Filistinli gazeteci Tahravi: 'Gazze'de gazeteci olmak ölüme yakın olmak demek'

Türkiye'de gerçekleştirilen 2024 Medya Konferansı'na katılan Filistinli gazeteci Hasan Tahravi, Gazze'de yaşananlara dair bir sunum yaparken süreci gazetecilerin gözünden değerlendirdi.

Özkan Öztaş

Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) tarafından gerçekleştirilen ve birçok basın meslek örgütünün katıldığı Medya Konferansı 2024 programı Ankara'da Türkiye Barolar Birliği'nin (TBB) ev sahipliğinde bugün başladı. TGC ve TBB başkanlarının açılış konuşmasını yaptığı konferansın ilk konuşmacılarından birisi de Filistinli gazeteci Hasan Tahravi oldu. 

Kendisinin de Gazzeli olduğun belirten Tahravi özellikle gazetecilerin gözünden yaşananlara dikkat çeken konuşmasında İsrail'in uluslararası hukuku tanımadığının ve suç işlediğinin altını çizdi. 

'Ölenler sayıdan ibaret değil, her birinin hikayesi var'

Filistin'de 7 Ekim tarihinden bu yana yaşanan İsrail saldırılarında ölenlerin sayısının 34 bini aştığını söyleyen Hasan Tahravi, ölenlerin sayıdan ibaret olmadığını ve yaşamını kaybeden herkesin aynı zamanda bir hikayesinin, ailesinin, umutlarının ve hayallerinin olduğunu ifade etti:

"Saldırıların bir tarafında sayılar, rakamlar yer alıyor. Gazze'den, 2 milyon 300 bin kişinin yaşadığı bir yerden söz etmekteyiz. Burası 17 yıldır abluka altında. Tek bir sınır kapısından sağlanıyordu giriş ve çıkışlar. Hastaların, insanların giriş çıkışı yalnızca İsrail'in iznine tabi olarak yapılabiliyordu. Yani öncesinde de durum pek iç açıcı değildi.

7 Ekim'den sonra yani İsrail'in saldırılarından sonra Gazze'de yaşananlar farklı bir yere geldi. Ben de Gazzeliyim. Yaşadığım şehrin saldırılardan sonra yaşanmaz bir hale geldiğini söyleyebilirim. Yıkılan binalar, hastaneler, enkaza dönen bir şehir... Şu ana kadar İsrail güçleri 34 bin Filistinli öldürüldü. 34 bin."

"Bu bir sayı değil. Bunu bir rakam olarak göremeyiz. Ölen her insanın bir hayali, bir hikayesi vardı. Ölenler arasında çocuklar, kadınlar ve gazeteciler de var" diyen Tahravi, İsrail'in özelikle gazetecileri hedef aldığını da dile getirdi. 

Filistinli gazeteci Hasan Tahravi

'Dün bir Filistinli gazeteci daha öldürüldü'

İsrail'in, gazetecileri, gerçekleri gizlemek için hedef aldığını belirten Filistinli gazeteci Hasan Tahravi, saldırıların aynı zamanda gazetecilik faaliyetlerine, araçlarına ve ekipmanlarına da zarar verdiğini söyledi. Tahravi saldırıların sadece savaş döneminde değil, öncesinde de olduğunu belirtirken, 7 Ekim öncesinde öldürülen gazetecileri hatırlattı:

"Daha dün bir gazeteci daha öldürüldü. Bu örnekle birlikte 7 Ekim'den bu yana toplamda 141 gazeteci öldürüldü. Yüzlercesi yaralı. Birçoğu tutuklandı. Filistinli gazetecilerin de diğer gazeteciler gibi amacı gerçeği atlatmak ve gerçeği ortaya çıkarmak. Ama İsrail gerçeklerin ortaya çıkmasını engellemek için gazetecileri öldürüyor. Temel hedefleri de bu. Gerçekleri ve yaşananları uluslararası kamuoyundan gizlemeye çalışıyorlar. Üstelik bu saldırlar yalnızda 7 Ekim'den sonra başlamadı. Öncesi de var.

Hatırlarsınız. Bundan daha önce Şirin Ebu Akile öldürülmüştü. Cenin'de. Filistinlilerin sorunlarını anlatmak için orada olan Şirin Ebu Akile, gazeteciydi. Üzerinde 'Basın' yeleği vardı. Yanlışlıkla değil hedef gözetilerek öldürüldü."

Şirin Ebu Akile. Filistinli gazeteci Akile, İsrail Savunma Kuvvetleri tarafından Cenin'e düzenlenen bir baskını haber yaparken 11 Mayıs 2022'de silahla vurularak öldürüldü. Şirin Ebu Akile, Al Jazeera kanalının 25 yıllık muhabiriydi.

'İsrail açıkça suç işliyor çünkü yaptırımsız kalacağını biliyor'

İsrail'in açıkça suç işlediğini ifade eden Tahravi, İsrail'in bu cesaretini, "yaptıklarının görmezden gelinmesine ve yaptırımsız kalmasına" bağladı.

Tahravi, gazetecilik faaliyetlerine yapılan saldırılar için şunları söyledi: 

"Biliyoruz ki Filistin'de gazeteci olmak ölüme yakın olmak demek. Zira İsrail bir şeyin farkında: Öldürdüğünde yargılanmıyor. Uluslararası kuralları ve kanunları tanımıyor, herhangi bir yaptırımla da karşılaşmıyor. İsrail yalnızca gazetecileri öldürmekle kalmıyor, aynı zamanda basın yayın faaliyetini engelleyecek adımlar da atıyor. Basın-yayın binaları bombalanıyor, araçlar ortadan kaldırılıyor. Yayın araçları hedef alınıyor. Uluslararası gazetecilerin Gazze'ye girmesini engelliyor. Çünkü işledikleri katliamlar ve suçlar kimse tarafından bilinmesin istiyor.

Ama Filistinli gazeteciler her şeye rağmen mücadele ediyor. Çünkü haklıyız. Haklı olduğumuz için de mücadeleye devam ediyoruz. Ve mutlaka kazanacağız."