İzmir Narlıdere’de IŞİD propagandası!

İzmir’in göbeğinde, metropolün merkezindeki sahil ilçelerinden Narlıdere’de bir eve yerleşen Suriyelilerin bir süre sonra açıktan IŞİD propagandası yapmaları mahalle halkının tepkisini çekti. Polise haber veren mahalleliler, polisin konuyla çok ilgilenmemesinden şikâyetçi oldu. Yöre halkının anlattıkları hayret verici tanıklıklar İzmirlileri tedirgin etti.

İzmir’in Narlıdere ilçesi 2. İnönü Mahallesi’nde bir eve yerleşen Suriyelilerin bir süre sonra açıktan IŞİD propagandası yapmaları üzerine mahalleliler hareket geçti. Polise haber verildi, ancak polis gelme gereği duymadı. Mahalleli, söz konusu eve yerleşen Suriyelilerle kavga edip evde kalanlar değişince, polis olay yerine gelerek bakıp gitti, herhangi bir işlem yapmadı. 

ANF’den Özgür Aydın’ın haberine göre, İzmir’de yoksul mahallelerde ev tutan IŞİD üyeleri, özellikle 18 yaş altı gençleri uyuşturucu kullanmaya alıştırıp satmaları konusunda teşvik ediyor. Bir süre sonra Suriye'de çok para kazanılacağı propagandası yapan çete üyeleri, IŞİD’i övmeye başlayıp deşifre olunca yerine başka ekip geliyor. Mahalleliler tedirginken polis ise kayıtsız kalıyor.

İzmir Narlıdere 2’nci İnönü Mahallesi’nde adeta kamp kuran IŞİD çeteleriyle ilgili tanıklıkları, mahalle sakinleri ANF’ye anlattı. 2. İnönü Mahallesi sakinlerinin anlattıkları şöyle:

MAHALLE SAKİNLERİ ANLATTI

Mahalle sakinlerinden E.G. adlı kadın, uzun yıllar mahallede yaşadığını ve mahalledeki herkesi tanıdığını aktararak, “Yaklaşık 2 yıldır bu kişiler mahallemizde oturuyor. Rojava’dan geldiklerini zannedip onlara sürekli yardım ediyorduk. Bir süre sonra evde kalanların değiştiğini fark ettik. Bu durumu sorunca ‘Akrabalarımız’ diyorlardı. En son gelip buradaki esnafı tehdit edince ipler koptu” dedi.

"SÜREKLİ LÜKS ARAÇLAR"

Çete üyelerinin mahalledeki uyuşturucu kullanan gençlerle çok samimi olduğunu da anlatan E.G., şunları söyledi: “Onlarla sorun çıkınca işin iç yüzü ortaya çıkmaya başladı. Mahallemizdeki uyuşturucu kullanan ve 18 yaş altı bütün gençlerin onlarla çok samimi olduklarını gördük. Özellikle gençlerle iletişimi tek bir kişi sağlıyor. Hepsi Facebook’ta birbirleriyle arkadaşlar. Gençleri sürekli evlerinde toplayıp sohbet ediyorlar. Her hafta yeni gençler gelip gidiyor. Eve lüks arabalar içinde elinde siyah çantalı, ayağı terlikli, şalvarlı ve sakallı farklı kişiler geliyor. Bu kişiler eve gece gelince de birileri alıp gidiyorlar. Mahallede gezerken mutlaka siyah çantaları sırtlarında oluyor. Facebook sayfalarına baktığımızda profil resimlerinin IŞİD bayrağı olduğunu gördük.”

"ANTEP BİLETLERİNİ GÖSTERDİLER"

Mahallede tehdit edilen esnaf G.P., seçim sürecinde marketine gelen bir kaç kişinin markette bulunan HDP amblemini görerek, “HDP Alevi” demesi üzerine tartışma yaşadığını söyledi. Belli bir süre sonra tartışma yaşadığı kişilerin markete alışverişe geldiğini söyleyen G.P., “Bana Gaziantep’e kesilmiş biletleri göstererek, ‘Biz cihada gidiyoruz. Biz IŞİD’iz’ dediler. Bunun üzerine bu kişileri marketten kovdum. Bu olaydan sonra komşu ve akrabalara haber verdim” diye konuştu.

"SİLAHLARLA MAHALLELİYİ KARŞILADILAR"

Bu olaydan bir saat sonra ise mahalledeki gençlerin koşturduğunu fark ettiğini anlatan G.P. şöyle devam etti: “Gençlere ne olduğunu sordum? Bana ‘onlar tekbirler getirerek, mahallede dolaşıyorlar. IŞİD lehine sloganlar atıyorlar. Onlar gibi giyinmişler’ dediler. Gençlerin renkleri atmıştı, korkudan konuşamıyorlardı. Mahalleliler olarak ilk önce polise aradık ama gelmedi. Biz de gidip onlarla konuşmak istedik. Arkadaşların kapıyı çalmasıyla pencereden gördüğümüz her odadan 2 kişi camlara atıldı. Bize kapıyı açınca bir hareketlilik gördük. O an havaya silah sıktılar. Biz de silah sesinden sonra oradan ayrıldık, evlerimize dağıldık.”

"ONLAR GİTTİ POLİS GELDİ"

Bu olay sonrasında sabaha kadar beklediklerini ve polisin gelmediğini belirten G.P., “Saat 05.00 gibi bir minibüs geldi ve onları evden aldı. İçindekiler silahlıydı, silahları çok rahat bir şekilde görünüyordu. Polis onlar gittikten sonra geldi, derdimizi anlatmaya çalıştık. Bize ‘Siz içeri girin biz gereğini yaparız’ dediler ve gittiler” dedi.

"SÜREKLİ SİRKÜLASYON"

Evlerinde sürekli bir sirkülasyon olduğunu dile getiren G.P., anlatımlarını şöyle tamamladı: “Bir genç gidiyorsa 3 genç yerine geliyor. Mahalledeki gençlerle özellikle 18 yaş altı olanlarla çok samimiler. Onlarla tatile, denize gidiyorlar. Bizi de bilerek hedef seçtiler, özellikle DAİŞ’in yenilgilerinden sonra kendilerini görünür kıldılar, halen onlarla aynı mahallede yaşıyoruz, can güvenliğimiz yok.”

DOKUNULMAZ ÇANTALAR

Mahallede oturan 17 yaşındaki S.Ç., çete üyeleriyle mahallede tanıştığını ve iş istediklerini belirterek, “Biz inşaatta çalışıyoruz. İş için onları inşaata götürdük. Orada samimi olduk. Bizim diğer arkadaşlarla da bayağı dost oldular. Bizi bir gün eve çağırdılar. Eve gittik, baktık ki normal bir ev haline benzemiyor. Çatıda işaretli alanlar ve siyah çantalar var. Onlara dokunmak yasak. Bazı odalara kesinlikle giremiyorsunuz” diye konuştu.

"SURİYE’YE GÖNDERELİM"

Çete üyelerinin bir süre sonra mahalledeki gençlerle samimiyet kurduğunu, özellikle de uyuşturucu kullananlarla ilgilendiklerini ifade eden S.Ç. şöyle devam etti: “Bir süre sonra inşatta çalışıp bu kadar para bunlarda nasıl olur diye şüphelendim. Bana ‘İstiyorsan sana esrar getirelim sat’ dediler. Mahalledeki torbacılarla çok samimi oldular. Onlarla denize, bara gidiyorlar. Mahalledeki gençleri de götürüp eğlendirip getiriyorlardı. Lüks arabalar sürekli gelip gidiyor, ne getirirse onlar getiriyor zaten. Sürekli evdekiler değişir, nereye gittiler diye sorunca bir bahane uyduruyorlar. Çok paraları var, gençlerle oturup esrar içiyorlar. Bir gün evdeki çantaları elledim içinde silah vardı. O çantalar sürekli bellerinde, hiç yanlarından ayırmazlar. Bana ‘Gel seni Suriye’ye gönderelim orada evlen, para kazan’ dediler. En son IŞİD’i açıktan bize övünce kavga ettik. Bu olaylarda olunca o ekip gitti başka bir ekip geldi.”

"İŞE GİTMEYİN TAKILALIM"

Suriyelilerle inşaatta tanışan 18 yaşındaki O.Y., çete üyelerinin kendisine Suriye’deki savaşta onlara destek vermesini istediklerini anlatarak, “Sizi orada evlendirelim ev verelim’ diyorlardı. Biz inanmadık, şüphelendik bunlardan. Bir gün evlerine gittik bir kaç tane fotoğrafımızı çekip birilerine yolladı. Arkadaştır diye ses çıkarmıyorduk. Bize ‘Esrar içiyor musunuz?’ diye soruyordu. ‘İşe gitmeyin takılalım’ diyorlardı. Evde 10 kişi kalıyorlardı. Sürekli de değişiyorlardı. Komutan gibi birisi vardı o gitti, başka birisi geldi” diye konuştu.

"IŞİD’İ ÖVMEYE BAŞLADILAR"

IŞİD’in bölgedeki yenilgisinden sonra çete üyelerinin IŞİD’i öven konuşmalar yaptığını ve bu konuda tartıştıklarını ifade eden O.Y., şunları söyledi: “Tartışınca uzun bir süre görüşmedik, sonra gelip ‘Yanlış anladınız’ dediler. Onlarla sürekli oturup esrar içiyorduk. Hepsi spor yapıyor ve çok iyi besleniyorlardı. Paraları hiç bitmiyordu. Esrar içmemiz yönünde ortamlar hazırlıyorlardı. Mahalle gençliğine satmaları yönünde teşvik ediyorlardı. Bize 18 yaş altı gençleri getirin tanışalım, diyorlardı. Bir kaç kez ‘gelin bize yerleşin, bu evde kalın’ dediler. Bir gün sırtındaki çantayı elledim içinde silah vardı. ‘Nereye gidiyorsun’ diye sorunca ‘Ben IŞİD’e gidiyorum savaşacağım’ dedi. Bu olaylar çıkınca biz artık onlarla görüşmedik.”