Eğitim Sen'den vakıfla imzalanan protokole protesto: 'Okullarımızı karanlığa teslim etmeyeceğiz!'

Eğitim Sen, İstanbul'da Esenyurt İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü'nün Muavenet İlim ve Kültür Vakfı'yla imzaladığı protokolü protesto etti.

Haber Merkezi

İstanbul'da Esenyurt İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü, geçtiğimiz yıl Muavenet İlim ve Kültür Vakfı'yla bir protokol imzaladı.

Protokole göre, vakfın görevlendirdiği görevliler okullarda seminer, söyleşi, konferans, gezi etkinlikleri yürütebilir. Aynı zamanda, protokol kapsamında bir öğretmenin herhangi bir nedenle okula gelemediği gün ve saatlerde boş geçen dersin bilgisini okul yönetiminden alan vakıf görevlileri ilgili sınıfa girerek faaliyet yürütebilir.

Eğitim Sen İstanbul 7 No’lu Şube, İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü'nün vakıfla imzaladığı protokolü bugün protesto etti.

Esenyurt İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü önünde toplanan Eğitim Sen’liler, burada 'Eğitim öğretmenlerin işidir, vakıflara devredilemez!' başlıklı bir basın açıklaması okudu.

Protokol kapsamında vakfın yapacağı öngörülen faaliyetlere dair bilgi verilen açıklamada, "Bugün ataması yapılan-yapılmayan tüm öğretmenler Lisans eğitimi, Pedagojik formasyon, KPSS, mülakat gibi eşiklerden geçerek öğretmen olarak atanmakta hatta atanmamaktayken bu görevliler sözünü ettiğimiz koşulları yerine getirmeden okullara sokulmaya çalışılmakta, adeta kendilerine imtiyaz addedilmektedir" denildi.

Protokolün kabul edilemez olduğu vurgulanan açıklamada, konuya ilişkin Milli Eğitim Müdürlüğü'ne şu sorular yöneltildi:

  1. Muavenet İlim ve Kültür Vakfı Esenyurt’ta bir sanayi sitesi içerisinde küçük bir ofisten çalışmalarını yürütmektedir. MEM protokolü imzalamadan önce vakfın fiziki yapısı ile ilgili bilgi edinmiş midir, herhangi bir inceleme yapmış mıdır?
  2. Protokolün uygulanması amacıyla okul yönetimlerine, öğretmenlere, rehber öğretmenlere ve hizmetli personele iş yükü getirmektedir. Milli Eğitim Müdürlüğü bu durumla ilgili önlem almış mıdır?
  3. Okullarda görev alacak görevlilerin eğitim yeterlikleri ile ilgili tespit çalışması yürütmüş müdür? Prokolün görevliler çizelgesinde kimi görevlilerin hem ilköğretim hem de ortaöğretim seviyesinde etkinliklere katıldığı görülmektedir. Bu kadar geniş pedagojik donanıma sahip olduklarının kararını nasıl vermiştir?
  4. Okullarda boş saatlerin vakfa bildirilmesi okul iç işleyişi ve öğretmenin çalışma hayatına müdahale niteliği taşımıyor mu?
  5. Yapılacak etkinlik sırasında gönüllük ilkesi gereği etkinliğe katılmayan öğrenciler ders işlemeye mi devam edecek, serbest mi kalacak, oluşacak disiplin sorunlarının sorumlusu öğrenciler ve öğretmenler mi olacak?
  6. Etkinliğe katılan öğrenciler dersten geri mi kalacak yoksa ayrıca bir tamamlayıcı eğitim mi alacak?
  7. Yapılan etkinliğe katılım konusunda okul yönetimi, öğretmenler, vakıf görevlileri ve akran öğrenciler tarafından psikolojik baskı olacak mı, olması baskı uygulayanlara durumunda ne tür yaptırımlar uygulanacak?
  8. Etkinlikler sırasında yaşanabilecek sorunlarda vakıf görevlilerin sorumluluğu ne olacak?

Milli Eğitim Müdürlüğü’nün imzalamış olduğu protokolün, söz konusu sorunların hiçbirini açıklığa kavuşturan ibareler içermediği vurgulanan açıklamada, protokol kapsamında işlenecek konu başlıklarının, laiklik ve bilimsellikten uzak, öğrenciyi geleceğe hazırlamak yerine vakıflara yeni faaliyet alanları yaratmakta, mürit devşirme olanağı sunmakta ve adeta Eğitim-Öğretimin paydaşı imtiyazı tanımakta olduğuna işaret edildi.

"Okullarımızı ve öğrencilerimizi karanlığa teslim etmeyeceğiz!" denilen açıklamada, Milli Eğitim Müdürlüğü’ne şu şekilde uyarıldı:

  • Eğitim öğretmenlerin işidir, vakıflara, tarikatlere, cemaatlere ve derneklere devredilemez! 
  • Milli Eğitim Müdürlüğü vakıflardan yana değil öğretmenlerinden, öğrencilerinden yana olmak zorundadır. Bu açıdan protokol derhal iptal edilmelidir.
  • Siz prokollerin ısrarındaysanız biz de okullarımızı, öğrencileri korumanın ısrarında olacağız!