Muğla'da ÇEDES programı kapsamında çocuklara mezar temizlettiler

Muğla ve Adıyaman'da ÇEDES programı kapsamında ilkokul öğrencilerine mezarlık temizlettirildi.

Özkan Öztaş

Muğla Menteşe'de İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü'nün sosyal medya hesabından yaptığı duyuruya göre ÇEDES programı kapsamında ilkokul öğrencilerine mezarlıkları temizlettikleri ortaya çıktı. 

"Çevreme Duyarlıyım, Değerlerime Sahip Çıkıyorum" (ÇEDES) programı, Milli Eğitim Bakanlığı, Diyanet İşleri Başkanlığı ve Gençlik ve Spor Bakanlığı tarafından “öğrencilerin milli, ahlaki, insani, manevi ve kültürel değerleri benimseten, koruyan ve geliştiren fertler olmaları” amacıyla hayata geçirilen bir proje olarak duyurulmuştu. Birçok kentte eylemlere ve protestolara neden olan ve veliler tarafından tepkiyle karşılanan proje "gerici bir nesil yaratma projesi" olarak yorumlandı.

ÇEDES kapsamında çocuklara mezar temizlettiler

Din görevlilerinin okullarda eğitim vermesinin yolunu açan proje olan ÇEDES "Çevreme Duyarlıyım, Değerlerime Sahip Çıkıyorum" sloganı ile hayata geçirilirken çevre ile kurulan temasın nasıl olacağı da somutlanmış oldu. İlkokul öğrencilerine mezarlıkları temizlemeleri için etkinlik düzenleyen Menteşe İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü, etkinliği sosyal medya hesabında duyurdu. Çocuklar önce köy camisinde bir araya getirildi. Cami ziyaretinden sonra da Menteşe'deki Düğerek Mezarlığı'na götürülen çocuklara mezarların otları temizletildi. Etkinlik için "çevre bilincinin yanı sıra manevi değerlere de sahip çıkma etkinliği" denildi.

 
 

Menteşe İlçe Millli Eğitim Müdürlüğü tarafından sosyal medya hesabından paylaşılan görüntülerde çocukların mezarlıkları temizledikleri görülüyor.

Çocuklar için birçok açıdan sakıncalı

Benzer uygulamaların ülkenin birçok yerinde benzer zamanlarda yapıldığı öğrenilirken Adıyaman'ın Tut ilçesinde de benzer şekilde öğrencilere mezar ziyaret ettirildiği ve mezarların temizletildiği ortaya çıktı. Oysa uzmanlar pedagojik olarak ilkokul çağındaki çocuklar için böylesi etkinliklerin uygun olmadığını dile getiriyor.

Psikiyatrist Gülperi Putgül Köybaşı çocukların kurumlar tarafından mezarlık ziyareti ya da temizliği gibi etkinliklere katılımının birçok açıdan sakıncalı olduğunu belirtiyor.

Çocukların zihinlerinin, erişkinlerden çok farklı çalıştığına dikkat çeken Köybaşı “Dış dünyada olan biteni yeterince kavrayamadıkları için olayları kendileri ile ilişkilendirmeye, suçlu ve sorumlu hissetmeye yatkındırlar” diyor.

Köybaşı konuya ilişkin şunları belirtiyor:

“Ölüm, çocuklar için soyut düşünme yeteneğinin geliştiği yaşlara kadar anlaşılması zor bir kavramdır. Ancak soyut düşünme yetisi geliştiğinde ölümün kaçınılmaz bir biyolojik süreç olduğunu anlamaya başlarlar. Daha küçük yaşlarda zaman ve süreklilik algısı henüz oturmadığından bir kişinin yokluğunu, geri gelmeyeceğini kavrayamazlar ve olan biteni kendileri ile ilişkilendirmeye yatkındırlar.

Örneğin annesini kaybeden bir çocuk, yaramazlık yaptığı ve yorduğu için annesinin kendisi yüzünden öldüğünü düşünebilir. Ölümün ardından bedenin toprağın altına gömülmesi, henüz somut düşünmekte olan çocuklar için ürkütücü gelebilir. Orada nasıl nefes alıp vereceği, acıkınca ya da üşürse ne yapacağı gibi sorular çocukların zihnini meşgul eder. Tüm bu nedenlerle ölüm, cenaze, mezarlık ziyareti gibi süreçler çocuğun yaş grubuna uygun bir biçimde anlatılmalıdır.

Elbette çocukların bu süreçlerin tamamen dışında kalması mümkün değildir, böyle bir zorunluluk da yoktur. Ancak çocuk özellikle bu başlıklarda herhangi bir şeye zorlanmamalı ve hazır olmadığı etkinliklere dahil edilmemelidir. Çocuk uygun koşullar sağlanarak bu süreçlere dahil ediliyorsa da yanında mutlaka güvendiği, kaygısını yatıştırabilecek ve sorularına yaşına uygun yanıtlar verebilecek yetişkinlerin olması gerekir."

Köybaşı "Çocukların kurumlar tarafından mezarlık ziyareti ya da temizliği gibi etkinliklere katılımı, anlattığım pek çok koşulun yerine getirilmeyeceği gerçeği göz önünde bulundurulursa oldukça sakıncalıdır. Bu tür etkinlikler, çocukların karakteri, yaşı, önceki deneyimleri, kaygı düzeylerine bağlı olarak pek çok ruhsal hastalığın tetikleyicisi olabilir.” sözleriyle sürecin psikolojik boyutlarının altını çiziyor. 

ÇEDES programına ait etkinlikler veliler tarafından tepkiyle karşılanırken yine konuya dair yapılan yorumlarda projenin sadece öğrencileri değil velileri de kapsayan bir proje olduğuna ve bu bağlamda hayata geçirilen projenin yaratacağı sorunların boyutlarının endişe verici boyutlara ulaşabileceği ifade ediliyor.