Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) İstanbul Bölge Temsilciliği, Mayıs ayı enflasyonunu binde 4 olarak açıklayan Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) İstanbul Bölge Müdürlüğü önünde basın açıklaması yaptı. DİSK İstanbul Bölge Temsilcisi Asalettin Arslanoğlu'nun okuduğu basın açıklamasında, TÜİK'in Mayıs ayına ilişkin enflasyon tespitine tepki gösterilerek, "Hukuka uygun davranın gerçekleri açıklayın" denildi.
Açıklamada şunlara yer verildi:
"TÜİK'in açıkladığı rakamlara göre mayıs ayı enflasyonu 0,4'müş. Yani Türkçe konuşalım. Sadece binde 4 artmış. Bin liralık alışverişi bir ay sonra 4 lira fazlasıyla yapabiliyormuşuz. TÜİK bu rakamları, eğerek, bükerek, kendisine emir veren iktidarın istediği kalıba dökerek açıklıyor. Ama bu rakamlara inanan kim? Mayıs 2023 enflasyonunun binde dört olduğuna ne iktidar ne de TÜİK inanmıyor. Biz emekçiler, emekliler, bizzat yaşayarak biliyoruz ki gerçek enflasyon TÜİK'in açıkladığı hayali enflasyonun katbekat üzerindedir. Mayıs 2023 enflasyonu iktidar tarafından ısmarlandığı için düşük gösterilmek istenmiştir.
'Tezgahın farkındayız'
TÜİK neden bilimsel yöntemlerle çalışmak, kurumun itibarını korumak yerine rakamlara eziyet ederek gerçek enflasyon verilerini açıklamıyor? Nedenini biz iyi biliyoruz. Yılın ilk 6 ayı geride kalırken işçilerin, memurların tüm çalışanların ve hatta tüm emeklilerin dul ve yetimlerin, gazilerin, şehitlerin yakınlarının maaşları da yeniden belirlenecek. On milyonlarca insanımızın geliri, işte bu baskı altına alınmış TÜİK enflasyonuna göre belirlenecek. Tezgahın farkındayız. TÜİK'in düşük enflasyonuna göre ücretleri artırıp sonra da 'Milleti enflasyona ezdirmedik, ezdirmeyeceğiz' diye politik nutuklar atacaklar. Özetle Türkiye İstatistik Kurumu hayatın gerçeklerini sahte enflasyon rakamlarının arkasına saklayarak politikacıların iktidar sahiplerinin emrinde bir araç olarak kullanılmaya, emekçilerin ve emeklilerin karşısında durmaya devam ediyor.
'TÜİK mahkeme kararına uymamaktaki ısrarını devam ettiriyor'
Artık mızrak, çuvala sığmıyor. TÜİK, açık olmak, şeffaf olmak, bilimsel olmak görevini yapmak yerine 2022 yılı haziran ayından itibaren enflasyona esas madde fiyatları listesini gizlemeyi tercih ediyor. DİSK tarafından açılan dava idare mahkemesi tarafından 31 Mart 2023 tarihinde karara bağlanmış olmasına rağmen TÜİK, bu mahkeme kararına da uymamaktaki ısrarını devam ettiriyor. TÜİK'i buradan bir kez daha hukuka uymaya, görevini yapmaya, gerçekleri açıklamaya davet ediyoruz.
'Verginin tabana değil tavana yayılmasını istiyoruz'
Yeni hükümetin Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek göreve başlar başlamaz yaptığı açıklamada vergiyi tabana yaymaktan söz etti. Sayın Bakan tabandan kastınız nedir? Kimdir? Tabandan kastınız onlarca, yüzlerce mülkün sahibi birkaç lüks aracı olanlar, bankalarda kur korumalı mevduat (KKM) hesabı ya da milyonluk, milyarlık hesaplara olan bir avuç mutlu azınlık olamaz. Tabandan kastınız emekçiler ve emeklilerse zaten adaletsiz bir vergi sistemi altında ezildiğimizden haberiniz yok galiba sizin. Maaşlarımızdan doğrudan kesinti yapan, yılbaşından birkaç ay sonra. siz artık orta sınıf oldunuz. Size artık yüzde yirmi vergi diyen adaletsiz vergi sisteminden Sayın Bakan'ın haberi yok galiba. En zengin ile en yoksulu eşit kabul edip aldığı bütün ürünlerden aynı oranda vergi topladığınız tüketim vergisinden, dolaylı vergilerden Sayın Bakanın haberi olmayabilir. DİSK olarak bir kez daha sesleniyoruz. Verginin tabana değil tavana yayılmasını istiyoruz. Kısacası vergide adalet istiyoruz.
'Eğitim ve sağlık imtiyaz haline geldi'
Sayın Bakan bankaları ziyaret ediyorsunuz. İşverenlerle görüşüyorsunuz. Bizim size tavsiyemiz en önce işçi örgütlerini, memurları, memur örgütlerini, çiftçileri ve esnafların temsilcilerini ziyaret etmeniz. Onları dinlemeniz, doğduğunuz topraklara, Batman'a gitmeseniz de Ankara'nın İstanbul'un organize sanayi bölgelerini ziyaret etmenizi, emekçilerin gözlerine, yüzlerine bakmanızı tavsiye ediyoruz Sayın Bakan emekçinin yüzünde, gözünde ne umut kaldı ne ışık ne de sevinç. İşçi, memur, tüm emekçiler, emekliler ve yoksullaşmakta olan halkın gelenek, görenek ve kültürel yaşamı düşmektedir. Konukseverlik, misafir ağırlamak geride kaldığı gibi çocukları sevindirmek zor durumdaki yoksula, düşküne yardım etmek, düğün, dernek, evlenene yardım etmek, okuyana yardım etmek gibi gelenekler artık tarihe karışıyor. Bırakın ev almayı, araba almayı, tatile gitmek bile hayal oldu. Eğitim ve sağlık parası olan, ulaştığı bir imtiyaz haline geldi.
TÜİK önünden hükümete sesleniyoruz. Gelir bölüşümündeki adaletsizliğe isyan ediyoruz. Asgari ücret ve tüm ücretler TÜİK'in sahte enflasyon rakamlarına göre belirlenemez. En düşük ücreti ifade eden asgari ücret, yoksulluk sınırı seviyesinde yeniden belirlenmelidir. En düşük emekli maaşı, yeniden belirlenen asgari ücret seviyesinde belirlenmelidir. Adalet ürettiğimizin paylaşımından başlamalıdır. Adil bir gelir bölüşümünün sağlanmasının yolu da bellidir. Sendikalı olmanın, örgütlü olmanın, toplu iş sözleşmesi ve grev hakkının önündeki tüm engeller kaldırılmalıdır. Asgari ücret dahil tüm ücretler grev hakkını da içeren özgür bir toplu pazarlık süreciyle belirlenmelidir.
Bu duygularla TÜİK önünden bir kez daha sesleniyoruz. Kürsülerden verdiğiniz sözleri tutun, gelir bölüşümünde adaleti sağlayın ve Türkiye'de ortak bir yaşam haline gelen yoksulluğu ortadan kaldırmak için işçi sınıfının, memurların temsilcileriyle yeni baştan derhal masaya oturun." (ANKA)