Erdoğan başından bu yana salgını 'fırsat yakaladık' diye değerlendirdi. Yine aynısını yapıyor. Açıkladığı teşvik paketi gerçekten patronlar için tam bir fırsatçılık örneği. Sırayla bakalım...
Geçtiğimiz Salı günü Kabine bir kez daha patronlar için toplandı. Toplantının en önemli gündem maddesi yeni istihdam teşviki idi. Ayrıntıları toplantı biter bitmez Erdoğan açıkladı:
1- Ücretsiz izin uzuyor, kısa çalışma devam ediyor.
2- Her ikisi için de patronlara yeni destekler geliyor.
3- Gençler ve 50 yaş üstü işçiler için esnek çalışma başlıyor.
4- Ve bu kez “tamamlayıcı emeklilik” diye makyajlı kıdem tazminatı fonu geliyor.
Bu kez adına “İstihdam Kalkanı Paketi” dediler. Yine korku filmi gibi bir “teşvik paketi” ile karşı karşıyayız.
Yine aynı numara. Sözde istihdam korunacak. Gerçek olan patronlar için işgücü maliyetini düşürmek ve yeni kaynak yaratmak.
Erdoğan başından bu yana salgını “fırsat yakaladık” diye değerlendirdi. Yine aynısını yapıyor. Açıkladığı teşvik paketi gerçekten patronlar için tam bir fırsatçılık örneği. Sırayla bakalım:
1- Üç ay ücretsiz izin, “İşten çıkarma yasaklanıyor” diye pazarlanarak, 17 Nisan tarihinde bir torba yasanın içinde meclisten geçmişti. Meşhur “tazminatsız işten atma” maddesi 25-II geçerliliğini koruduğu için patronlar sonrasında da işçi atmaya devam etti. İşten atmadıklarını ise ücretsiz izine çıkardılar. Aynı şey… Üstelik işçi onayıydı, kabul etmezse tazminat ödeme derdiydi, hepsinden kurtuldular. Patronlar bunu önceden beri istiyordu. Salgında da çok sevdiler. Şimdi Erdoğan üç ay daha devam dedi.
Ücretsiz izinde yaklaşık 1 milyon kişi var. TÜİK bu kişileri işsiz saymadığı için, işsizlik oranını da düşük göstermiş oluyor. Günde 39 lira ücretsiz izin ödeneğiyle geçinmeye çalışıyorlar ve bir de işsiz olarak sayılmıyorlar. TÜİK de bunu çok sevdi.
2- Kısa çalışma ödeneğinin devam edeceği anlaşılıyor. Salgın döneminde 3 milyonun üzerinde işçiye kısa çalışma ödeneği verildi. İşsizlik sigortasından yapılan bu ödeme, yüzbinlerce işçinin ücreti patronları tarafından asgari ücret üzerinden ödendiği için son derece düşük kaldı. Kısa çalışma ödeneği olarak işçi başına ödeme ortalama 1590 lira oldu.
Erdoğan açıklamasında açıklık getirmedi ama öncesinde basına sızan haberlerde ödemeden yararlanma koşullarının salgın öncesine döndürüleceği bilgisi yer alıyordu. Bunun anlamı önümüzdeki üç ay daha az işçi kısa çalışmada, daha fazla işçi ücretsiz izinde olacak demek.
3- Erdoğan’ın açıklamalarından yeni bir esneklik teşvikinin gündeme geleceği anlaşılıyor. Erdoğan, genç ve 50 yaş üzeri işçilerin istihdamını teşvik etmek için, bu kesimin esnek çalıştırılmasının kolaylaştırılacağını söyledi. Hedefledikleri “süreli sözleşme”.
Belirli süreli sözleşmeleri yaygınlaştırmak patronların başından bu yana isteğiydi. Doldur boşalt. Ne kıdem tazminatı var, ne ihbar. Demek ki şimdi fırsat bu fırsat diye düşünüyorlar.
4- Ve Erdoğan’ın son bombası yine kıdem tazminatı ile ilgili oldu. Açıklamada tek bir kez kıdem tazminatı lafı geçirmeden kıdem tazminatı fonu için düzenleme yapılacağını anlatma becerisini sadece kendisi gösterebilirdi, öyle de yaptı. Yeni tanım “tamamlayıcı emeklilik”. Bu tanımla makyajlanmış bir kıdem tazminatı fonu gündeme geliyor.
Aslında bu denemeyi geçen yıl Yeni Ekonomi Programı’nda (YEP) damat yapmıştı. O programda bireysel emeklilik sistemi ile kıdem tazminatı fonunun entegre edilmesi yer alıyor. Şimdi tamamlayıcı emeklilik olarak formüle edilmiş, zorunlu BES ile entegre bir kıdem tazminatı fonu gündeme geliyor.
Erdoğan’ın Salı günü Kabine toplantısından sonra açıkladığı paket böyle.
Sendikalardan çıt çıkmadı. Hatta Erdoğan’ın açıkladığı paketteki düzenlemelerin önemli bir bölümünün, iki hafta önce Türk-İş, Hak-İş ve TİSK’in birlikte açıkladığı normalleşme talepleri listesinden de feyz alındığı anlaşılıyor.
Salgın boyunca işçi sınıfının üzerinde tepindiler. Şimdi adına “normalleşme” dedikleri dönemde de devam demiş oldular. Bunun ne kadar süreceğini hep birlikte göreceğiz.