Cevizli TEKEL arazisinin yağmasında kararlılar

TEKEL özelleştirmesi sonrasında taşınmazlarını kendi yandaşlarına peşkeş çeken hükümet, Kartal Cevizli’de yargı engeline takılmıştı. Hükümetin engeline İstanbul Büyükşehir Belediyesi yetişti.

Tekel özelleştirmesinin ardından işçileri 4-C ile köleliğe mahkum eden AKP hükümeti, TEKEL’in Unkapanı’ndaki Genel Merkez binasında zorlanmaksızın yandaşlarına peşkeş çekmiş, Kartal Cevizli’deki TEKEL arazisinde imar planı değişikliği engeline takılmıştı.
Cevizli’de hükümetin imdadına AKP’li İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) yetişti: Arazinin satışına dönük imar planı değişikliğine yapılan itiraz, İBB Meclisi tarafından reddedildi.

Paha biçilmez arazi cemaate peşkeş çekilmeye çalışıldı
Kartal Cevizli’deki TEKEL yerleşkesi, toplam 460 dönüm olan arazisi ile Bizans ve öncesi tarihi eser kalıntılarının da bulunduğu, içinde onlarca çeşit ağacın da bulunduğu paha biçilmez bir değere sahip.

İBB’nin verdiği yanıt üzerine, itiraz edenlerin avukatlığını yapan Avukat Murat Kara’dan durum ile ilgili görüş aldık.

“Peki Ya Kamu Yararı, Şehircilik İlkeleri”
İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin itiraz dilekçesine vermiş olduğu cevap incelendiğinde Kültür Tabiatları Varlıkları Kurulu’nun onama kararının dayanak olarak gösterildiği anlaşılmaktadır. M.S. 6–7. yüzyıla ait amfora parçaları, damgalı tuğla ve çatı kiremitleri, kemer altı başlıkları, mermer pencere parmaklığı ve pencere camlarının bulunduğu, küçük bir saraya ya da villaya ait olduğu düşünülen hamamın varolduğu arazi hakkında Kültür Tabiatları Varlıkları Kurulu’nun şaibeli kararını bir yana bırakırsak Tekel arazisi için yapılan itirazın içeriğinin değerlendirilmediği açıktır.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne yapılmış olan itirazın asıl içeriğini kamu yararının hiçe sayılmış olması oluşturmaktadır. İtiraz dilekçesinde özetle “Söz konusu plana konu imar adalarında K.A.S.K oranı artırılıp inşaat yoğunluğu arttırılarak kamunun kullanımında bulunan donatı alanlarının yok edildiği açıktır. İdare hukuku bakımından tüm idari işlemlerin nihai amacı kamu yararıdır. Ayrıca imar planlarının şehircilik ilkelerine, planlama esaslarına ve kamu yararına uygun olması, toplumun sadece belli bir kesimine ve o kesimin kişisel çıkarlarına indirgenmemesi gerekmektedir.” denilmektedir.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin, Kartal İlçesi Orhantepe Mahallesi 2222 ada 237 parsele ilişkin 18.06.2010 tarih ve 1531 sayılı 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planı ile ilgili İstanbul İdare Mahkemesi’nde açılan dava devam etmekte olup mahkeme bu ay içersinde davalı idarenin savunmasının alınmasına karar vermiştir.

Hatırlanacağı üzere özelleştirme bünyesinde olan bu arazi, 28 Kasım 2008 tarihinde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Devlet Bakanı Mehmet Şimşek, Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, Devlet Bakanı Cevdet Yılmaz ve Devlet Bakanı Ali Babacan’dan oluşan Özelleştirme Yüksek Kurulu tarafında hibe yoluyla Maliye Bakanlığı’na verildi. Maliye Bakanlığı ise 9 Şubat 2009 tarihinde alanın 296 dönümünü, İstanbul Şehir Üniversitesi için “irtifak hakkı” tahsisi yoluyla, Ahmet Davutoğlu’nun kurucuları arasında olduğu bilinen Fettullahçı Bilim ve Sanat Vakfı’na 49 yıllığına kiraya verdi.

Bu devirden sonra Tek-Gıda İş Sendikası dava açtı. Danıştay 13. Dairesi oy birliği ile iptal kararı verirken, devreye vakfın mütevelli heyetinde bulunan Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu girdi. Cevizli TEKEL’de yetki sorunu yaşayan sendika yetkisinin verilmesi karşılığında davadan vazgeçerken, sendikanın davadan vazgeçmesi ile mahkeme kararı tarafın bulunmamasından dolayı boşa düştü.

Ve İBB devrede…
Bu noktadan sonra hükümetin imdadına AKP’li İstanbul Büyükşehir Belediyesi yetişti. İBB, 20.06.2010 tarihinde yeşil alanın bulunduğu ve aynı zamanda sit alanı olan 188 pafta, 2222 ada, 237 nolu parseli 1/5000 ölçekle imara açtı.
Bunun üzerine başta TEKEL işçileri olmak üzere arazinin peşkeşine karşı çıkanlar, belediyenin kararına 20.09.2010 tarihinde itiraz ettiler. Yasal olarak 60 gün içerisinde belediyenin cevap vermemesi üzerine itiraz eden bir TEKEL işçisi, İstanbul İdare Mahkemesi’ne dava açtı.

Gerekli süre içerisinde cevap vermeyen belediyenin, itirazı 60 günlük sürenin çok sonrasında, 13.02.2011 tarihinde ele aldığı ve cevap yazısının planlama müdürü Engin Yetkin imzasıyla 14 Şubat’ta postaya verildiği ortaya çıktı. 18.02.2011 günü itirazcılara ulaşan cevap yazısında İBB Meclisi’nin 13.01.2011 tarihli 90 numaralı kararı ile itirazın uygun görülmediği söyleniyor.

Belediye Meclisi gündemine geldi mi?
Belediyenin cevabı ülkenin Cumhurbaşkanı, Başbakanı ve Devlet Bakanlarının hukuk karşısında düştüğü zor durumda, İBB’nin imdada yetişmeye çalıştığını gösteriyor. Arazinin satışını kolaylaştıracak tüm adımlar atılırken, buna itiraz edenlere karşı belediye savaşmaya devam ediyor.

Belediyenin verdiği cevabın işaret ettiği bir başka nokta ise, yapılan itirazın 60 günlük süre içerisinde aslında belediye meclisinin gündemine dahi gelmemiş olduğu. İdare Mahkemesi’ne açılan dava sonrasında “uyanan” belediyenin alelacele bir yazı kaleme alarak itirazcılara yolladığı son durum ile ortaya çıkmış oluyor.

Belediyeden gelen dilekçe metnini aşağıda bulabilirsiniz.

(soL-Haber Merkezi)