Granma çıkarması 67. yılında hâlâ güncel

Bosque’nin yoğun ateş altında onları teslim olmaya zorlayan askerlere haykırdığı sözler, bugün emperyalizme de benzer bir meydan okuma olarak devam ediyor: “Burada hiç kimse teslim olmaz!”

Ogün Eratalay

Fidel Castro ve beraberindeki 26 Temmuz Hareketi üyelerinin Meksika’dan yola çıkarak Küba’ya geçişlerinin üzerinden tam 67 yıl geçti. Devrimciler yerel rehberlerinin ihaneti sonrasında Batista rejimine bağlı askerlerin pususuna düştüler, ağır zayiat verdiler ama kavgadan asla vazgeçmediler. Küba Devrimi’nin önemli kahramanlarından Juan Almeida Bosque’nin yoğun ateş altında onları teslim olmaya zorlayan askerlere haykırdığı sözler, bugün emperyalizme de benzer bir meydan okuma olarak devam ediyor: “Burada hiç kimse teslim olmaz!”

Ülkedeki ABD destekli Fulgencio Batista rejimini devirmek için Fidel Castro önderliğinde kurulan 26 Temmuz Hareketi lider kadrosu, 1953 yılındaki başarısız Moncada baskınının ardından tutuklanır ve hapsedilir. Ayaklanmayı kanlı şekilde bastıran Batista rejimi, Castro başta olmak üzere genç devrimcilerin Küba halkı nezdinde yarattığı olumlu kamuoyu nedeniyle hapisteki devrimcileri genel af ilan ederek serbest bırakmak zorunda kalır. Meksika'ya sürgüne giden devrimciler burada hem Küba'ya geçerek adada gerilla savaşı başlatma hazırlıkları yapar hem de örgütlenerek aralarına Che Guevara gibi isimleri katarlar. 25 Kasım 1956 tarihinde Granma adlı tekneyle Meksika'nın Veracruz eyaletindeki Tuxpan Limanından yola çıkıp, 2 Aralık günü Küba'ya ayak basarlar. Ancak ayak basmalarının üçüncü günü pusuya düşürülürler.

Çatışma 26 Temmuz Hareketi'nin ilk silahlı çatışmasıdır. Fidel Castro'ya bağlı gerilla birlikleri karaya bastıktan sonra deneyimsizliklerinden dolayı Batista rejimine bağlı askerler tarafından kolaylıkla görüldüğü iddia edilse de olaydan çok sonra Ernesto Che Guevara tarafından yapılan açıklamada yürüyüş güzergahlarını bilen bir yerel rehberin ihaneti sonrasında pusuya düşüldüğü ortaya çıkmıştır. 

5 Aralık günü akşamüstü 16.45 sularında Batista güçleri saldırıya geçer. Pusuya düşürülen devrimciler kazanma şansları olmadığını görünce küçük gruplar halinde bölgeyi terk etme kararı alır. Yoğun ateş altında, zorlu ve tanımadıkları bir coğrafyada hayatta kalmaya çalışırlar.

İlk saldırı sırasında sadece 3 devrimci öldürülür, Israel Cabrera Rodriguez, Humberto Lamothe Coronado ve Oscar Rodriguez Delgado. Che dahil olmak üzere çok sayıda yaralı bölgeden çıkmayı başarır. Ancak takip eden günlerde kayıplar artar.

7 Aralık günü Rene Bedia Morales ve Eduardo Reyes Canto esir edildikten sonra Pozo Impalado'da yargısız şekilde infaz edilir. Aynı gün Boca del Toro'da sağ ele geçirilen Miguel Cabañas Perojo, Noelio Capote Figueroa, Candido Gonzalez Morales, Antonio Lopez Fernandez, Rene O. Reine Garcia, Tomas David Royo Valdes, Jose R. Smith Comas ve Raul Suarez Martinez öldürülür. Alegria de Pio'da yakalanan Miguel Saavedra Perez de ordu birliklerince infaz edilir. 

8 Aralık günü yakalanarak infaz edilenlerin sayısı artar, bu kez katliam Macagual'dadır. José R. Martínez Álvarez, Armando Mestre Martínez, Félix Elmuza Agaisse, Santiago Liberato Hirzel González, Andrés Luján Vázquez ve Luis Arcos Bergnes.
Granma'da önemli komutanlardan olan Juan Manuel Marquez Rodriguez en son öldürülen lider olur. San Ramon yakınlarında ele geçirildikten sonra ağır işkenceyle katledilir.

Guillermo Garcia Frias

Batista rejimi 26 Temmuz 1953 günkü Moncada Baskını ardından yaptığı gibi kanlı bir şekilde katliam gerçekleştirmiş, bunun dışında da ellerinden kaçırdıkları devrimcilerin başına ödül koymuştur. İhbar edilen her devrimci için 5 bin dolar ödül vaat eden rejim, Fidel için 100 bin dolar ödül açıklar. Ödül duyurusunda Fidel ve Raul Castro kardeşlerin dışında adı geçen en önemli kişi Guillermo Gonzalez'dir. Burada bahsedilen kişi Guillermo Garcia Frias'dır. Kendisi 26 Temmuz Hareketi'nin Küba'ya çıktıktan sonra saflarına kattığı ilk kişidir ve davaya örgütlenen bu devrimci köylü önderi Küba Devrimi'nin önde gelen kahramanlarından olacaktır. 1928 doğumlu olan Frias Küba Komünist Partisi'nde, Küba Silahlı Kuvvetleri'nde, çeşitli bakanlıklarda görev yapmıştır ve bugün halen hayattadır.

Bu buhranlı günlerde asıl kafileden geriye kalan 18 kişi yeniden bir araya gelerek savaşa Sierra Maestra'da devam etmiş, 21 kişi tekil olarak kaçmayı başarmış ve çeşitli farklı yerleşim yerlerindeki direniş hücreleriyle temasa geçerek yeraltı faaliyetine katılmış, 22 kişi de ilk günkü katliamların kesilmesiyle ardından hapse atılmıştır. Kentlerde Frank Pais ve Celia Sanchez önderliğinde yürütülen gerilla mücadelesi sayesinde çok sayıda devrimci saklanmış, hapisten kurtarılmış ve mücadeleye kazanılmıştır.

Raul Castro, Juan Almeida, Fidel, Ramiro Valdes ve Ciro Redondo (Mayıs 1957)

18 Aralık 1956 günü Cinco Palmas, Purial de Vicaña'da Fidel ve Raul çatışmadan sonra ilk kez bir araya geldiklerinde toplam 8 kişi ve ellerinde 7 silahla devrimin işte şimdi kazanıldığını ilan ederken ne kadar haklı olduklarını tarih doğrulamıştır. O tarihten 1 Ocak 1959 gününe kadar dağlarda ve kentlerde verilen devrimci mücadele sonrasında Batista rejimi devrilmiştir.

Küba Kahramanı ilan edilen ve aynı zamanda çok iyi bir halk ozanı da olan devrimci Juan Almeida Bosque'nin ünlü "Aqui no se rinde nadie!" (Burada hiç kimse teslim olmaz!) sözleri de Alegria de Pio çatışmaları sırasında söylemiştir.

Küba halkı bugün, devrimci mücadelenin ilk gününde haykırılan sloganın izinde ve emperyalizme hâlâ kafa tutmaya devam ediyor.