası ve laiklik ilkesine de aykırılık teşkil ediyor.