Üniversitede yarı zamanlı çalışan öğrencilerin tümü işten çıkarılıyor

Pamukkale Üniversitesi'nin yemekhane, kantin ve kütüphanesinde yarı zamanlı çalışan 150 öğrenci işten çıkarıldı. Kurumların konuyla ilgili yazışmalarından anlaşıldığına göre üniversitede 450 öğrenci daha işsiz kalacak. Rektörlükle görüşmek isteyen öğrencilere rektörün izinli olduğu söylendi. Öğrenciler seslerini daha fazla insana duyurmak için bir araya geliyor.

soL - Denizli

Pamukkale Üniversitesi Sağlık Kültür ve Spor Daire Başkanlığına bağlı yemekhane, geçtiğimiz ay kantin ve kütüphanede yarı zamanlı olarak çalışan 150 öğrenci ‘’bütçe yetersizliği’’ gerekçesiyle üniversite yönetimi tarafından işten çıkarılmıştı. Rektörlükle yapılan görüşmeden sonuç alınamamıştı.

Kurumların konuyla ilgili yazışmalarında yarı zamanlı çalışırken işten çıkarılan öğrencilere bildirilmeyen bir belgeye ulaşan öğrenciler sadece 150 öğrencinin değil tüm öğrencilerin işten çıkarılacağını öğrendiler.

İşten çıkarılan yarı zamanlı çalışan 150 öğrenciye ek olarak 450 öğrencinin daha işten çıkarılacağı öğrenildi. Ocak ayında bu sayı 600'e ulaşacak.

Bunun üzerine öğrenciler geçtiğimiz pazartesi günü tekrar rektörlük binasına gidip rektörle görüşmek istediler. Fakat rektörün izinli olduğu bilgisi verildi.

Sonrasında Sağlık Kültür ve Spor (SKS) daire başkanıyla görüşmek isteyen öğrenciler onun da izinli olduğu bilgisiyle karşılaştı. Bunun yerine öğrencilerle SKS başkan vekili görüştü. İşe iadeleri talebiyle yapılan bu görüşmede herhangi bir olumlu sonuç alınamadı.

Yaşadıkları soruna çözüm bulunmayan öğrenciler, uğradıkları hak gaspını soL’a anlattı:

Yemekhanede ne kadar süre çalıştınız?

İşe alınan öğrencilere öğrenim süreci boyunca herhangi bir usulsüzlük görülmediği takdirde işten çıkarılmayacağı söylenmişti. Bunun için sözleşme imzaladık. Aramızda daha bir yılını doldurmayan arkadaşlarımız da var, 2-3 yıldır çalışan da var. Normalde öğrenim süreci boyunca yani 4 yıllık bir fakülte öğrencisinin 4 yıldan fazla çalışmaması gerekiyor. Ancak bazı öğrencilerin sözleşmede belirtilen süreden daha fazla sürede usulsüzce çalıştırıldığını gördük.

'SÖZLEŞMEYE DAYANARAK BİZLERE İSTEDİKLERİNİ YAPABİLECEKLERİNİ SÖYLEDİLER'

İşe girerken bir sözleşmeye imza attığınızı söylediniz, bu sözleşmenin koşullarında neler vardı?

Evet bir sözleşmeye imza attık fakat bu sözleşme bize gösteriyor ki sadece üniversite yönetimi taraf ve bizim sözleşmeden hiçbir kazanımımız yok.

Bize “İmzaladığınız sözleşmeye dayanarak sizi istediğimiz gibi çıkarabiliriz. Bizim inisiyatifimizdesiniz ve bu sözleşme sizi kurtarmaz” denildi.

Çalışma saatlerinizi ve ödenen ücreti neden düşürdüler?

Yemekhanede yapılan yaptırımlar işten çıkarılmamızın habercisiydi. Öncelikle yemekhanede verilen iki öğün yemek tek öğüne düşürüldü. İşletmenin zarar etmemesi için randevulu barkod sistemi getirildi. Ardından yemek ücretleri 3 liraya çıkarıldı. Bu yaptırımların arkasından yarı zamanlı çalışan öğrencilerin ücretleri düşürüldü.

Biz buradan gelen paraya güvenerek kurslara yazıldık, eve çıktık, sürekli çalıştığımız işi bıraktık ve yönetim, ücretleri düşürmekle kalmayıp bir de üzerine bizleri işten attı.

Peki bu sıkıntılar yaşanmaya başlandığında çalışan öğrenciler ve bu hizmetlerden yararlanan öğrenciler çözüme yönelik neler yaptı?

Üniversite öğrencilerinin vakit geçirdiği sosyal alanlar özelleştirildiği zaman tüm üniversite öğrencileri olarak tepkiliydik fakat herhangi bir eyleme geçmedik. Ancak hayatımızı idame ettirdiğimiz parasal kaynağımız kesildiği zaman birlikte hareket etme ihtiyacı doğdu. Ve şimdi bireysel olarak çözüm getirmek istediğimiz sorunların aşılamadığını gördüğümüzde hızlı bir şekilde bir araya geldik, haklarımızı almak için adımlar atmaya başladık.

Diğer çalışma alanlarında işten çıkarılmalar oldu mu?

Öncelikle üniversitenin yemekhane biriminde çalışan 150 öğrenci haber verilmeksizin whatsapp görüşmeleri üzerinden işten çıkarıldı. Daha sonra da öğrencilerin çabalarıyla bulunan belgeye göre diğer birimlerin de içinde bulunduğu toplam 600 öğrencinin işten çıkarıldığı öğrenildi. Böylece boş kalan birimler özel işletmelerin keyfine bırakılarak çalışan öğrenciler mağdur edildi.

'BİRLİKTE HAREKET EDİNCE ÜNİVERSİTE İKİNCİ KEZ GÖRÜŞMEK ZORUNDA KALDI'

Yapılan usulsüzlüğe nasıl bir tepki vermeyi düşünüyorsunuz?

İlk olarak üniversite yönetimiyle görüştük. Bizlere sunulan bütçenin yetersiz olduğu ve bu yüzden işten çıkarıldığımız vurgusu tekrar yapıldı. Bu durum karşısında bir araya geldiğimizde güçlü duruşumuzu ve üniversite öğrencileriyle dayanışma içerisinde olduğumuzu gören üniversite yönetimi bizimle ikinci bir görüşme yapmak zorunda kaldı. İkinci görüşmede kararlı olduğumuzu ve işe iademizin yapılmasını talep ettiğimizde ise buna bir çözüm getiremeyeceklerini söylediler. Biz biliyoruz ki yaşadığımız probleme yönelik bir çözüm üretilebilir fakat üniversite yönetimi herhangi bir çaba sarf etmeyip buna yanaşmıyor.

Biz önümüzdeki süreçte sesimizi daha fazla insana ulaştırmaya ve üniversite yönetiminin yaptığı gayrimeşru tavrı teşhir etmeye devam edecek ve işimize geri dönmek için çalışacağız.

ÖĞRENCİLER YEMEK İÇİN HALKBANK'A PARA YATIRMAK ZORUNDA

Üniversite bünyesinde yaşanan diğer olumsuzluklardan bahseder misiniz?

Aslında burada bahsedebileceğimiz birkaç sorun daha var. Bunlardan birincisi yemekhane sisteminin değiştirilmesi. Yeni sistemle beraber öğrenciler Halkbank'a para yatırıp mobil uygulama üzerinden randevu alarak yemek yemek zorunda kalıyorlar. Yemekhanenin özel bir şirkete verilmesi sonrasında bu sistemin gelmesi öğrencileri yemekhaneden uzaklaştırdı. Üniversite içerisinde yer alan Havuzbaşı restoran, Ay kafe, Göl kafe, PAÜ kafe gibi özelleştirilen yerlerde öğrenciler fahiş fiyatlı yemeklere mecbur bırakıldılar.

'DERSLERE CHECK-İN YAPIYORUZ'

Bunun yanında üniversitemizdeki en büyük olumsuzluklardan birisi ders yoklama sisteminin değişmesi, artık havaalanlarında yapılan check-in gibi sınıflarda akıllı telefonlarla check-in yapıyoruz. Bazı zor durumlarda bu yoklama sistemi yüzünden sıkıntı çekiyoruz. Yakın zamanda yaşadığımız sıkıntılardan biri arkadaşımızın trafik kazasında yaralanması ve bunun üzerine hastaneden heyet raporu almasına rağmen bu sistem yüzünden derslere yaralı haliyle katılmak zorunda kalması oldu.

'MÜCADELENİN BİRLİKTE VERİLECEĞİNİ ÖĞRENDİK'

Son olarak eklemek istediğiniz bir şey var mı?

Bu süreçte öğrendiğimiz bir şey varsa o da yaşadığımız hak gaspına karşı vereceğimiz tepkinin sessiz kalmak veya bir şey yapmamak değil yaşadığımız haksızlığa, çalışma hakkımızın elimizden alınmasına karşı sesimizi yükseltmek ve hakkımıza sahip çıkmak olduğu. Bu mücadelenin de ancak birlikte hareket edilerek verileceğini biliyoruz. Bu yüzden sıra arkadaşlarımızın bu süreçte yanımızda olmasını ve bize destek olmalarını istiyoruz.