Bakanlık 29 Temmuz’dan itibaren yoğun bakımdaki ve entübe durumdaki hasta sayılarını açıklamayı bıraktı, bunların yerine pnomonili (zatürre) hasta oranıyla durumu ağır hasta sayısını vermeye başladı.
Bu tutumunun gerekçesi hakkında da hiçbir açıklama yapmadı. Öyle ki bilim kurulunun kimi üyeleri bile söz konusu değişikliği anlayamadıklarını söylemek zorunda kaldılar.
Bakanlığın yeni tercihinde açık ki, 1 Haziran’dan itibaren yoğun bakım ve entübe hasta sayılarındaki dramatik artışın etkisi oldu. Yapılan bir yönüyle salgındaki alevlenmeyi gizleme çabası bir yönüyle de geçmişi sıfırlamaya yönelik bir operasyondur.
Oysa yoğun bakım ve entübe hasta sayıları çok somut, salgının şiddetini net olarak gösteren gerçeklere karşılık geliyordu.
Zira Covid-19 enfeksiyonlu bir hastanın hangi tıbbi kriterlerle yoğun bakıma alınacağı ya da entübe edileceği netti.
Bakanlığın yeni tercih ettiği her iki kriter için ise bu bakımdan önemli soru işaretleri söz konusu.
Pnomonili hasta sayısı hiçbir şey ifade etmiyor
PCR testinin hasta bulma gücü en iyi ihtimalle %70 kadar olmakla birlikte, Bakanlık, pek çok uzmanın ve DSÖ’nün önerilerini görmezden gelerek yalnızca PCR testi pozitif olanları Covid hastası olarak kabul ediyor.
Test negatif olanları, Covid-19’a özel pnomonisi olsa bile Covid-19 saymıyor, temaslılarını filyasyon çalışması kapsamına almıyor, ama tedavisini Covid-19 hastası olarak yapıyor.
Bakanlığın salgın yönetimindeki başarısızlığını kanıtlayan çok sıradan olgulardan birisidir bu.
Dolayısıyla Bakanlığın açıkladığı pnomonili hasta sayısı içinde, testi negatif olan pnomonili Covid-19 hastaları yok. Bir başka ifadeyle Bakanlık Covid-19 hastaları içindeki pnomonilileri zaten eksik bildiriyor. Bir de bu sayıya güvenilmesini bekliyor.
Bu nedenle günlük pnomonili hasta oranının izlenmesinin salgın seyrini değerlendirmek açısından hiçbir anlamı yok.
Durumu ağır hasta ne demek?
DSÖ’nün hasta sınıflaması net: Belirtisiz olanlar, hastalığı hafif ve orta derecede geçirenler, ciddi ve kritik hastalar.
DSÖ ciddi ve kritik hasta tanımlarını tamamen klinik ve laboratuvar belirti ve bulgulara dayalı olarak yapıyor. Kritik hastaların tamamının entübe edilmesi gerektiğini, ciddi hastaların da bir kısmının zaman içinde entübasyona ihtiyaç gösterebileceğini belirtiyor.
Ancak, ne DSÖ’nün tanımında ne de literatürde durumu ağır hasta diye bir tanım yok.
Kim bunlar: Bakanlıktan tabi ki bu konuyla ilgili olarak da hiçbir açıklama yok.
Dolayısıyla durumu ağır hasta sayısını izlemenin de salgını değerlendirmek açısından hiçbir anlamı yok.