Bugün, Anayasa’nın ayaklar altına alınmasında son adım atıldı. Tüm süreç hukuksuz olmasına, Anayasa Mahkemesi’nin “ihlal var” kararı tartışmasız bağlayıcı olmasına rağmen, bir darbeyle, TBMM’de TİP Hatay milletvekili Can Atalay’ın milletvekilliği düşürüldü.
Can Atalay'ın ismi TBMM'nin resmi sitesindeki "milletvekilliği sona erenler" listesine de eklendi.
Meclis'te okunan kararın ardından Atalay'ın avukatları Anayasa Mahkemesi'ne bir kez daha başvuruda bulunacaklarını açıkladı. Ancak AYM'den çıkacak yeni ''ihlal'' kararına da uyulmama ihtimali bulunuyor.
Bu durumda milletvekili sayısı 10'dan 9'a düşen Hatay'da ara seçilme gidilmesi gerekiyor. Ancak kanuna göre ara seçim yapılması gerekli tüm şartlar henüz sağlanmış değil.
'30 ay geçmedikçe ara seçime gidilemez'
Kanunlara göre Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeliklerinde herhangi bir durumdan ötürü eksilme olursa ara seçime gidiliyor. Ancak ara seçime gidilmesi için de genel seçimlerin üzerinden en az 30 ay geçmesi gerekiyor.
Milletvekili seçimi kanununda yer alan 7. maddede şu ifadeler yer alıyor:
“Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeliklerinde boşalma olması halinde, ara seçime gidilir. Ara seçimleri, her seçim döneminde bir defa yapılır ve genel seçimden otuz ay geçmedikçe ara seçime gidilemez. Ancak, boşalan üyeliklerin sayısı, üye tamsayısının yüzde beşini bulduğu hallerde, ara seçimlerinin üç ay içinde yapılmasına Türkiye Büyük Millet Meclisince karar verilir. Genel seçimlere bir yıl kala ara seçimi yapılamaz.”
Bu kanuna göre Can Atalay'ın vekilliğinin düşürülmesinin ardından Kasım 2025'e kadar bir ara seçim ya da Hatay milletvekili sayısının yeniden 10'a yükseltilmesi gibi bir durum söz konusu değil.
Erdoğan'a başbakanlık yolunu açan ara seçimde ne yaşanmıştı?
Ara seçim seçeneği Tayyip Erdoğan'a vekillik ve başbakanlık yolunu açan süreci bir kez daha akıllara getirdi. Ancak bu örnekte milletvekilliklerinin düşürülmesinin nedeni Siirt seçimlerine yapılan itirazdı. Bu nedenle ilden seçilen tüm isimlerin milletvekillikleri düşürülmüş ve seçimler yenilenmişti.
2003'te Erdoğan'ın siyasi yasağının kalmasının ardından ardından AKP, Erdoğan’ı hapse girmesine yol açan konuşmayı yaptığı Siirt’ten milletvekili çıkarmak üzere harekete geçmişti.
AKP, Siirt’in Pervari ilçesinde 3 sandık kurulunun oluşturulmadığını ve 1 sandığın kırıldığını öne sürerek bu ildeki seçimlerin iptali istemiyle Yüksek Seçim Kurulu’na (YSK) başvuruda bulundu.
YSK bu başvuruyu kabul etti ve 2 Aralık 2002’de Siirt seçimleri iptal edildi. Böylece TBMM’ye Siirt’ten giren 3 milletvekilinin (AKP’den Mervan Gül, CHP’den Ekrem Bilek ve bağımsız milletvekili Fadıl Akgündüz) milletvekillikleri düştü.
Siirt seçimleri 9 Mart 2003 günü tekrar edildi ve seçime giren 4 parti arasından AKP oyların yüzde 84,8’ini alarak 3 milletvekili adayını da meclise gönderme hakkı kazandı. Hakkındaki siyasi yasağın kalkması sonucu milletvekili olmasının önünde engel kalmayan Erdoğan’la birlikte 2 milletvekili daha (Öner Gülyeşil ve Öner Ergenç) böylece AKP sıralarından meclise girmiş oldu.