Mısır, Yunanistan, Kıbrıs, Fransa, BAE ve Türkiye arasında başlayan Doğu Akdeniz’de petrol arama krizi sonrası 27 Kasım'da AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Libya’da Feyiz El Serrac liderliğindeki Ulusal Mutabakat Hükümeti (UMH) ile “Güvenlik ve İşbirliği Mutabakat Muhtırası” ve “Deniz Yetki Alanlarının Sınırlandırılmasına İlişkin Mutabakat Muhtırası” imzalamış, Libya’da Halife Hafter liderliğindeki Ulusal Ordu'ya karşı UMH’yi desteklediğini açıklamıştı.
Deniz anlaşması Yunanistan’ın Doğu Akdeniz’deki petrol yataklarına erişimini engellemeyi hedefliyordu. Anlaşmanın imzalanmasından hemen sonra Libya tezkeresi çıkartıldı. Bölgede Mısır, BAE, Suudi Arabistan, Fransa ve Rusya Hafter destekçisi konumunda. Anlaşmanın imzalanmasından hemen sonra Hafter güçleri ülkede hızlı bir askeri başarı göstermişti.
Hafter’in ilerleyişi sonrasında biri Almanya çağrısı ile Berlin’de diğeri Türkiye ve Rusya çağrısı ile Moskova’da iki ateşkes anlaşması yapılmış fakat her ikisinde de Hafter ülkesine döndükten sonra ateşkes anlaşmasının geçersiz olduğunu açıklamıştı.
Ateşkes çabaları yanıtsız kaldıktan sonra Türkiye Libya’ya uzun süre tüm uluslararası anlaşmaları ihlâl ederek silah sevkiyatı yaptı ve Suriye’deki paralı askerlerini bölgeye taşımaya devam etti. Geçtiğimiz hafta UMH ülkede ilerleyişini hızlandırdı ve 4 Haziran'da Trablus Havaalanı'nı ele geçirdiğini açıkladı. Öte yandan 14 Haziran'da bakanlar düzeyinde yapılacak Rusya ile Türkiye’nin Libya görüşmesinin iptal edilmesinin arkasında UMH’nin Sirte’ye yapacağı saldırının olduğu iddiası tartışma yarattı.
Taraflar arasında anlaşmalar ve ateşkes çağrıları yeniden gündemde. İtalya ile Yunanistan arasında deniz sınırı belirleme anlaşması ve Yunanistan Dışişleri Bakanı Nikos Dendias'ın "Deniz bölgelerinin sınırlandırılması, Türkiye ve (Fayiz) El-Serrac tarafından imzalananlar gibi geçersiz sözleşmelerle ve Birleşmiş Milletler'e tek taraflı olarak sunulan haritalarla değil, geçerli anlaşmalarla gerçekleştirilir” mesajını Türkiye’ye iletmesinden kısa süre sonra İtalya Dışişleri Bakanı Luigi Di Maio ve Mevlüt Çavuşoğlu’nun ortak basın toplantısında "kalıcı barış için ortak çalışma yürütmeye devam edeceğiz” çağrısı dikkat çekici oldu.
Türkiye'den ABD'ye Libya daveti
UMH’nin geçtiğimiz hafta Sirte’nin alınmasının an meselesi olduğunu açıklamasına rağmen, Ulusal Ordu, Sirte çevresindeki bazı bölgeleri yeniden ele geçirdiğini, Türkiye’ye ait dört insansız hava aracını düşürdüklerini, yine Türkiye’ye ait bir hava savunma sisteminin imha edildiğini ve askeri bir konvoyu vurduklarını açıkladılar. Bu belirsiz askeri tablo devam ederken AKP, ABD, İtalya ve Almanya ile çeşitli görüşmelerde “ortak barışa hazırız” mesajı verdi.
UMH’nin sahadaki ilerleyişi sonrası Sisi ve Hafter’in Kahire’de ateşkes için toplanma çağrısını Çavuşoğlu “ölü doğmuş bir çağrı” olarak yorumladı. Mevlüt Çavuşoğlu Libya dönüşü yaptığı açıklamada ABD’yi Libya krizini çözümünde daha aktif rol oynamaya davet etti. Ardından Cumhurbaşkanı yardımcısı Fuat Oktay da ABD’yle barış için birlikte çalışmanın pozitif bir fark yaratacağını açıkladı. Yaptığı açıklamada Oktay “F-35 programında haksız bir şekilde askıya alınmamıza rağmen, uçakların kilit parçalarını tedarik etmeye devam ederek güvenilirliklerini kanıtladılar" diyerek ABD ile her şey yolunda mesajı vermeyi ihmal etmedi.