Bakanlık resmen onayladı: Polis göz çıkarabilir, insanları öldürebilir, hepsi 'orantılı' müdahale...

Haziran Direnişi’nde, Gezi Parkı yakınlarında polisin hedef alarak gözünü kaybetmesine neden olduğu Erdal Sarıkaya, etkin yargılama talebiyle AYM’ye başvurmuştu. AYM, söz konusu dosyaya ilişkin Adalet Bakanlığı’nın yanıtını üç yıl sonra iletirken, hem polisleri savundu, hem de göz çıkarmayı…

Ali Ufuk Arikan

AKP bir yandan ABD’deki polis saldırılarına ilişkin yaptığı açıklamalarda “demokrat” rolü oynamaya çalışırken, öte yandan Haziran Direnişi sırasında imza attığı cinayetleri ve onlarca yurttaşın gözünü kaybetmesine neden olan polis şiddetini tüm gücüyle savunmaya devam ediyor.

Gezi Parkı’nda, bundan 7 yıl önce polisin açık hedef alarak gözünden vurduğu Erdal Sarıkaya, sağ gözünü kalıcı olarak kaybetti.

O tarihten bu yana olayın sorumlularının bulunması için hukuk mücadelesi veren ve defalarca çeşitli yargı mercilerine başvuru yapan Sarıkaya, tam 7 yıldır neredeyse hiçbir sonuca ulaşamadı.

Olaya ilişkin görüntülerin defalarca yetkili ve uzman kuruluşlar tarafından incelenip bilirkişi raporu hazırlanmasını isteyen Sarıkaya’ya son yanıt geçtiğimiz hafta gelmiş, söz konusu yanıtta olay yeriyle ilgisi olmayan görüntülerin incelendiği, incelenen görüntülerin saldırı saatiyle dahi ilgisi olmadığı ortaya çıkmıştı.

Dosyada 7 yıldır hiçbir ilerleme olmazken, Sarıkaya bundan üç yıl önce Anayasa Mahkemesi’ne başvurmuş, adil yargılama talebinde bulunmuştu.

AYM’den söz konusu başvuruya ilişkin üç yıldır yanıt gelmezken, ‘yüksek mahkeme’ aradan geçen sürecin ardından Adalet Bakanlığı’na bağlı ‘İnsan Hakları Daire Başkanlığı’nın yanıt yazısını Sarıkaya’ya ulaştırdı.

Bakanlık ne diyor?

Bakanlığın söz konusu yazısı, polisin yurttaşların gözünü çıkarmasını ve ağır şekilde yaralamasını, direniş boyunca yaşanan cinayetleri “orantılı” olarak tanımladığını gözler önüne serdi.

Saldırgan polisin ya da polislerin tespiti için defalarca araştırma talep eden, hiçbir şekilde sorumlular hakkında etkin bir soruşturma yürütmeyen yargı mercilerini savunana Bakanlık, gerekli araştırmaların da yapıldığını öne sürdü.

Yapılan üç ayrı görüntü incelemesinden sadece birinde 7 polise ilişkin tespit yer alırken, bu polislerden hiçbiri hakkında işlem yapılmamasını da savunan Bakanlık, Valiliğin "delil yok, şahit yok, soruşturmaya yer yok" kararını da destekledi.

Bakanlık, şüpheli olarak tespiti yapılan polislere ilişkin hazırlanan tek bilirkişi raporuna rağmen bu polislere ilişkin hiçbir işlem yapılmamasını savunan İstanbul Valiliği'nin yazısını olduğu gibi onayladı.

 'Kazara' gözünden hedef alınarak vurulmuş...

Bakanlık söz konusu yazısında, bir yurttaşın gözünü kaybetmesine neden olan polisi, üstelik de bunu hedef alarak yapmasına rağmen, "kazara" oldu diyerek savundu.

Bakanlık olayın kasıtlı olmadığını öne sürerek yurttaşın gözünü kaybetmesinin adeta soruşturma konusu olmasını bile istemediğini ortaya koydu.

Göz çıkarmak 'orantılı' yanıtmış

Bakanlık yanıtında, polisin müdahale hakkı bulunduğunu, Gezi'nin bir şiddet eylemi olduğunu, bu sırada şiddet uygulamayan isimlerin de bu durumdan etkilenmesinin normal olduğunu dile getirirken, polisin göz çıkaran ve öldüren müdahalesinin orantılı olduğu iddiasında da bulundu.

'Polis göz çıkarabilir, insanları öldürebilir... Bu karar bunun ispatıdır'

Söz konusu yazıya ilişkin soL'a konuşan Erdal Sarıkaya, bu metnin polisin orantısız güç kullanmasının onaylanması anlamına geldiğini dile getirdi. Kararla birlikte AKP'nin sokaktaki polis terörüne izin verdiğine işaret eden Sarıkaya, polisin şiddet eylemlerinin bu tip yazılarla meşru hale getirilmeye çalışıldığını söyledi.

Sarıkaya, "Bu yazıyla birlikte artık polis göz çıkarabilir, insanları öldürebilir ve bunlar 'orantılı' diyebilir. Bakanlığın söz konusu yazısı bunun açık ilanıdır" dedi.

AYM'nin üç yıldır kendisine yanıt vermemesine ve Bakanlığın söz konusu yanıtının içeriğine de tepki gösteren Sarıkaya, "Bu yazı, AYM'ye Bakanlığın ihtarıdır. AYM bakanlığın kararı doğrultusunda karar alırsa suçu meşrulaştırmış olacak. Alınan görüşü devre dışı bırakıp etkin soruşturma, adil yargılama yönünde alınacak bir karar ise AYM'nin tarafsızlığını, meşruluğunu, siyasallaşmış yargıya karşı hala hukuka bağlılığını gösterecek. AYM burada meşruluğunu kanıtlayacak bir karar almalı" dedi.

'Dosyayı zamanaşımından kapatmak istiyorlar'

Sarıkaya'nın avukatı Danış Akpolat da söz konusu yazıya tepki gösterirken, hiçbir şekilde adil yargılama yapılmadığını, 7 yıldır devam eden hukuk mücadelesinde yapılan engellemeler nedeniyle bir arpa boyu yol alınamadığını dile getirdi.

Bakanlığın söylediği gibi şüpheliler hakkında hiçbir etkin soruşturma yapılmadığını, bir insanın gözünü kaybetmesine neden olan saldırının "orantılı" olamayacağını söyleyen Akpolat, dosyanın zamanaşımından düşürülmesinin hedeflendiğini ifade etti.

Akpolat, buna karşı ellerinden geleni yapacaklarını, hukuk mücadelesini sonuna kadar sürdüreceklerini söyledi.