Yurtlar, oteller boş beklerken neden çadır ve konteyner?

Konteyner kentlerin yapılmaya başlandığı söyleniyor ancak güvenli konutlara ihtiyaç var. İzmir ve çevresinde çok sayıda otel ve yurt boşken kış günlerinde kalıcı çözüm üretmek mümkün.

Aslı İnanmışık

İzmir'de 114 yurttaşımızın yaşamını yitirmesine, çok sayıda evin hasar görmesine neden olan depremin ardından şimdi tüm İzmir için barınma sorunu başgöstermiş halde. 

Güvenli binaların fiyat ve kiraları aniden yükselirken, depremzedelerin durumu daha karışık.

Özellikle depremden güçlü şekilde etkilenen Bayraklı ve Buca bölgesinde çok sayıda yurttaş evlerini kullanamaz halde. Bu sayı her geçen gün artıyor, çünkü hasar tespit edilen binalar her gün boşaltılıyor. 

Yurttaşlar bir haftadır Buca ve Bayraklı’da kurulan çadırkentlerde yaşamını sürdürüyor. Bir taraftan kışın kendini hissettirmeye başladığı, diğer taraftan pandeminin etkisini artırdığı İzmir’de hayat depremzedeler için gün geçtikçe daha zor hale geliyor. 

İlk günlerde depreme gösterilen ilginin giderek azalacağı, İzmirli yurttaşların başının çaresine bakmak zorunda kalacağı endişesi yayılıyor. Daha önceki birçok “deprem” örneğinde yaşandığı gibi.

Kalıcı çözüme ihtiyaç var

İçişleri Bakan Yardımcısı ve Bakanlık Sözcüsü İsmail Çataklı, sosyal medyadan yaptığı paylaşımda, "İzmir’de depremzedelerimizin geçici olarak barınacakları Konteyner Kentin yapım çalışması başladı. 19 gün sonra hazır inşallah" diye yazdı.

Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum da, iki alanda "konteyner kent" kurulma çalışmalarına başlandığını söyledi.

Öte yandan barınma ihtiyacının acilen kalıcı ve sağlıklı bir şekilde çözülmeye ihtiyacı var. 

Uzmanlar kentte depremzedelerin ve evi hasarlı yurttaşların güvenli konutlarda barınma ihtiyacı sağlanana kadar yerleştirilebileceği çok sayıda yapı bulunduğuna dikkat çekiyorlar. 

Türkiye’nin 3. büyük kenti için görece az sayıda insanın depremzede olduğuna ve barınma ihtiyacının bulunduğa dikkat çeken uzmanlar “Konteyner kent bu tür felaketlerde çadırdan daha iyi bir çözüm olabilir. Ancak şu an bunun yerine İzmir için daha iyi ve kalıcı çözümler üretmek mümkün” diyorlar. 

Görüşlerine başvurduğumuz uzmanlar üniversitelerin kapalı olduğuna, çok sayıda yurdun boş beklediğine, benzer şekilde salgın nedeniyle turizmin zayıf olduğu bölgede otellerin müsait odaları olduğuna dikkat çekiyorlar ve barınma ihtiyacı olanların buralara yerleştirilebileceğini söylüyorlar. 

Konteyner kentlerin birçok örnekte kalıcı hale geldiğine dikkat çeken uzmanlar, bu tür yerleşimlerin uzun vadede ruh sağlığı açısından da olumsuz etkiler taşıdığını belirtiyorlar. 

Daha önce Van'da 23 Ekim ve 9 Kasım 2001'deki depremlerin ardından depremzedeler yıllarca konteyner kentlerde yaşamak zorunda bırakılmışlardı.