AB ve ABD'den Rusya ve Çin'e karşı ortak tutum çıkışı

Antony Blinken ve Josep Borrell Rusya ve Çin'e karşı ortak tutum alacaklarına ilişkin bir açıklama yayınladı. Ayrıca Akdeniz'de 'gerginliğin azaltılması için el ele çalışacaklarını' söylediler.

Haber Merkezi

ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken ve AB Dışişleri ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell bir ortak yazılı açıklama yayınladı.

Çin karşıtı retorik

24 Mart'ta, Brüksel'de bir araya gelen Blinken ve Borrell, Çin konusunda ikili diyaloğu yeniden başlatmaya karar verdiklerini duyururken ABD ve AB'nin "Çin ile ilişkilerin çok yönlü olduğu, işbirliği, rekabet ve sistemik rekabet unsurlarından oluşan ortak bir anlayışı kabul ettiğini" söylediler. Açıklamada iktisadi konular da dahil olmak üzere Çin'le karşı karşıya gelinen başlıklarda toplantılara devam etme kararı aldıkları söylenilirken bu başlıklar arasında "insan hakları, güvenlik, çok taraflılık, ve iklim değişikliği" yer aldı. Ayrıca "Çin ile yapıcı ilişki alanları"nın da ortak yürütüleceği söylendi.

Blinken ve Borrell, Hint ve Pasifik okyanuslarında "güvenli, sürdürülebilir, özgür ve açık deniz tedarik rotalarını ve tedarik zincirlerini teşvik etmek için işbirliği yapmayı" hedeflediklerini belirtirken çıkarların ve yaklaşımların kesiştiği yerde benzer fikirlere sahip ortaklarla işbirliğini derinleştirmeyi kovalayacaklarını söylediler.

İran müzakereleri

İran Nükleer Anlaşması olarak bilinen Ortak Kapsamlı Eylem Planı'nın "mevcut zorluklara rağmen çok taraflı diplomasinin önemli bir başarısı olarak kaldığını" belirten ikili, İran’ın nükleer anlaşma kapsamındaki taahhütlerinden ayrılmaya devam etmesi konusundaki endişelerini dile getirdi.

Blinken, ABD'nin nükleer anlaşmanın ABD ve İran tarafından tam olarak uygulanmasına karşılıklı bir dönüş sağlamak için diplomatik yola yeniden girmeye hazır olduğunu söyledi. Borrell'se ABD'nin İran Nükleer Anlaşması'na dönüşü olasılığını memnuniyetle karşıladı.

Rusya'ya karşı ortak tutum

Rusya konusunda da açıklama yapan Blinken ve Borrell, ülkenin Ukrayna ve Gürcistan’a yönelik saldırganlık güttüğünü iddia ederek "[Rusya'nın] zorlu davranışlarını koordineli bir şekilde daha fazla ele alma kararlılıklarını" ifade ettiler. Açıklamada Rusya'nın ABD seçimlerine müdahale ettiği iddiası bir kere daha ima yoluyla gündeme getirilirken Rusya "dezenformasyon gibi hibrit tehditler", siber korsanlık ve askeri tehdit oluşturmakla suçlandı.

Açıklamada AB ve ABD'nin Rusya'ya karşı alacağı tutuma ilişkin şöyle denildi:

"Her iki taraf da bağımsız siyasi sesler, sivil toplum ve medya özgürlüğü ve insan haklarına ve hukukun üstünlüğüne azalan saygı konularında Rusya'da daralan alana yönelik tepkilerini koordine etmeye karar verdi. Aynı zamanda her iki taraf da Rusya ile ortak ilgi alanlarına girmeye ve Rusya'yı çatışmacı yaklaşımlardan vazgeçmeye teşvik etmeye hazır olduklarını açıkladı"

Ayrıca, Azerbaycan, Ermenistan ve Gürcistan'da "kapsamlı reformları teşvik etmek için yakın işbirliğini sürdüreceklerini" belirttiler.

Batı Balkanlar bölgesinde ABD'nin ve AB'nin "güçlü bir çıkar paylaştığını" söyleyen açıklamada şöyle denildi:

"[AB ve AB] Uzlaşmayı desteklemek ve yönetimi iyileştirmek, direnç oluşturmak ve bölgedeki AB entegrasyonu için önemli reformları ilerletmek için birlikte çalışma taahhütlerini yinelediler. Kosova ile Sırbistan arasındaki ilişkilerin normalleştirilmesi konusunda AB'nin aracı olduğu diyalog dahil olmak üzere sahadaki ABD-AB işbirliği ilerleme için hayati önem taşıyor."

Türkiye vurgusu

Doğu Akdeniz konusundaysa "istikrarlı ve güvenli bir ortamda stratejik çıkarları olduğunu" söyleyen ABD ve AB'li yetkili "gerginliğin azaltılması için el ele çalışacaklarını" belirtti.

Açıklamada hem ABD'nin hem de AB'nin Türkiye ile hukukun üstünlüğü ve temel haklara saygı ile desteklenen işbirliğine dayalı ve karşılıklı yarar sağlayan bir ilişkinin geliştirilmesiyle ilgilendiği söylendi.