Yeni düzenleme sosyal medyayı durdurabilir mi?

Yeni torba yasa teklifinde bunulan sosyal medya düzenlemesi tartışma konusu olmaya devam ediyor. İstanbul Bilgi Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Profesör Yaman Akdeniz, tasarının ayrıntılarını ve olası tehlikelerini soL'a değerlendirdi.

Neslihan Koçaslan

AKP tarafından hazırlanan torba yasa teklifinde bunulan yeni sosyal medya düzenlemesi günlerdir tartışılıyor.

İş öyle bir noktaya geldi ki, Türkiye'de yaşanan koronavirüs paniğine, şimdi de sosyal medya paniği eklendi. WhatsApp konuşmaları nedeniyle birçok kişinin tutuklanacağına dair ses kayıtları sonrası binlerce kişinin WhatsApp gruplarını panik halinde terk ettiği belirtiliyor.

Youtube, Twitter, Facebook ve Instagram gibi sosyal ağları doğrudan etkileyen ve kullanımını daraltan kanun teklifini, İstanbul Bilgi Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Profesör Yaman Akdeniz ile konuştuk. Türkiye'de halihazırda internetin daraltıldığını ve birçok sitenin yasaklı olduğunu hatırlatan Akdeniz, sosyal medyanın tamamen daralacağına ve teklifin sansürü de beraberinde getireceğine dikkat çekti. 

Akdeniz tasarının ayrıntılarını soL'a değerlendirdi:

Ana hedef WhatsApp değil

Ana hedef WhatsApp değil, sosyal medya platformları. Buradaki yaptırım Youtube, Twitter, Facebook ve Instagram için. Türkiye’de gelip ofis açmazlarsa, temsilci belirlemezlerse trafiklerinde ciddi bir daralma olacak. İnternet bandını yüzde 50 ile 95 arasında daraltacaklarını, kullanılmaz hale getireceklerini söylüyor tasarı. Diğer taraftan da Türkiye’ye gelirlerse, yasal temsilcileri olursa bir dizi sorumluluk altına girecekler. 

Akdeniz: Buradaki amaç eleştirileri susturmak

Covid-19 pandemi sürecinde hükümetle ve sağlık politikalarıyla ilgili ciddi eleştiriler var. Dolayısıyla buradaki amacın, özellikle muhaliflerin eleştirilerini, siyasi nitelikli eleştirileri -ki bunlar arasında sert eleştiriler de var- susturmak olduğunu düşünüyorum. 

Eğer bu sosyal medya platformları Türkiye’ye gelirse, kullanıcı bilgilerinin Türkiye’de tutulmasını talep ediyor bu tasarı. Dolayısıyla kullanıcı bilgilerine daha kolay ulaşabileceği bir ortamda hem bu kullanıcıları otosansüre yöneltecektir, hem de daha çok kişi konuşmaktan, eleştirmekten imtina edecektir. Dondurucu bir etkisi olacak bu yasanın. 

Koronavirüs salgınının olduğu bir dönemde ister istemez sosyal medya daha fazla kullanılıyor. Oradaki bilgiler yarın gazetede, bir hafta sonra dergide göreceğiniz nitelikte değil. Herkes merakla Sağlık Bakanı’nın açıklamalarını, yeni önlem alınıp alınmayacağına bakıyor. Dün gece sokağa çıkma yasağını iki saat öncesinde açıklayıp panik yarattılar. İki haftadan fazladır sokağa çıkma yasağı talep ediyoruz ama bunu çok kötü yönettiler. 

Dolayısıyla bunların hepsi eleştiri konusu. Bunların azalmasını istiyorlar, engel olmaya çalışıyorlar. Kontrol altına almaya çalışıyorlar. Zapturapt altına almaya çalışıyorlar. 

'Türkiye'de zaten internet kısıtlaması var'

Sosyal medya ile ilgili sorunlar sadece Türkiye ile sınırlı değil. Bütün dünyada rahatsızlık var. Tam da çözümü yok. Bazı ülkelerin yaptığı girişimler var. Türkiye’nin durumunun dünyadaki örneklerden farklı olduğunu düşünüyorum. Türkiye’de zaten bir internet kısıtı var. 300 binden fazla site erişime engelli, bazı şeyleri çok çabuk unutuyoruz. Odatv’ye erişim engeli var. Ocak ayında Wikipedia’ya erişim engeli kalktı, 2.5 sene yoktu. Birçok başka muhalif Kürt haber sitesi Türkiye’den erişime engelli. Çok sayıda da url içerikli haber gün içinde erişime engelleniyor. Zaten baskıcı bir ortamdayız.

Buradaki hedef hem sosyal medya platformlarını düzenleme adı altında kontrol etme ve üzerlerinde baskıcı bir sistem oluşturma hem de diğer taraftan kullanıcılara gönderilen ciddi bir mesaj var. Konuşmaya devam edersen, yargılanırsın. 

'Daha fazla kişi yargılanacak'

Zaten Covid-19 pandemisi süresince otoriter bir yaklaşımla daha fazla kişinin yargılanacağını öngörüyorum. Şimdiden zaten İçişleri Bakanlığı’nın yaptığı açıklamara baktığınızda bu görülüyor. Şu kadar kişi gözaltına alındı haberleri zaten paylaşılıyor. Bu tasarı mecliste kanunlaşırsa bu daha da artacak. Bunu yapan başka bir ülke yok, böyle bir yaklaşım yok. 

Taslak ne getiriyor?

Taslağa göre, yeni düzenlemeye uymayan internet sitelerinin kademeli olarak internet trafiği daraltılacak. Sosyal medya sitelerine ayrıca, uygunsuz olarak tespit edilen içeriklerle ilgili 72 saat içinde resmi mercilere yanıt vermesi zorunluluğu getirilecek. Siteler, bu işlemlerini raporlamak ve Türkiye’de bağlı bulunduğu kurumlara da bildirmek zorunda olacak. İnternet siteleri Türkiye’deki kullanıcılarının verilerini ülke içerisinde bulunduracak, bunları yapmayanlara para cezası verilecek.

İnternet sitelerine faaliyet alanı açmak için çalışan “yer sağlayıcılara” da çeşitli sorumluluklar yüklendi. Taslak metne göre; Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu, yer sağlayıcıları denetleyecek, gerektiğinde yerinde inceleme yapacak. Kolluk kuvvetleri denetleme işlemlerine katılabilecek.

AKP: WhatsApp grupları iddiaları asılsız

AKP Gaziantep Milletvekili Ali Şahin, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde (TBMM) WhatsApp gruplarındaki yazışmaların takip edilmesi ve suç unsurlarının belirlenmesine ilişkin yasal düzenleme yapılacağı iddiasını yalanladı.

Şahin, "WhatsApp grupları ile ilgili TBMM'de kanuni düzenleme gibi dolaşan asılsız bir haber ve ses kaydı var. TBMM'de Pazartesi gününe kadar görüşeceğimiz yasa teklifi içinde böyle bir kanun maddesi olmadığı gibi, görüşülen yasa İnfaz Yasası'dır, itibar edilmemeli" dedi.