Emekli askerlere siyaset yasağı: AKP'li Çelebi de kanuna uyacak mı?

Mevcut kanunlar yetmedi, TSK'ye eleştirileri kesmek için emekli askerlere konuşma yasağı getiriliyor. Orduda cemaatçi yapılanmayı anlatan ya da askerin yanlış bot giydiği söyleyenler tutuklanabilecek.

Emre Alım

AKP gerçeklere savaş açmış durumda. Hiçbir veri paylaşılmıyor, hesap verilmiyor, soru önergeleri yanıtsız bırakılıyor, raporlar gizli sayılıyor, olur da birileri enflasyon hesaplarsa o bile yasaklanmaya çalışılıyor.

AKP, kendisinden başka kimse konuşmasın diye savaşıyor.

AKP'nin bu savaşta son hedefi, emekli askerlerin basına verdiği demeçler oldu. Kanunda yapılacak değişiklikle emekli askerlerin verecekleri her beyandan önce orduyu bilgilendirmesi ve unvanlarını kullanmamaları isteniyor. Aksi halde 3 yıla kadar hapis cezası öngörülüyor.

Gazetelere ve ekranlara sıkça demeç veren eski askerler, düzenlemeyi mantıksız ve hukuksuz bulduklarını, yine de doğru bildiklerini anlatmayı sürdüreceklerini söylüyor.

Ancak kanun teklifi iktidardan isimleri de kapsıyor... AKP'nin gerçeklerden duyduğu korku, kendi saflarında milletvekilli olan Emekli Teğmen Mehmet Ali Çelebi'nin siyasi kariyerinin sonu olabilir.

Onay yok, bilgilendirme zorunlu, cezası hapis

Türk Silahlı Kuvvetleri'nin (TSK) işleyişi ve faaliyetleri son yıllarda birçok defa tartışmaya açıldı. Ordu içerisinde Fethullahçı yapılanmanın ulaştığı boyut 15 Temmuz gecesi gözler önüne serildi, "Pençe-Kilit Operasyonu" bölgesinde çok sayıda askerin yaşamını yitirdiği saldırılar TSK'nin yurt dışındaki varlığını sorgulattı, deprem ve yangın gibi afetlerde askerin devreye girmekte gecikmesi eleştirildi... 

Askeri alandaki politikalarının, tıpkı diğer tüm politikaları gibi tartışmasız kabul edilmesini isteyen AKP, dün Meclis'e sunduğu kanun teklifiyle emekli askerlerin basına konuşmasına örtülü bir yasağın önünü açtı. 

Teklifte görevli ya da emekli askeri personelin unvanlarını kullanarak beyanat vermeleri, yazı yazmaları ya da açıklamalarda bulunmaları durumunda 6 aydan 3 yıla kadar hapisle cezalandırılmaları öngörülüyor.

Teklif kabul edilirse operasyonlara çıkan askerlerin çeşitli görüntü ve fotoğrafları sosyal medyadan paylaşması da yasaklanacak.

Kanunun nasıl uygulanacağı AKP Grup Başkanı Abdullah Güler'e soruldu. Güler, mevcut düzenlemeye göre askerlerin basına konuşmadan önce ilgili komutanlığa bilgi vermekle yükümlü olduğunu hatırlattı. Emekli komutanların da benzer şekilde hangi konuda demeç vereceklerini ilgili komutanlığa bildirmelerini amaçladıklarını söyledi.

Emekli bir komutanın bilgi vermesi üzerine olumsuz yanıt alması durumunda ne olacağının sorulduğu Güler, “Bunun ikincil düzenlemeleri olacak. Bilgi amaçlı olduğu için nihai evrede izin müessesi yok” dedi.

'Ben asker değilim, sivilim'

soL, AKP'nin neyi amaçladığını kanun teklifiyle susturmaya çalıştığı isimlere ve hukukçulara sordu; Emekli Tümgeneral Ahmet Yavuz, Emekli Amiral Türker Ertürk, Emekli Askeri Hakim Ahmet Zeki Üçok ve Ergenekon-Balyoz davalarının avukatı Celal Ülgen yanıtladı.

Sorularımızı yönelttiğimiz ilk isim, askeri yorumları nedeniyle bugün Akit tarafından hedef gösterilen Türker Ertürk.

İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi'nin öldüğü helikopter kazasının ardından enkazı kimin bulduğu bir tartışmaya dönüşmüştü. Ertürk de katıldığı bir televizyon yayınında, enkazı Türkiye'nin gönderdiği İHA Akıncı'nın bulmadığını söyledi. Emekli Amiralin İran makamlarının açıklamalarına dayandırdığı bu bilgi, Akit tarafından "İran'ın maşası oldu, ülkesini aşağıladı" sözleriyle aktarıldı.

Yeni düzenlemeyle Ertürk'ün bu yöndeki bir açıklamadan önce ilgili komutanlığa bilgi vermesi gerekecek. Buna itiraz eden Ertürk, kanun teklifinin muğlaklığına işaret ediyor:

"Böyle bir şey var mı! Ben asker miyim? Ben sivil bir insanım. Kime bilgi vereceğim? Böyle komedi olur mu?"

AKP'nin iyi niyetli olmadığını kaydeden Ahmet Yavuz da "Biraz akıllı olsalar konuşan insanları arayıp, bilgilendirirler. Gerçek bilgi vermeyip, yalan söyleyenlere bunu yaparlarsa daha da etkili olur. Bunun mekanizması ne? Kimi arayıp bilgi vereceğim ben?" diye soruyor. 

Türker Ertürk'e bugüne dek verdiği demeçlerde stratejik bir bilgiyi açık edip etmediğini soruyoruz. Sorumuz bitmeden söze giriyor: "Sıfır, sıfır! Çok gizli bilgileri bu iktidar cemaatle birlikte deşifre etti. Herhangi bir bilgiden söz etmiyorum. Çok gizli savaş planlarını deşifre ettiler."

Avukat Celal Ülgen ise kanun değişikliğinin TSK'ye yönelik eleştirilere engel olamayacağı görüşünde:

"Elbette yanlış ve eksiklik giderilir. Yeni kanundan sonra da dile getirilmesi mümkündür ancak stratejik bilgiler ayrı tutulmalıdır. Hangi bilgi stratejik hangisi değil bunun bir ölçütü olmalıdır."

Ancak artık her açıklamanın ardından bir yıldırma hamlesinin geleceğini öngören Ülgen, "⁠Askeri muamelatın cezai yaptırımı konusunda emekli askerlerin konuşacak gücü kaldı mı" sorusunu yöneltiyor.

'Polisler de İçişleri'nden izin alsın'

Emekli askerlere göre kanun teklifinin mantıksızlığı eşitsizliğinden geliyor. 

Emekli olduktan sonra silahlı kuvvetlerle hiçbir ilişkilerinin kalmadığının altını çizen Ahmet Zeki Üçok, kendilerine muvazzaf askerler gibi konuşma yasağı getirilmesinin Anayasa'nın eşitlik ilkesine aykırı olduğunu söylüyor:

"Bir ekonomi profesörü emekli olduktan sonra ekonomiyle ilgili konuşabiliyor. Bir mühendis deprem olduğunda emekli olsa bile bunun hakkında konuşabiliyor. Ama biz askerler konuşamayacağız. Niye?"

Benzer bir örnek veren Ahmet Yavuz, "O zaman konuşan tüm doktorlar Sağlık Bakanlığı'ndan, polisler İçişleri Bakanlığı'ndan, ziraat mühendisleri Tarım Bakanlığı'ndan izin alsın" önerisinde bulunuyor.

Dava için yeni kanuna ihtiyaç yok 

Emekli Askeri Hakim Ahmet Zeki Üçok, orduda Fethullahçı yapılanmaya karşı ilk soruşturmayı açan isim. Bunun ardından 34 soruşturmaya maruz kaldı, tutuklandı ve Türk Silahlı Kuvvetleri’nden iki kez çıkarıldı. "Tek hedefleri susturmaktı" diyen Üçok, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından da 18 soruşturmayla karşılaştı.

Komuta kademesi, Milli Savunma Bakanlığı ve hükümet cephesinden açılan soruşturmalardan bazılarını şöyle anlatıyor: "'15 Temmuz'da komuta kademesinin hiç mi suçu yok, bu kadar Fethullahçı dolmuş bunların hiç mi haberi yok, dolayısıyla bunlar yargılanmalı' dedik diye dava açıldı. 'Emekli edin bunları' dedim diye bile dava açtılar. Geçtiğimiz kış 12 askerimiz şehit oldu. 'Komuta kademesinde bir hata yok mu, oraya niye gidiliyor, sınırın bu kadar dışına çıkarılması birçok komutan tarafından doğru bulunmuyor' dedim diye yine dava açıldı."

Üçok bu örneklerle, televizyonlardaki yorumlarının soruşturma konusu haline gelebilmesi için kanun değişikliğine ihtiyaç olmadığını anlatmaya çalışıyor.

Bu diğer emekli askerlerin de ortak itirazı. Çünkü Anayasa'nın 26. Maddesi "Devlet sırrı olarak usulünce belirtilmiş bilgilerin açıklanmaması"nı öngörüyor.

Ahmet Yavuz, askerlerin görevleri döneminde sahip oldukları bilgileri basın yoluyla açıklamalarının zaten yasak olduğunu söylüyor.

Kanunda cezaya konu edilen bir unsur da "askeri muamelat", yani bilgi. Sınırları oldukça geniş olan bu bilginin kapsamına ordunun işleyişi de giriyor. Bu durumda, Fethullahçılar tarafından tutuklanan Üçok, ordudaki Fethullahçı yapılanmaya ilişkin TSK'yi bilgilendirmeden konuşursa hapis cezası alabilir. Üçok, bu duruma neden olan ifadelerdeki belirsizliğe itiraz ediyor: 

"Anayasamızda devlet sırrının açıklanması kesin ifadelerle yasaklanıyor. Buradaki malumat öylesine geniş, ucu bucağı açık bir şey ki. Mesela askerin postalının kış şartlarına uygun olmadığını söylemek suç olacak. FETÖ mensubu askerlere az ceza veriliyor demek de bu kapsamda değerlendirilecek."

'Normalleşen' CHP kanunu AYM'ye taşıyacak mı?

Sınırları net ifadelerle çizilmeyen kanun karşısında savunma yapmanın mümkün olmayacağını söyleyen Türker Ertürk, "İtirazınızda Anayasa'nın 25. Maddesindeki eşitlik ilkesini gösterebilirsiniz ama bu uzun vadede AYM'den dönebilir" diyor.

Ahmet Zeki Üçok, Ertürk'ün aksine yüksek yargıdan ümitli: "Ben CHP'nin bu kanunu en kısa zamanda AYM'ye götüreceğinden, AYM'nin de bir ders gibi gerekçeyle bu kanunu iptal edeceğinden eminim. İptal etmezse de zaten çekip gidelim bu memleketten."

Ertürk, AYM kadar CHP'den de etkili bir itirazın çıkmayacağını düşünüyor. Gerekçesiyse siyasetin gündemini belirleyen "yumuşama" süreci:  

"Güvenlik ve beka söylemiyle, savunma sanayi projeleriyle algı yaratmaya çalışılıyor. Bunların da palavra olduğunu dile getirenlere düşmanlık yapıyor, susturmaya çalışıyor. Ona kızmıyorum, otoriter bir rejim. CHP ne yapıyor? Normalleşme..."

'Yaşar Güler siyasete girdikten sonra düşüncelerimiz değişti'

Emekli askerleri şaşırtan başka bir noktaysa eski silah arkadaşları. Yerel seçimler öncesinde üyesi olduğu İYİP'ten ayrılan Ahmet Zeki Üçok, yakın dönemde Milli Savunma Bakanlığı görevine getirilen Yaşar Güler'in sessizliğini eleştiriyor:

"TSK’nın böylesine faşizanca, düşünce ve haber alma özgürlüğüne karşı bir kanunu gündeme getiriyor olması da bir TSK mensubu olarak beni utandırıyor. Özellikle Yaşar Güler Paşa... 15 Temmuz döneminde FETÖ'yle mücadelede diğer komutanlardan daha ayrı bir yeri vardı bizim gönlümüzde. Ancak siyasete girdikten sonra gördük ki siyaset onunla ilgili düşüncelerimizi maalesef değiştirdi. Kendisinin böyle düşünceleri olduğuna inanmak istemiyorum. Ak Parti'nin bugüne kadar uyguladığı bu hukuksuzluk düzenine uyduğunu görüyorum." 

AKP'li Çelebi kanuna uyacak mı?

Sitem edilen bir diğer isim de Emekli Teğmen Mehmet Ali Çelebi. Kumpas davalarında yargılanan Çelebi, tutukluluğunun ardından CHP'ye üye olmuş, buradan da AKP'ye geçmişti. 

Ahmet Yavuz, AKP'ye katılan eski askerlerden "Onlar iyice rasyonalitelerini kaybetmişler" diye bahsediyor.

Öte yandan AKP'nin sunduğu kanun değişikliği bu isimleri de etkiliyor. Çelebi, diğer emekli askerler gibi basına verdiği demeçlerde zaman zaman askeri başlıkları da değerlendiriyor. Ahmet Zeki Üçok'a göre Çelebi, askeri konudaki her açıklamasından önce ilgili komutanlığı bilgilendirmeli. Aksi halde milletvekilliği sona erdiğinde cezalarla karşılaşabilir:   

"Kanun değişikliği 'Her kim olursa olsun' diyor. Milletvekili olduğu için dokunulmazlığı kalkmıyor ama daha sonra bu kanundaki maddeleri ihlal ettiği için yargılanır. Kanun milletvekilini, bakanı, cumhurbaşkanını ayırmamış."

'Düşüncemiz neyse söyleriz'

Konuştuğumuz 3 emekli asker de olası kanun değişikliğinin sözlerine engel olmayacağını söylüyor. 

Televizyon kanalları cezalar nedeniyle geri adım atsa da kendisinin korkmayacağını söyleyen Emekli Amiral Türker Ertürk, "Planladığımız rotada devam ediyoruz" diyor.

"Tek amaçları TSK'dan ayrılmış askerlerin TSK yönetim kademesine ilişkin eleştirilerine engel olmak" diyen Emekli Askeri Hakim Ahmet Zeki Üçok, hakkında açılan 54 soruşturmaya rağmen susmadığını hatırlatıyor.

Kırk yılı aşkın bir süre TSK üniforması taşıyan Ahmet Yavuz, "Hiçbir şekilde o üniformaya gölge düşürmem. Kimseden izin alacak halimiz yok. Neyse düşüncemiz söyleriz" diyor.