25 Ocak'ta Cenevre'de başlaması planlanan BM gözetimindeki Suriye müzakerelerinden önce bu ülkedeki cihatçı grupları destekleyen ülkeler hamle peşinde.

The Independent'ın ünlü Ortadoğu muhabiri Patrick Cocburn, Endonezya ve Türkiye'deki IŞİD saldırılarının medyada yer alma boyutuyla Diyala'da yaşanan saldırıların boyutunun aynı olmadığını, Irak'ta yaşananlara pek yer verilmediğini söyledi.

IŞİD'in dünyadaki her yerde faaliyet yapabildiğini göstermek istediğini söyleyen Cockburn, Sultanahmet saldırısının özellikle önemli olduğunu, çünkü 2011 ila 2015 yılları arasında bu harekete hoşgörü gösteren Türkiye ile IŞİD'in artık savaştığını savundu.

Türkiye'nin Suriye siyasetinin hesap hatası üstüne hesap hatası barındırdığını söyleyen Independent muhabiri, Esad'ın devrilmediğini, IŞİD'in güçlendiğini ve Kürtlerin ABD ile ittifak kurduğunu hatırlattı.

5 yıl önce Ankara'nın tüm Ortadoğu için bir model olarak lanse edildiğine dikkat çeken Cockburn, şimdi Suudi Arabistan ve Katar ile ittifakla ve IŞİD, Nusra ve Ahrar gibi gruplara göz yumması ile birlikte Türkiye'nin bölge dışında kalma ihtimali ile karşı karşıya kaldığını söyledi.

Cockburn'e göre, Türkiye ve Sünni ülkelerin önündeki problem, oyunda kalmak için ellerini yükseltmek. Geçen sene Esad karşıtı militanlara verilen destekle bunu yapmaya çalıştıklarını bellirten Cockburn, Eylül ayında Rusya ve İran'ın müdahalesi ile birlikte Esad ve Suriye ordusunun saldırıya geçtiğini kaydetti.

Cockburn, "Türkiye, ya kuzey Suriye'deki savaşa doğrudan müdahil olma ya da marjinal bir oyuncu haline gelme noktasına yaklaşıyor" dedi. Cockburn, Türkiye sınırının Kürtler ve Suriye ordusu tarafından güvence altına alınmasının tüm anti-Esad kuvvetler için büyük bir kayıp anlamına geleceğini ve bunun geri dönüşünün zor olacağını söyledi.