Eyüp Can bugün aferini hak etti!

Radikal gazetesinin bugünkü manşeti AKP’nin son dönemde uyguladığı baskı ve tutuklama uygulamalarını unutmuş görünüyor. Mahkemenin, öğrencileri 301. maddeden yargılama istemini ‘çok seslilik ve hoşgörü demokrasinin temelidir’ diyerek reddeden Adalet Bakanlığı, gazetenin manşetindeydi.

Son dönemde BDP’li parti yöneticilerine, CHP’li belediyelere, aydınlara, gazetecilere ve öğrencilere dönük baskı ve gözaltı operasyonlarını arttıran AKP’nin bu uygulamaları Radikal gazetesi tarafından unutuldu. Gazete Özel Yetkili Mahkemelerin kurucusu olan AKP’li Adalet Bakanlığının 301’den yargılamayın açıklamasını manşetine taşıdı.

Adalet Bakanlığı "kırıcı ve rahatsız edici düşünceleri" hoş görüyormuş!
Haklar ve Özgürlükler Cephesi (HÖC) üyesi öğrenciler 2007 yılında, ‘Halk Anayasası Taslağı’ isimli bir kitapçığı Ankara sokaklarında dağıttı. Dağıtılan kitapçıkta ‘terör örgütü propagandası’ yapıldığı gerekçesiyle birçok öğrenci Özel yetkili Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi’nce 2 yıldan 6 yıla kadar hapis cezasına çarptırıldı. Bunun ardından aynı mahkeme tarafından bu kez ‘Türklüğü aşağılamaktan’ yani 301. maddeden öğrencilere bir soruşturma daha açılması için Adalet Bakanlığı’ndan izin istendi. Konuyla ilgili Adalet Bakanı Sadullah Ergin imzalı yanıtında ise “Düşünce ve ifade özgürlüğünün sadece toplumda beğenilen, kabul gören, zararsız veya kayıtsızlık içeren bilgiler veya fikirler için değil, aynı zamanda kırıcı, şoke edici veya rahatsız edici olanlar için de geçerli sayıldığı” ifadeleri yer aldı.

“Bütün davalar Adalet Bakanlığı’nın kontrolünde”
Bakanlığın kararını yeni anayasa tartışmalarına da ‘ışık tutacak’ bir karar olarak tarif eden Radikal’in haberini, öğrencilerin avukatlığını da üstlenen Çağdaş Hukukçular Derneği Başkanı Selçuk Kozağaçlı ile görüştük. 12 Eylül’de yapılan Anayasa Referandumu sonrasında Adalet Bakanlığı’nın, tüm dava dosyalarına çok kolay biçimde müdahale edebilme fırsatı yakaladığını belirten Kozağaçlı, HSYK’nın yeni yapısı ve yapılan atamalar düşünüldüğünde yargının kontrolünün kolaylaştığını dile getirdi.

"Özel yetkili mahkemelerde iktidar kontrolü çok yüksek"
Özel Yetkili Mahkemelerde bu durumun çok daha tipik bir hal aldığına değinen Kozağaçlı, savcıların ‘özel’ yetkisini HSYK’nın alıp-verdiğini bununsa iktidar etkisinin çok daha yüksek olmasına neden olduğunu söyledi. Özel yetkili mahkemelerin iktidarın kontrolünde olduğuna dikkat çeken Kozağaçlı, “Davaya 301’den müdahale edilmesi bu konuda Türkiye aleyhine Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinde birçok karar olması dolayısıyladır. Ülkede Özel Yetkili Savcılık eliyle yürütülen birçok dava düşünüldüğünde bu karar muhalefeti hoş görmek olarak tanımlanamaz” dedi.

(soL - Haber Merkezi)