Yunanistan'da emekçilerin kızıl 'hayır'ı: İki memoranduma da AB'ye de geçit yok!

Yunanistan Komünist Partisi'nin çağrısıyla Syntagma meydanında toplanan büyük kalabalık SYRIZA'nın ve emperyalistlerin memorandum dayatmalarına ve AB'ye 'hayır' dedi.

Dış Haberler

Yunanistan Komünist Partisi (KKE), "memorandum seçimi" olarak adlandırdığı referanduma karşı Atina'nın Syntagma (Anayasa) Meydanı'nda onbinlerce kişinin katılımı ile bir miting gerçekleştirdi. Mitingde KKE Merkez Komitesi Genel Sekreteri Dimitris Kutsumbas bir konuşma yaptı.  

SAHTE İKİLİK

Kutsumbas konuşmasında mevcut referandumun sadece görüntüde bir karşıtlık üzerine kurulduğu olduğunu söylerken mevcut haliyle referendumda halka SYRIZA hükümeti tarafından bir dayatma yapıldığını belirtti. Halkın iki kemer sıkma paketinden birini seçmek zorunda bırakıldığını vurgulayan Kutsumbas, "evet" oyunun emperyalistlerin dayatmalarına onay vermek olduğunu belirtirken, "hayır"  oyunun ise hükümetin emperyalistlere önerdiği ve arada çok az fark olan pakete "evet" demek olduğunu söyledi. Kutsumbas halka bu sahte ikiliğin ve dayatmanın kırılması gerektiği çağrısında bulundu. 

Sahte ikiliğin ortadan kalkmasının en önemli koşulunun Yunanistan'ın AB'den tamamen çıkması olduğunu söyleyen KKE Genel Sekreteri, AB'yi "kurtlar ittifakı" olarak tanımladı. SYRIZA'nın seçim döneminde ve müzakereler sürecinde AB'ye dair yaydığı sahte umudun da altının boş olduğunun ortaya çıktığını belirten Kutsumbas, "AB hep buydu ve  AB değişmez. 'AB kuruluş ilkelerine dönecek' diyerek halkla dalga geçen SYRIZA'nın dediklerinin aksine, AB değişmeyecek. Halk, AB'ye kaşı mücadeleyi ve kopuş yönündeki akımı güçlendirmeli." dedi.

SYRIZA'ya gözünün içine bakarak halkla dalga geçme işine bir son vermesi çağrısında bulunduğu konuşmasında KKE Genel Sekreteri Kutsumbas'ın özellikle vurguladığı noktalardan biri SYRIZA'nın "'hayır' derken bile aslında 'evet' oyunu oynadığı" oldu. 

"İLKELERİMİZİ GÖMLEK DEĞİŞTİRİR GİBİ DEĞİŞTİRMİYORUZ"

Dimitris Kutsumbas, seçimler sürecinde SYRIZA'nın açıklamalarına güvenen halkın, KKE'nin uyarılarına o zaman için inanmadığını söyledi ve şu anda durumu tecrübe eden halkın, artık bu sahte umutların üzerine bir çizgi çekmesi gerektiğini, KKE saflarında kararlı ve güçlü bir şekilde durması gerektiğini vurguladı. 

KKE Genel Sekreteri sözlerine "SYRIZA ne halk için mücadele etmek istiyor ne de edebilir" diyerek devam etti. SYRIZA'nın doğuşundan bu yana tavizkar bir karakterde olduğunu ve bu çizginin şu anda iflas etmiş olduğunu belirten Kutsumbas, "halk onlarla birlikte iflas etmek zorunda değil" dedi. 

"Biz, her dönemde ve her koşulda mücadele eden bir partiyiz" diyen Kutsumbas, yakın zamanda Çipras'ın "biz her dönemin partisi değiliz" açıklaması yaptığını hatırlatıp ilk kez kendisiyle aynı fikirde olduklarını belirtti. SYRIZA'nın bunu bir kaç ay içinde ispat etiğini hatırlatan Kutsumbas, "Kasırgalara ve fırtınalara nasıl dayansın? SYRIZA ancak kolay günlerin partisidir" dedi. Halkın kolay günlerin partisi SYRIZA'yı değil, artık KKE'yi istediğini belirten Genel Sekreter konuşmasına şöyle devam etti: 

Halk, her türlü şart ve koşulda mücadele edecek olan ΚΚΕ'yi istiyor. Yaşanan tüm aksiliklere karşı dirençli, tüm kasırgalara ve sınıf mücadelesinin türlü zorluğuna karşı durabilen KKE'yi. Tezlerini, rüzgar ne taraftan eserse o tarafa meyleden SYRIZA'nın yaptığı gibi gömlek değiştirircesine değiştirmeyen KKE'yi.   

"NE OLACAK DİYE BEKLEME KENDİ GÜCÜNE VE ÖRGÜTLÜLÜĞÜNE GÜVEN"

Halkın kendi gücüne güvenmesi, örgütlülüğünü artırması, mücadeleyi yükseltmesi ve tetikte beklemesi gerektiğini belirten Kutsumbas, emekçi halka "yabancı bayrak" altında durmaktan vazgeçmesi çağrısında bulundu. Kutsumbas konuşmasını bitirirken halka şöyle seslendi: 

Sizi KKE'nin programını, tezlerini, örgütünü kendi bayrağınız yapmaya çağırıyoruz. Yabancı bayraklar altına girmiyoruz. 

O bayrak ki işçi sınıfının, halkımızın mücadelesinin bayrağıdır. Halkın çocuklarının kanıyla boyanmıştır, vatanımızın kahramanlarının bayrağıdır. Halkımız onu eline alıp daha yükseğe kaldırmaya karar verdiğinde daha büyük gururla dalgalanacaktır.  

NE OLMUŞTU?

AB-IMF ve Avrupa Merkez Bankası ile SYRIZA hükümetinin yaptığı görüşmelerde SYRIZA 8 milyar Avroluk bir kesinti paketini içeren üçüncü bir paketi "kurumlara" iletmiş, ancak SYRIZA'nın yeni kesinti paketi yapılabileceği noktasına gelmesi üzerine AB-IMF-AMB Yunan hükümetinin teklifini geri çevirmiş ve kendi teklifini Yunanistan'a dayatmak istemişti. Bunun üzerine sorumluluk almamak üzere referanduma gideceğini ilan eden SYRIZA, konuyu meclise getirmişti. SYRIZA'nın referandum çağrısı yaptığı dakikalarda bir basın toplantısı düzenleyen Yunanistan Ekonomi Bakanı Yanis Varufakis, eğer anlaşma yönünde bir eğilim çıkarsa SYRIZA'nın tercihini "evet"ten yana kullanıp halka bu yönde çağrı yapabileceğini söylemişti. 

KKE, ilk andan itibaren AB-IMF-AMB'nin sunduğu pakete "evet" ya da "hayır" seçeneğinin sunulduğu referandumun, iki memorandumdan birini seçmek olduğunu belirtmiş, "evet" ve "hayır" seçeneklerinin halka tercih şansı bırakmadığını vurgulamıştı. Bunun üzerine mecliste referandumun içeriğine dair bir öneri yapan KKE, referandumda mevcut soru yerine halka Yunanistan'ın AB'de kalıp kalmamasının sorulmasını, buna ek olarak SYRIZA'nın emperyalistlere sunduğu paketin de oylamaya sunulmasını istemişti. Söz konusu teklif, SYRIZA'nın çabaları neticesinde mecliste tartışamaya ve oylamaya dahi açılmamış, SYRIZA'nın önerisi hükümet ortağı olan aşırı sağcı Bağımsız Yunanlar (ANEL) ve neonazi Altın Şafak'ın oylarıyla kabul edilmişti. 

Başta Başbakan Aleksis Çipras olmak üzere SYRIZA'nın önde gelen isimleri referandumda çıkacak "hayır" oyunun hükümetin pazarlık payını kuvvetlendireceğini ve "hayır" kararını bu yönde kullanacaklarını belirtmişti.

KKE bunun üzerine hem SYRIZA'nın önerdiği hem AB-IMF-AMB'nın memorandumlarına "hayır" diyen ve AB'den ayrılma talebini içeren bir seçim pusulası bastırmış ve halka bu seçim pusulasının kullanılıp sahte ikiliğe prim verilmemesi çağrısında bulunmuştu. 

Referandum kararının alınmasından sonra Yunanistan Hükümeti 30 Haziran'daki borç taksidini ödeyemediğini bildirmiş, hemen ardından hükümet Aleksis Çipras imzalı bir mektupla emperyalistlerin önerdiği paketi kabul etmeye hazır olduğunu belirtmişti.